Avrupa Birliği > AB ile ilişkiler çıkmaza girdi

AB ile ilişkiler çıkmaza girdi
Flautre: AB, Türkiye’deki reform hareketlerine destek olmuyor

Avrupa Parlamentosu Yeşiller Grubu milletvekili, Türkiye- AB Karma Parlamento Komisyonu Eş Başkanı Helene Flautre, AB müzakere sürecinde Türkiye’de olağanüstü demokratik bir reform ve insan haklarında ilerleme yaşandığını söyledi. Flautre, “Ben o zamanlar Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu’nda olmayı çok isterdim çünkü o zaman AB kendi üyelik politikaları araçlarını harekete geçirerek, Türkiye’deki reform politikasına destek olabiliyordu. Bugün baktığımızda durum bir çıkmaza girmiş durumda. AB Türkiye’deki reformları destekleme ve bu reformları taşıyan hareketlere destek olma açısından hiçbir şekilde görevini yerine getirmiyor. Bu vahim bir durum. Türkiye’de bu durumda bir gerileme yaşanabilir ve bu sadece Türkiye için değil Avrupa için de vahim olur’’ dedi. “‘Türkiye ile AB arasındaki ilişki ne anlamda bu fırsatın temel faktörlerinden birisi olacak?” diye soran ve yanıtlayan Flautre “Riskleri çok iyi biliyoruz sonuçta. Riskler zaten burnumuzun dibinde ve yaşanmakta. Popülist, ulusal, demagojik söylemlerin, aşırı hareketlerin, ırkçılığın yükselişini görüyoruz’’ dedi. Flautre, Türkiye’nin AB’ye tam üyelik müzakere sürecinde bazı fasılların açılmasına özellikle Fransa’nın engel olduğuna da dikkat çekti.

 

AB’nin parçası olmamak Türkiye’nin çıkarına değil

Paris Boğaziçi Enstitüsü (Institut du Bosphore), İstanbul’da “Krizdeki Avrupa: Fransa ve Türkiye için Etkiler, Sorunlar ve Fırsatlar’’ ana temasıyla toplantı düzenledi. TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner toplantıda yaptığı konuşmanın önemli bir bölümünü Türkiye-AB ilişkilerine ayırdı. Türkiye’nin hem batısı hem de güneyinin zorlu bir dönemden geçtiğine dikkat çeken Boyner, avro krizi ve bölgesel gerilimlerin birleştiğini söyledi. Boyner, “Bütün bu kargaşanın ortasındaki Türkiye ise ekonomik büyüme, siyasal istikrar ve demokrasiyi biraraya getirmeye çalışıyor. AB, yumuşak gücündeki ve çekiciliğindeki aşınma üzerine kafa yormalıdır. Genişlemeyi ve ortak politikalar geliştirecek eşgüdümü başaramayan, içine kapanan bir AB’nin yumuşak gücü de bölgedeki etkisi de kuşkusuz azalacak, istikrarsız bir çevrenin ve rekabetçi bir dünya ekonomisinin karşısında önemini yitirebilecektir. AB Türkiye ile ileriye dönük işbirliğini derhal güçlendirmelidir diye düşünüyoruz’’ dedi.

 

İş dünyası için hâlâ bir çıpa

Boyner, iş dünyası için AB üyeliğinin hâlâ önemli olduğunu şu sözlerle ifade etti: “Türkiye olarak, AB’nin, giderek daha fazla önem kazanan bir Türkiye ile nasıl etkili bir birlik oluşturacağını düşünmemiz gerekiyor. Tökezleyen üyelik sürecinin yarattığı olumsuz duygularla başa çıkmanın yollarını bulmamız gerekiyor. Türkiye’nin AB üyeliği, Türk iş dünyası için hâlâ öncelikli bir konudur. Ticaret, yatırım, turizm, teknoloji, sosyal programlar, imalat sanayi, hizmet sektörü ve günlük hayat standartlarımız açısından AB bir ağırlık merkezidir. AB’nin dışında kalmak demek uygulamakta olduğumuz politikaların karar mekanizmasının dışında kalmak demektir. AB’nin politika üretme sisteminin bir parçası olmamak Türkiye’nin çıkarlarına uygun değildir.’’

Ümit Boyner, Türkiye’nin AB müzakere sürecinde tarafların karşılıklı yerine getirmesi gereken bazı koşullara sahip olduğunu belirterek, “AB’nin Türkiye’yi başarıyla içine alarak genişlemesinin iki önkoşulu bulunuyor. Türkiye’nin demokratik ve ekonomik AB kriterlerini yerine getirmesi bu önkoşulların ilkidir. İkinci önkoşul ise Türkiye’yi başarıyla içine alarak genişlemenin getireceği katkıyı tartmak açısından AB’nin daha akılcı bir küresel vizyonu benimsemesidir. Bu durum, Avrupa değerlerinin, küresel yumuşak gücün ve ekonomik rekabetçiliğin bir zaferi olacaktır’’ dedi.

Türkiye’nin AB’ye tam üyelik müzakere sürecine de hız kazandırılması gerektiğinin altını çizen Boyner, “Fransa’ya gelince 2012 yılındaki seçimler sonrasında oluşan yeni yönetimin bir önceki dönemde anlamsızca ve öngörüsüzce uygulanan müzakereleri blokaj politikasından vazgeçmesinin elzem olduğunu düşünüyoruz’’ dedi. Türkiye’nin bölgesindeki ülkelerle ilişkilerinin güçlenmesinin AB’ye de katkısı olacağını belirten Boyner, Türkiye’nin bölgesinde yükselen profilinin AB çıpasından bağımsız okunmasının da son derece isabetsiz bir bakış açısı olacağını vurguladı.
 

Taraf, 10.11.2012

Konu ile ilgili sayfalar...
3/31/2017 - Avrupa Birliği Brexit stratejisini açıkladı...
3/28/2017 - Gürcüler vizesiz Avrupa'da ...
3/25/2017 - AB'nin 60'ıncı doğum günü ...
3/11/2017 - AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Hahn: Türkiye’ye bazı mali yardımlar durduruldu ...
3/1/2017 - Avrupa Konseyi: Türkiye otokrasiye sürükleniyor ...
Bütün başlıklar için tıklayınız