Nabucco projesinin siyasi danışmanlığını yapan Eski Alman Dışişleri Bakanı Joschka Fischer, hem Nabucco projesi hem de Türkiye’nin Avrupa Birliği'ne üyeliği konusunda çarpıcı mesajlar verdi.
Almanya’da, Türkiye’nin Avrupa Birliği üyelik sürecine en güçlü desteği veren iki siyasetçi, eski Başbakan Gerhard Schröder ile yakın çalışma arkadaşı eski Dışişleri Bakanı Joschka Fischer, enerji konusunda ayrı düştü. Schröder, Rus enerji devi Gazprom’un Kuzey Akım projesinde görev alırken; Fischer, Rus doğalgazına bağımlılığı azaltmayı amaçlayan Nabucco projesinin danışmanı oldu. Eski Alman Dışişleri Bakanı Fischer, Brüksel’de kameraların karşısına çıkarken, hem Nabucco projesi, hem de Türkiye’nin AB üyeliği konusunda mesajlar verdi.
Almanya’nın en popüler siyasetçilerinden eski Dışişleri Bakanı Joschka Fischer, Temmuz ayından bu yana Nabucco boru hattı projesinin siyasi danışmanlığını yapıyor.
Alman enerji devi RWE’nin de ortaklarından olduğu proje, Hazar ve Ortadoğu’daki doğalgaz kaynaklarını, Rusya’yı baypas ederek Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşımayı amaçlıyor. Projenin en büyük hedefi, Avrupa’nın doğalgazda Rusya’ya olan bağımlılığını azaltmak.
Brüksel’de kameraların karşısına çıkan Joschka Fischer, Nabucco projesinin Avrupa için büyük bir stratejik öneme sahip olduğunu anlattı:
"Farklı tedarikçilere sahip olmak, hem Avrupa hem de Almanya’nın çıkarına. Bu, Rusya’ya karşı bir durum değil. Tam aksine, Rusya, Avrupa ve Almanya için ana tedarikçi olarak kalmaya devam edecek. Burada daha başka alternatifler ortaya çıkarmak, aklın gereğidir”
Tedarikçi ülkelerin çekinceleri
İlk aşamada Azerbaycan ve Türkmenistan doğalgazını, daha sonra da Irak ve Ortadoğu ülkelerinden doğalgaz kaynaklarını Avrupa’ya ulaştırmayı öngören Nabucco projesinin maliyetinin 8 milyar euroyu bulması bekleniyor. Eski Almanya Dışişleri Bakanı Fischer, finansman konusunda herhangi bir sorun yaşanmayacağını düşünüyor. Fischer’e göre, Avrupa’nın daha fazla doğalgaza ihtiyacı var ve projeye katılmak isteyen tedarikçi ülkelerdeki rezerv de boru hattını dolduracak büyüklükte.
Fischer, Hazar bölgesindeki tedarikçi ülkelerin, sahip oldukları doğalgazı şu ana kadar sadece Rusya’ya satabildiklerini ancak durumun değişmekte olduğunu dile getiriyor. Eski dışişleri bakanı, bu ülkelerin bazı çekinceleri olduğunu da kabul ediyor:
"Doğal olarak, oradaki hükümetler, “Avrupalılar bunu gerçekten yapacak mı diye bilmek istiyoruz“ diyor. Eğer yapmazlarsa, sonunda ortada kalacağız diyorlar. Bu, gelecek yıl içinde kararlaştırılacak. Ben olumlu bir karar alınacağından yola çıkıyorum.“
Türkiye'nin önemi
Joschka Fischer, gelecek aylarda özellikle Azerbaycan ve Türkmenistan’ı Avrupalı firmalarla tedarik anlaşması imzalamaları konusunda ikna etmeyi hedefliyor. Nabucco projesinin en önemli geçiş ülkelerinden Türkiye’nin desteği de büyük önem taşıyor. Fischer, Nabucco’nun Türkiye’yi Avrupa’ya daha fazla yakınlaştıracağının altını çiziyor:
"Türkiye'nin hayali olan, doğalgazın Avrupa’ya aktarılmasında Doğu-Batı ekseninde ikinci enerji bağlantı olma hedefi gerçekleşirse, bu onlar için en iyisi olacaktır. Bunu Nabucco ile gerçekleştirebilirler ve bu gerçekleşirse, Türkiye doğal olarak Avrupa’daki ağırlığını büyük ölçüde artıracaktır ve bunun olumlu sonuçları olacaktır.“
Türkiye Nabucco projesinin bir an önce gerçekleşmesi için AB ile yakın bir işbirliğine girerken, Brüksel’den de üyelik müzakereleri kapsamında enerji faslının da açılmasını bekliyor.
Rusya’nın da desteği gerekli
Avrupa’nın en büyük enerji projelerinden Nabucco’nun yaşama geçmesi için hem daha fazla siyasi desteğe, hem de Rusya’nın ikna edilmesine ihtiyaç duyuluyor. Eski Almanya Dışişleri Bakanı Fischer, Avrupa içerisinde daha fazla birlik sağlandığı takdirde, Moskova’nın da destek vermek zorunda kalacağını düşünüyor:
"Nabucco projesi için en iyi sinyal, güçlü bir siyasi destektir. Bu sayede proje kısa bir zaman içinde hayata geçirilebilir. O zaman benim de yeni düşüncelerim olabilir. Rusya ile işbirliği ve Rus firmalarının da projeye katılımı konusunda bir perspektif oluşabilir.”
