AB değişiyor, Ankara yerinde sayıyor
AB liderleri taslak metninde Türkiye’yle müzakereler yeniden “katılım”a dönüştürülüyor. Uzmanlar: Brüksel hatasının farkına vardı ancak Ankara’nın alması gereken çok yol var
AB Zirvesi’nde gelecek hafta onaylanması beklenen AB liderleri taslak metninde “katılım” sözcüğünün kullanılması, Fransa’nın Türkiye’ye ilişkin politikalarını değiştireceği sinyallerini veriyor. Uzmanlar ise, AB’nin hata yaptığının farkına vardığını ancak Türkiye’nin de fikir özgürlüğü ve insan hakları konusunda kendini geliştirmesi gerektiğini dile getiriyor.
Galatasaray Üniversitesi’nden Prof. Dr. Beril Dedeoğlu, Fransa’da, cumhurbaşkanının değişmesinin ardından Türkiye ile ilişkilerin yeniden normalleştirilmesi çabalarının olduğuna işaret ederek, Hollande’ın Türkiye’ye bir ziyaretinin sözkonusu olduğunu ve bunun öncesinde ikili ilişkilerin geliştirilmek istendiğini vurguladı. Dedeoğlu, “Yine de AB müzakereleri ve Fransa vetosuna ilişkin bir değişiklik olmadığı sürece ‘katılım’ sözcüğü kendi başına çok da bir şey ifade etmez” diyerek şunları söyledi:
“Fiilen müzakereler yürüyemiyor. Bu değişiklik yeniden fasılların açılması konusunda bir öncü nitelik taşıyabilir, bu konuda kendi içlerinde de bir tartışma olduğunu biliyorum. Türkiye’nin talepleri de bu yönde. Ama üyelikle ilgili daha kesin bir garanti verilmediği sürece açılan başlıklarda da müzakereler ilerlemez. Yine de bir iyi niyet gösterilmiş diyebiliriz. Ancak istediği kadar fasıl açılsın; Türkiye’nin siyasal yapısıyla ilgili, demokrasi ve insan haklarıyla ilgili kanaat daha olumluya geçmediği sürece eleştiriler gelmeye devam edecektir ve Hollande’ın da kendi kamuoyunu Türkiye’nin lehine etkilemesi kolay olmayacaktır.”
“AB hatasından dönüyor”
Kültür Üniversitesi’nden Dr. Can Baydarol ise, liderler bildirisinden “katılım” sözcüğünün çıkarılmasının en başından bir hata olduğunu vurgulayarak, “Sarkozy döneminde Türkiye, ‘nasıl olsa bizi almazlar’ şartlanmasına girdi. Hollande’dan sonra Fransa bu hatadan dönme peşinde” diye konuştu. Katılımın yeniden dillendirilmesini olumlu bulmakla birlikte abartılmaması gerektiğini ifade eden Baydarol, şöyle konuştu: “Dünyanın ekonomik ve siyasi ekseni giderek doğuya kayıyor. Türkiye giderek daha merkezi, daha önemli bir haline geliyor. Dolayısıyla Türkiye’yi bu süreçten dışlamak aslında AB’nin bu bölgede istediği oranda yer alamamasına neden oluyor. Karşı taraf da Türkiye’yi bu kadar AB sürecinden uzaklaştırmanın kendi çıkarlarına olmadığını anladı. Yapılan hatalardan belli oranda dönmeye çalışıyorlar. Başbakan Erdoğan’ın İspanya ve Almanya ile olan temaslarında bunun ilk ışıklarını gördük, şimdi Fransa adım atıyor. Ancak, Türkiye’nin de alınganlık göstermeyip basın özgürlüğü, insan hakları gibi konularda eksikliklerini gidermesi gerekiyor.”
Taraf, 09.12.2012
|
