Darbelerle yüzleşmenizi destekliyoruz
Avrupa Birliği (AB) Büyükelçisi Jean-Maurice Ripert, her ülkenin geçmişiyle yüzleşme hakkına sahip olduğunu, Türkiye'nin de darbelerle yüzleşmesini desteklediklerini söyledi. “AB'nin ilk anlaşması kurucu altı üye ülke arasında imzalandığı zaman geçmişle yüzleşme felsefesi üzerine kurulmuştu.” diyen Büyükelçi, "Gerek komşularla ilişkiler gerekse darbeler, hangi motivasyonla olursa olsun, geçmişle yüzleşmeyi biz prensip olarak destekliyoruz.” şeklinde konuştu.
Ripert, Zaman'a verdiği mülakatta, Türkiye'de demokratik yollarla gelmiş sivil irade kapasitesinin, demokrasi için anahtar unsur olduğunu vurguladı. “Hükümetin, askerin sivil bir hükümetin kontrolü altında olduğu normal bir demokrasiye gidiyor olmasını tamamıyla destekliyoruz.” dedi. Yargı süreçlerinin nasıl yürüdüğünün de önemli olduğuna dikkat çekti. Türkiye'nin yargı reformları konusunda mesafe aldığını hatırlatan AB Komisyonu Türkiye Delegasyon Başkanı unvanı taşıyan Büyükelçi Ripert, hâlâ eksiklikler bulunduğunu ve bunların giderilmesi konusunda 4. yargı paketinden umutlu olduklarını söyledi.
Yargıda düzenlemeler yapılırken önemli olanın ifade hürriyeti ile şiddete bağlı terörü birbirinden ayırmak olduğuna dikkat çeken Ripert, yargının kapasitesinin artırılması ve bağımsız ve hesap verebilir durumda olması için AB olarak yardım etmeye hazır olduklarının da altını çizdi.
Anayasa çalışmalarını da son derece önemsediklerini vurgulayan Ripert, “Bu sürecin kapsayıcı olması ve istişare ile nihayete erdirilmesi önemli.” ifadelerini kullandı. “Olabildiğince kapsayıcı olan bu sürecin destekçisiyiz.” diyen Büyükelçi, görüştüğü Uzlaşı Komisyonu üyelerinin anayasa konusunda samimi duruşlarından cesaretlendiğini ifade etti.
Büyükelçi, ayrıca PKK’nın silahsızlandırılması için başlatılan barış sürecini de desteklediklerini söyledi.
AB-TÜRKİYE ESKİSİNDEN DAHA YAKIN
AB’deki ekonomik krize ve son iki buçuk yıldır bir müzakere faslı açılmamasına rağmen Türkiye ve AB’nin eskisinden daha yakın bir ilişki içerisinde olduğunu iddia eden Büyükelçi Ripert, ekonomiden diplomasiye kadar bir sürü alanda son zamanlarda yoğun bir işbirliği trafiği gözlemlendiğini söyledi. Büyükelçi, “AB pazarının Türkiye ticaretinde payı hâlâ % 40 ve ekonomik krize rağmen AB’den gelen doğrudan yatırımlar artışta. Türkiye’den 50 bini aşkın öğrenci ve akademisyen, AB programları ile Avrupa’ya gidiyor. Son dönemde diplomasi konusunda Balkanlar, Ortadoğu, Orta Asya, Güney Asya, Afrika, İran ve Ortadoğu barış süreci konularında istişare amaçlı yoğun bir trafik yaşanıyor. Terör konusunda sanıldığının aksine çok kuvvetli bir işbirliği var.” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Kendisi de Fransız vatandaşı olan Ripert, Fransa’nın veto ettiği fasıllardan biri üzerinde blokajı kaldırmasının önemli olduğunu söyledi ve, “Bunu başka adımlar takip edecek.” dedi. “Fransa, üyelik konusunda geleneksel rolüne dönüyor.” diyen elçi, Paris’in Ankara ile ilişkileri geliştirmek istediğini ve bunun da AB kapısından geçtiğinin farkında olduğunu ifade etti. Ripert, “Umarım bu, Türkiye’ye veto uygulayan diğer ülkelere de örnek olur.” dedi. Pozitif gündem ile Türkiye-AB ilişkilerinde mesafe aldıklarını da hatırlatan Ripert, üç fasılda teknik şartların yerine geldiğini ve resmi karar çıkması durumunda bu üç faslın aynı gün açılabileceğini ifade etti.
VİZELER TAMAMEN KALKACAK
Türklere uygulanan vizeyi tamamen kaldırmayı hedeflediklerini de belirten elçi, Türkiye’nin göçmenler konusunda parafe ettiği ‘geri kabul’ anlaşmasını yürürlüğe koymasıyla beraber vize müzakere sürecinin başlayacağını söyledi. “Başbakan, AB büyükelçilerine verdiği resepsiyonda, Türkiye’nin bu anlaşmanın uygulanması konusunda bazı garantileri elde eder etmez imzalayacağını ve uygulamaya koyacağını söyledi.” diyen Ripert, bu konudaki gecikmeleri de anlayışla karşıladıklarını sözlerine ekledi.
Başbakan’ın aynı toplantıda “Türkiye, AB üyelik sürecinden vazgeçmiş değil.” mesajı verdiğini hatırlatan Ripert, Erdoğan’ın “2013 yeni bir güven yılı olacak.” ifadelerini son derece önemsediklerini söyledi. Her iki tarafta da haklı olarak bir hayal kırıklığı yaşandığını kabul eden AB Büyükelçisi, “Hem AB hem de Türkiye ev ödevini yaparak bu yılı değerlendirmeli.” dedi. Başbakan’ın Şanghay İşbirliği Teşkilatı ifadesini yadırgamadıklarının da altını çizen elçi, AB’nin Şanghay’ın alternatifi olmadığını, zaten Erdoğan’ın da bunu ifade ettiğini söyledi.
Zaman, 05.03.2013
| 
