AB ile yeni başlangıç şart
Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grup Başkanı Swoboda, tıkanan müzakere sürecinin açılması için çağrıda bulundu
İstanbul Finans Zirvesi’ne (IFS) katılmak üzere Türkiye’ye gelen Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grup Başkanı Hannes Swoboda, tıkanan müzakere sürecinin aşılması için Avrupa ve Ankara’ya çağrı yaptı. ABHaber ’e mülakat veren Swoboda, AB’de genişleme sürecinde yaşanan tıkanma, AB-Türkiye müzakere süreci ve Suriye konusunda şunları söyledi:
AB-Türkiye müzakereleri
“Görüşme sürecine tekrar başlamalı ve yeni bölümler açmalıyız. Enerji, hukuk, temel haklarla alakalı. Yani Türkiye ve AB arasındaki görüşmelere yeni bir stille yeni başlangıçlar gerekiyor... AB içinde sorunlar olduğu doğru, genişleme süreciyle ilgili kararsızlıklar var ve bu da bazı hükümetlerin çekingen davranmalarına neden oluyor. Ben en azından Türkiye ve AB’nin güçlü müttefikler olabileceğini düşünüyorum. Bölgedeki (Suriye) gelişmeleri görebilmek açısından Türkiye Avrupa için çok önemli. Türkiye ile dostuz, işbirliği içinde bulunmamız lazım. Ortak bir gelecek ve bu ortak gelecek ile nasıl baş edeceğimizi düşünmemiz gerekli. Bu, tüm bölge için geçerli bir durum bu nedenle sabrımızı kaybetmeden ilişkinin potansiyelini görmeli, problemlerin içinde boğulmamalıyız.
Milliyetçiler karşı çıkıyor
Çeşitli ülkelerdeki bazı milliyetçi gruplar, Türkiye’nin AB üyeliğini kötü bir şekilde canlandırıyor. Ve tabii bazı İslam karşıtı düşünceler de mevcut. Biz ülkelerimizde bu ayrılıkçı ve milliyetçi düşüncelere karşı savaşmalıyız. Bu ülkelerin içinde kendimizle savaşmamızı gerektiren bir durum. Türkiye’de de herkes AB’ye girme yanlısı değil. Yani iki tarafın da vatandaşlarıyla ilgili yapması gereken görevleri var... Ben bir sürü şeyin ortak olduğu kanaatindeyim. Ekonomik durumlar, özellikle komşu ülkelerdeki durağanlık ve barış için demokrasinin korunması gibi.
Kılıçdaroğlu ve yeni CHP
CHP’nin uzun bir siyasi geleneği var, fakat bazı konularda fazla milliyetçi olabiliyor. Sosyal olayları gözden kaçırabiliyor. Çünkü sosyal demokrasi demek insanları, ülke vatandaşlarını önemsemek onların sosyal ihtiyaçlarını karşılamaya çalışmaktır. Fakat CHP’nin lideri değişti ve yeni lideriyle iyi ilişkiler içerisindeyiz. Yeni lider bu reformları yapabilir, bunlar da milliyetçi hassasiyetleri azaltıp vatandaşların sosyal anlamdaki sorunlara daha çok ilgi duymasına neden olabilir. Bence birçok Avrupa ülkesinde olduğu gibi eğer seçimleri kaybetme durumu söz konusu olursa gelecekte hem parti gidişatı hem de lider olarak değişime yönelik adımlar atarız.
Suriye’deki iç savaş
Suriye’yi yöneten Beşşar Esed bir diktatör, hem de çok uzun zamandır. Türkiye, Suriye’de gerçekten bir değişiklik yapmak için kendini adamış durumda. Biz de aynı yoldayız aslında. Bizim kesinlikle bu meselede Türkiye’ye yardım etmemiz lazım.
Türkiye’yi çok yakından izliyor
Ocak ayında AP Sosyalist Grup Başkanı seçilen Avusturyalı Hannes Swoboda, Türkiye’yi son derece yakından tanıyan bir isim. Swoboda, Ankara ile AB arasındaki ilişkilerin altın döneminde, Türkiye’nin aday ülke seçildiği Helsinki zirvesi öncesi ve bu tarihî kararı takip eden reform süreci boyunca AP Türkiye raportörlüğü görevinde bulundu. 16 yıldır AB parlamenteri olan Swoboda, Brüksel kulislerinde Türkiye ile ilgili en olumsuz havayı bile dile getirmekten asla çekinmiyor. Örneğin ilişkilerin en sıcak seyrettiği 2002’de, dönemin Dışişleri Bakanı İsmail Cem’in üyelik müzakerelerinin yıl sonunda başlayabileceği yönündeki sözlerini “saçma” olarak nitelemiş ve bu sürecin 2005’ten önce başlayamayacağını söyleyerek, Ankara’da tepkilere neden olmuştu. Türkiye’nin, çığır açan reformları hayata geçirmesiyle iyimserliğin en üst düzeye tırmandığı, üyelik yerine “ayrıcalıklı ortaklık” seslerinin henüz yükselmediği 2004’te de yine Ankara’yı aşırı beklentilere girmeme konusunda uyarmak Swoboda’ya düşmüştü.
Swoboda, CHP’yi 2010’da anayasa değişiklik reformunu desteklemediği, AKP’yi ise “yeni bir sivil anayasa için doğru stratejiyi belirlemediği” için eleştirmişti.
Finans zirvesinde konuşacak
Swoboda, bugün Ceylan InterContinental Hotel’de yapılacak İstanbul Finans Zirvesi’ne (IFS), dünyanın önde gelen borsa, aracı kurum ve banka yöneticileri ile birlikte katılacak. Açılışı Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın katılımı ile yapılacak olan “İstanbul Finans Zirvesi”, iş dünyasının önemli isimlerini İstanbul’da ağırlayacak. Zirvenin bu yılki programında “Finansal Kriz ve Avrupa’nın Toplumsal Dokusu”, “Para Politikası ve Finansal İstikrar”, “Likidite Alternatifleri”, “Finansal İstikrar Üzerine”, “Sermaye Piyasaları”, “Ortak Karlarıyla Kamu Yönetimi- MTR’ın Verimli Döngüsü”, “Yatırım Besin Zinciri”,”Finansal Kriz&Reel Ekonomi, Türkiye Deneyimi”, “Bölgesel Kalkınma Finansmanı”, “Bankacılar Forumu”, “Enerji ve Çevre”, “Petrol ve Gaz Sektörünün Geleceği” gibi konular yer alıyor.
Taraf, 24.09.2012
|
