Türkiye'ye övgü, AB'ye eleştiri
Uluslararası Af Örgütü Berlin’de açıkladığı 2013 yılı raporunda, Suriyeli mültecilere kucak açan Türkiye gibi komşu ülkeleri takdir etti, AB’yi ise yetersizliği ve ilgisizliği nedeniyle eleştirdi.
Uluslararası Af Örgütü, 10 Aralık'taki ’Dünya İnsan Hakları Günü’ vesilesiyle Berlin’de düzenlediği toplantıda, 2013 yılı raporunu açıkladı. Rusya, Mısır, Suriye ve Mali’deki insan hakları ihlallerinin mercek altına alındığı bu yılki raporda, tüm dünyayı yakından ilgilendiren mültecilerin durumuna da dikkat çekildi. Özellikle evini terk etmek zorunda kalan 6 milyon 450 bin Suriyeli mültecinin zor şartlarda olduğunun altı çizildi. Bu çerçevede Deutsche Welle Türkçe’ye, Türkiye’deki Suriyeli mültecilerin durumunu değerlendiren Almanya Uluslararası Af Örgütü yetkilileri, komşu ülkelerin Suriye'den gelen mülteci akınıyla baş edemediklerini belirterek, uluslararası örgütlerin ve AB’nin artık harekete geçmesi gerektiğini ifade etti.
Uluslararası Af Örgütü Almanya, 2013 insan hakları değerlendirme toplantısında düşünce özgürlüğü ihlallerini ve mülteci sorununu ön plana çıkardı. Uluslararası Af Örgütü Almanya Temsilcisi Imke Dierßen, başta Rusya’daki düşünce özgürlüğü ihlalleri olmak üzere tüm dünyadaki insan hakları ihlallerine dikkat çekmek ve o ülke yönetimlerine sivil baskı oluşturmak için bir mektup maratonu başlattıklarını ifade etti. ‘Mektubun Hayat Kurtarabilir’ sloganı altında 6-16 Ocak tarihleri arasında tüm dünyadan yüz binlerce kişinin, mektuplarıyla insan hakları mağdurlarına destek vermesi hedefleniyor.
"AB elini taşın altına koymalı"
Imke Dierßen ayrıca, savaştan ve baskı rejimlerinden kaçarak sığınacak güvenli bir yer arayan mültecilerin sorunlarına da değindi. 2 milyon 200 bin Suriyeli mültecinin Türkiye, Lübnan gibi komşu ülkelere sığındıklarını, ancak söz konusu ülkelerin mülteci akınıyla baş edemediklerini kaydetti. Dierßen, AB’nin sorunun çözümünde artık elini taşın altına koymasının şart olduğunu ve Almanya’nın da bu konuda baskı yapması gerektiğini şu sözlerle aktardı: “Almanya hükümetinin Birleşmiş Milletler Yüksek Komiserliği’nin öngördüğü geçici yeniden yerleştirme programını 2014 yılından sonra da uzatmak istemesi bizi memnun etti. Zira bu program, ülkesinden kaçan ve sığındığı ülkede de güvende olmayan mültecilerin bizim tarafımızdan korunması anlamına geliyor. Kurulacak olan yeni hükümet bu konuda ciddi adımlar atacağını taahhüt etti. Fakat Almanya’nın Lampedusa’da yaşanan son facianın ardından AB’ye mültecilerle ilgili cebri icra politikasını değiştirmesi için baskı yapmaması bizi hayal kırıklığına uğrattı. Bu son derece üzücü, bunun değişmesi gerekiyor. Bulgaristan’ın Suriye’den gelen mültecilerden korunmak için Türkiye sınırına duvar çekmeye çalışması hakikaten akıl alır gibi değil.'
‘Yerinde yardımda, Türkiye önemli’
Almanya Uluslararası Af Örgütü Ortadoğu uzmanı Ruth Jüttner, 550 bin Suriyeli mültecinin Türkiye’de barınma olanağı bulduğunu belirtti. Jüttner, Türkiye’de mültecilerin mümkün mertebe kamplarda iyi şartlarda tutulmaya çalışıldığını, ancak artan sayıya paralel olarak mültecilerin yüzde 60’ının kamplara yerleştirilemediğini ve şanslarını büyük kentlerde aramaya başladıklarını ifade etti. Ortadoğu uzmanı, bu nedenle Suriyeli mültecilere kapılarını açan komşu ülkelerin desteklenmesi gerektiğini dile getirdi: “Alman hükümetinden bölgedeki insani yardım çabalarını elbette artırmasını talep ediyoruz. Ancak Türkiye'nin yerinde yardım konusunda büyük rol oynayabileceği düşüncesindeyiz.“
Türkiye sınırından Suriye’ye yardım ulaştırılmasının uluslararası örgütlerle organize edilebileceğini kaydeden Ruth Jüttner sözlerini şöyle sürdürdü: “4 milyonun üzerinde Suriyelinin yaşadıkları yerleri terk ederek, sınırlara yığıldığını biliyoruz. Ayrıca Türkiye sınırı muhaliflerin kontrolünde ve oradaki insanlara yiyecek, ilaç ulaştırılması çok önemli. Bu noktada Almanya katkı sunabileceği gibi,Türkiye de sınırlarından söz konusu yardımların geçmesine olanak sağlayabilir. “
dw.de, 04.12.2013
|
