Avrupa Birliği > AB: 3 ayda yaşananlar Türkiye'nin AB değerlerine bağlılığına şüphe düşürdü

AB: 3 ayda yaşananlar Türkiye'nin AB değerlerine bağlılığına şüphe düşürdü
AB Genişlemeden Sorumlu Yüksek Komiseri Stefan Füle, son üç ayda meydana gelen olumsuz hadiseler sonrası Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyelik sürecinin soru işaretlerine yol açtığını belirtti

 

Çeviri: Nil Karaca

Avrupa Birliği'nin (AB) Genişlemeden Sorumlu Yüksek Komiseri Stefan Füle, AB-Türkiye Karma Parlamento Komisyonu’nda yaptığı konuşmada Türkiye’de son dönemde yaşanan gelişmeleri eleştirdi. Füle, “Son üç ayda yaşanan gelişmelerin Türkiye’nin Avrupa Birliği'nin değer ve standartlarına bağlılığına şüphe düşürdüğünü itiraf etmeliyim” ifadesini kullandı.

“AB-Türkiye İlişkilerinin Durumu: Başarılar ve Hayal Kırıklıkları” içerikli konuşmasında Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) düzenlemesinin “reformları geriye götürme” olarak yorumlayan Füle, “Polis, hâkim ve savcılara ilişkin yapılan görev yeri değişikliklerinin yolsuzluk iddialarına ilişkin soruşturmaların gerektiği gibi yürütülmesini riske attığını” belirtti. “İnternet yasasının Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’na (TIB) keyfi yetkiler verdiğini” söyleyen Füle, “Sınırlamaların Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) belirlediği kriterlere uygun olması gerektiğinin” altını çizdi. Bu konuların bir sonraki ilerleme raporuna gireceğini hatırlatan Stefan Füle, katılım müzakereleri konusundaki işbirliğinde yöntem değişikliğine gidilmesini önerdi. Füle,önerisini “Hukukun üstünlüğü ve temel haklar konularında politika ve yasal düzenlemelerin her aşamasında diyaloğumuzun yoğunlaşması gerekmektedir” ifadesiyle açtı.

Stefan Füle, konuşmasının ilk bölümünde, 2013’ün sonuna kadar Türkiye ve AB arasındaki ilişkilerin “yenilenen bir ivme”  kazandığını belirtti. Üç seneyi aşan bir sure sonra “Bölgesel Politika” başlıklı yeni bir faslın açıldığını hatırlatan Füle, Türkiye ile ticaret, dış ilişkiler ve visa serbestiyeti için geliştirilen diyalog gibi bazı konularda ilerleme kaydedildiğini belirtti. Ancak süreçte “endişe ve hayal kırıklığı yaratan birtakım gelişmelere de şahit olduklarını” belirten Füle, konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı:

“Adalet alanındaki yeni yasal düzenleme, Adalet Bakanlığı’na Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üzerinde önemli ölçüde güç sağlamaktadır. Bu gelişme, daha önce Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi ile müzakere edilerek gerçekleştirilen reformları geriye götürmektedir. Yapılan değişiklikler, adli sistemin bağımsızlığı ve tarafsızlığı ile Türkiye’deki güçler ayrılığı konularında önemli endişelere yol açmıştır.

Adli reformların yanı sıra, polis memurlarına, hâkim ve savcılara yönelik büyük çaplı görev yeri değişiklikleri, yolsuzluk iddialarına ilişkin soruşturmaların gerektiği gibi yürütülmesini riske atmaktadır. Türkiye, yolsuzluk iddialarının şeffaf ve tarafsız bir şekilde yürütülmesi için gereken tüm önlemleri almak durumundadır.

İfade özgürlüğü alanında üzülerek söylüyorum ki, internet yasası Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’na (TIB) keyfi yetkiler vermektedir. Son zamanlarda sosyal medyaya getirilen yasaklar, bu konudaki endişelerimizi haklı çıkarmaktadır.

