Avrupa Birliği > ‘Vatandaş AB’ye güvenini yitiriyor’

‘Vatandaş AB’ye güvenini yitiriyor’

9 Mayıs Avrupa Günü, krizle mücadele, işsizlik ve artan sosyal huzursuzluğun gölgesinde kutlanıyor.

AB, her yıl etkinlikler düzenleyerek, kurumlarının kapılarını halka açıyor, Avrupa Günü'nü kutluyor. Ancak bu halka yakınlaşma çabaları, kısa süre önce yapılan bir araştırmanın ortaya koyduğu gerçeği değiştirmiyor: Avrupa vatandaşları AB'ye ve siyasi kurumlarına olan güvenini, inancını giderek yitiriyor. Avrupa Birliği vatandaşları çocuklarının geleceği, istihdamı ve emekliliği konularında endişeli. Araştırmaya göre özellikle de sesleri, beklentileri AB kurumlarına ulaşmadığı hissine kapıldıklarında öfkeleniyorlar. İspanya, Yunanistan gibi pek çok AB ülkesinde yaşanan protesto dalgaları, şiddet eylemleri bu öfkenin göstergesi. Avrupa Günü etkinlikleri kapsamında DW'nin mikrofon uzattığı Slovenyalı Ana ise AB kurumlarına güveniyor:

“Avrupa siyaseti zor bir dönemden geçiyor ama bu ne ilk ne de son. Umarım bu krizi atlatırız ve AB bu krizden daha da güçlenerek, uluslararası konumunu yükselterek çıkar. Avrupa Birliği’ne son katılan ülkeler için bu, farklı bir durum tabi.”

‘İstikrar sarsıldı’
Avrupa Birliği sınırları içinde bir arada yaşamanın temeli, kültürel çeşitlilik, vatandaşlık haklarının korunması için gösterilen yüksek çaba ve ortak değerler. Birlikteliğe tutunmak, istikrarın sarsıldığı şu günlerde AB'nin ekonomik ve malî krizden yenilenerek ve güçlenerek çıkması açısından daha da önem kazanıyor. Avrupa'da yaşanan krizde iki seçenek var gibi görünüyor: Ya herkes kaybedecek ya da birlikte kazanılacak. Bir gençlik organizasyonunda siyasi faaliyetlerde bulunan Belçikalı Francoise ise AB'nin genişlemesine eleştirel yaklaşıyor:

“Avrupa Birliği çok hızlı büyüyor. Yakında Hırvatistan'ın da katılmasıyla 28 üye ülke olacak. Belki de şu aşamada genişlemeyi durdurmalı, birliği istikrara kavuşturmalı, ortak yasalar ve ortak bir anayasa yapmalıyız. Şu anda içinde bulunduğumuz ekonomik kriz dolayısıyla insanlar kendi varlıklarını ve kendi ülkelerini korumak istiyorlar, Avrupa’yı ve diğer ülkeleri çok da umursamıyorlar.”

‘Daha fazla demokrasi’ talebi

Avrupa Birliği’ne üye devletlerin her biri söz hakkına sahip. Ancak AB ve Avrupa'nın bütünleşmesi tartışmasız kabul edilen bir düşünce değil. Temelde bulunan farklılıklar özellikle kriz dönemlerinde daha belirginleşiyor. Oysa şimdi zor dönemde ortak idealler ve değerlere tutunmaktan başka çare yok gibi görünüyor. Genç Avrupalı Federalistler (JEF) derneğinden Benjamin de bu görüşte:

“Daha fazla demokrasiyle işe başlamak gerekiyor mesela sadece Avrupa parlamentosu değil Avrupa Komisyonu da ortak yapılan seçimlerle belirlenmeli. AB vatandaşları Brüksel'de kararları kimin verdiğini tam olarak bilmiyor. Hep Brüksel'deki politikacıları suçluyorlar oysa ki kararlarda üye ülkelerin politikacılarının etkili olduğunu görmezden geliyorlar.”

Brüksel'deki Avrupa Günü etkinliklerinde eleştirel görüşler dile getirilse de gençlerin birlik içindeki siyasi gelişmelere ilgisi olduğu aşikâr. Anlaşılır bir kaygıyla geleceklerini karamsar görüyorlar. Ancak tepkilerine bakılırsa Avrupalı gençler siyasi olarak harekete geçmeye hazırlar. AB siyasetçilerine düşen görev ise Avrupalıların sorunlarına daha fazla eğilmek ve sıkıntıların üstesinden gelmek için daha fazla çaba göstermek olmalı.

dw.de, 09.05.2013

Konu ile ilgili sayfalar...
3/31/2017 - Avrupa Birliği Brexit stratejisini açıkladı...
3/28/2017 - Gürcüler vizesiz Avrupa'da ...
3/25/2017 - AB'nin 60'ıncı doğum günü ...
3/11/2017 - AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Hahn: Türkiye’ye bazı mali yardımlar durduruldu ...
3/1/2017 - Avrupa Konseyi: Türkiye otokrasiye sürükleniyor ...
Bütün başlıklar için tıklayınız