Avrupa Birliği Komisyonu üyesi Stefan Füle, Türkiye ile müzakere sürecinin durmasını sert şekilde eleştirerek ‘Kendi ayağımıza sıkıyoruz.’ dedi. İlerleme raporunun arifesinde bir grup gazeteci ile Brüksel’de bir araya gelen Füle, bir taraftan Türkiye’yi temel hak ve hürriyetler konusunda tenkit ederken bir yandan da isim vermeden müzakereleri bloke eden Fransa ve Kıbrıs Rum Kesimi’ni eleştirdi.
Türkiye konusunda ‘Kendi ayağımıza sıkıyoruz.’ diyen Füle, ‘Kör değilim, sağır da değilim. Son iki yıldır müzakere faslı açılmaması ne manaya geliyor? Şu manaya geliyor: Müzakerelerin en mühim makinesi olan reform sürecinden mahrum kaldığımız manasına geliyor.’ yorumunu yaptı.
Bu yıl bilhassa temel hak ve hürriyetler alanında ‘çok kuvvetli bir dil kullandıklarını’ vurgulayan Füle, ayrıca bu yıl ilk defa tek taraflı olarak müzakereleri engelleyen üye ülkelere çağrı yapacaklarını kaydetti. Füle, bu çağrının geçtiğimiz yıllara nazaran daha berrak olacağının altını çizdi.
Kapalı kapılar ardında hem Rum Kesimi hem de diğer üye ülkelerin temsilcilerine özellikle 23 ve 14. fasılları engellemenin ‘kendi ayağına sıkmak’ olduğunu anlattığını söyleyen Füle, yargı ve temel haklarla ilgili 23. faslın hem AB hem de Türk halkı için en mühim reform aracını temin ettiğini hatırlattı.
Akdeniz’de tabii gaz ve petrol aramalarının yapıldığına, Türkiye’nin enerji yolları için çok önemli hale geldiğine dikkat çeken Füle, enerji başlığı olan 15. fasıl için de, ‘Burada çok büyük menfaatimiz var.’ dedi. Mayıs ayında Enerji Komiseri Günter Ottering ile birlikte Stuttgart’ta Türk bakanlarının katıldığı bir toplantı yaptıklarına ve kararlar aldıklarına işaret eden Füle, ‘Neden bu görüşmeleri ilgili faslın dışında, faslın bize sunduğu imkânlarla yapmayalım?’ dedi. Füle, şimdiye kadar Türkiye ile sadece bir faslın geçici olarak kapatıldığını, şu an açılabilecek fasıl sayısının ise sadece 3 olduğunu vurguladı.
Rum Kesimi ve Fransa tek yanlı olarak 11 faslı engelliyor. AB de 2006’dan bu yana Türkiye’nin limanlarını Rum gemi ve uçaklarına açmadığını savunarak 8 faslı dondurmuştu. Füle’nin gündeme getirdiği 23 ve 15. fasıllar ise 2009’dan bu yana Rumlar tarafından tek yanlı olarak bloke ediliyor.
ANAYASA KONUSUNDA SİYASİLER SORUMLU
Türkiye’deki anayasa çalışmalarına da değinen Füle, süreçten ümitli olduğunu ve seçim kampanyalarında anayasa sözü veren siyasileri sözlerin tutulması konusunda sorumlu tuttuklarını söyledi. Füle, “Yeni anayasa yazımı sürecinin Türkleri ve Türkiye’yi birleştirmek için kullanılacağı ve asla sürtüşme kaynağı olarak yorumlanmayacağı konusunda ümitliyim. Kapsayıcılık ilkesinin korunacağını umuyorum. Zaten bu nedenle seçimlerin ardından siyasi partilerin yeni anayasayla ilgili taahhütlerini büyük memnuniyetle karşıladık. Yaptıkları taahhütleri yerine getirmeleri sadece AB Komisyonu’na değil, öncelikle kendi vatandaşlarına karşı sorumluluklarıdır.” dedi.
Zaman, 10.10.2012