İfade özgürlüğünün, bilgi ve fikirlerin kamu otoritelerinin orantısız müdahalesi olmaksızın açıklanabilmesini ve ulaşılabilmesini de içerdiğini tekrarlamak isterim. Bu konuda yapılacak her türlü sınırlama, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin belirlediği sınırlara uygun olmalıdır.

Türkiye’deki gelişmeleri izlemeye devam edecek ve sonbahardaki ilerleme raporunda bu konuya yer vereceğiz.

Ancak katılım müzakereleri konusundaki işbirliğimizin yönteminin değişmesi gerektiği inancındayım. Bu durum, özellikle hukukun üstünlüğü ve temel haklar konularında önem arz etmektedir. Katılım sürecinin en önemli unsurlarından olan bu konularda politika ve yasal düzenlemelerin her aşamasında diyaloğumuzun yoğunlaşması gerekmektedir. Ayrıca hâlihazırdaki mevzuatın değerlendirilmesi konusunda da yakın çalışma içerisinde olmamız gerekmektedir. Türkiye, katılım sürecinde ilerlemek isteyen bir aday ülke olarak, Avrupa Birliği standartları ve en iyi uygulamalarının tam olarak bilincinde olmalıdır.

23. fasıl çalışma grubu çerçevesi başta olmak üzere olumlu gündem altında işbirliğimizi sürdürmeliyiz. Ayrıca teknik düzeyde düzenli siyasi izleme, diyaloğumuzu tamamlayıcı bir unsur olacaktır. Ortaklık Anlaşması altında oluşturulan kurumların potansiyelinden faydalanmalıyız.

Bunların yanı sıra, işbirliğimizi güçlendirmek için yaklaşan emsal değerlendirmelerinden faydalanmak durumundayız. Türk yetkililerle ifade özgürlüğü alanında emsal değerlendirmesi konusunda anlaşmaya varılmıştır. Bu değerlendirme, internet konusundaki yeni yasal düzenlemenin uygulanması gibi konularda derinlemesine incelemeyi de içine alabilir. Aynı değerlendirme, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ve Türk ceza yargısı sistemi için de geçerlidir.

Hukukun üstünlüğü ve temel haklar konularındaki bu güçlendirilmiş işbirliği, stratejik işbirliğine zarar verebilecek anlaşmazlık ve yanlış anlamalara da engel olacaktır. Türkiye tarafı ile gerçekleştirilecek derin diyalog, Türkiye’nin uygulamaya koymak istediği kanun ve politikaların ülkeyi AB’ye daha fazla yaklaştırmasını sağlamaya yardımcı olacaktır.

Komisyon, her zaman Türkiye’nin AB katılım sürecinin güçlü bir destekçisi olmuştur.  Dost, doğruyu söylemelidir. Böylelikle süreç ileriye gidebilir.

Genişlemeden sorumlu komisyoner olarak son üç ayda yaşanan gelişmelerin Türkiye’nin Avrupa'nın değer ve standartlarına bağlılığına şüphe düşürdüğünü itiraf etmeliyim. Önümüzdeki üç ayın beni yanıltmasını, Türkiye’nin ülkenizi Avrupa Birliği’ne daha da yaklaştıracak reformlara yeniden başlamasını gönülden diliyorum.

Komisyonun, her zaman olduğu gibi size bu çabalarınız konusunda destek vermeye hazır olduğundan emin olabilirsiniz.”

Çevirinin İngilizce tam metni için tıklayın

t24.com.tr, 10.04.2014

Konu ile ilgili sayfalar...
3/31/2017 - Avrupa Birliği Brexit stratejisini açıkladı...
3/28/2017 - Gürcüler vizesiz Avrupa'da ...
3/25/2017 - AB'nin 60'ıncı doğum günü ...
3/11/2017 - AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Hahn: Türkiye’ye bazı mali yardımlar durduruldu ...
3/1/2017 - Avrupa Konseyi: Türkiye otokrasiye sürükleniyor ...
Bütün başlıklar için tıklayınız