Türkiye'nin AB süreci ile önemli kazanımlar elde edildiğini ifade eden Bakan Egemen Bağış, "Demokrasimiz giderek gelişiyor. Bu ülkede, bazı vatandaşlarımız 30 yıl önce 'Kürtüm' demeye çekinirken, bu gün bunu rahatlıkla ifade edebiliyorlar. 112 yıl sonra Akdamar Adası'nda ibadet yapılmasında da AB sürecinin önemli bir payı var. Biz AB sürecini sonucundan daha çok önemsememiz gerekiyor." dedi.
AB Bakanı Bağış, İNTES tarafından organize edilen İnşaat Sektöründe Mesleki Yeterlilik Sınav ve Belgelendirme Projesi konulu toplantıya katıldı. Programda konuşan AB Bakanı Egemen Bağış, AB ve Türkiye arasında sürdürülen müzakerelerle ilgili açıklamalar yaptı.
"TÜRKİYE AB'DEKİ ÇARPIK YAPILAŞMA ANLAYIŞLARINA İZİN VERMEYECEK"
Avrupa Birliği esasen savaşlarla, kavgalarla harabeye dönüşmüş olan Avrupa coğrafyasında bir barış ve kardeşlik binası olarak tasavvur edildiğini hatırlatan Bağış, bugünün vizyonsuz siyasetçileri tarafından o değerli binanın hor bir şekilde kullanılarak temelinin aşındırılmaya çalışıldığını vurguladı. Bu proje vesilesiyle Türkiye'den Avrupa Birliği'nin temelini aşındırmaya çalışanlara bir kez daha meydan okuduğunu kaydeden Bağış, "Avrupa coğrafyasında inşa etmeye çalıştıkları kaçak binalara izin verilmeyeceğinin buradan ilan etmek istiyorum. Avrupa'da yeni nefret duvarları yükseltmek isteyenler, o duvarın altında kalır. Avrupa Birliği'nin harcını ırkçılık ve nefret çimentosuyla kırmak isteyenler, inşa ettikleri o sanal binaların altında kalır. Türkiye Avrupa'daki bu çarpık yapılaşma çabalarına anlayışlara geçit vermeyecek kudrete ve öz güvene artık sahiptir." diye konuştu.
"EN BÜYÜK YATIRIMIMIZI DEMOKRASİYE YAPTIK"
Hükümet olarak son 9.5 yılda en büyük yatırımı demokrasiye yaparak ekonomide de istikrar ve güven zeminini tesis ettiklerine dikkat çeken Bağış, şöyle konuştu: "Demokrasi binamızın önce temelini sağlamlaştırdık, sonra AB süreciyle birlikte o sağlam temelin üzerine adeta bir gökdelen inşa ettik. Ekonomimizi terk edilmiş köhne bir bina görünümünden çıkardık, modern yapıya kavuşturduk ve o binanın da üzerine yeni katlar çıktık. Yıllarca ötelenen, ötekileştirilen, ikinci sınıf vatandaş muamelesi gören farklı etnik gruptan vatandaşlarımızı da harabe yaşam koşullarından, moloz yığınlarından çıkarmayı kendimize bir vazife olarak gördük. Avrupa'da Romanlar, farklı etnik ve inanç gruplardan insanlar sınır dışı edilirken biz ülkemizde Romanları ve farklı etnik kökenden vatandaşlarımızı en modern yaşam standartlarıyla kavuşturduk, kavuşturuyoruz."
"AVRUPA'NIN EN HIZLI BÜYÜYEN EKONOMİSİYİZ"
Türkiye'nin bugün Avrupa'nın en hızlı büyüyen ekonomisi durumunda olduğunu da dile getiren Bağış, kalkınma ve altyapı yatırımlarının hızla devam ettiğine işaret etti.
Cumhuriyet tarihi boyunca, 6 bin 100 kilometre duble yol yapıldığını hatırlatan Bağış, "Biz 9.5 yılda 16 bin kilometre'nin üzerinde duble yol inşa ettik. Aynı dönem içerisinde sadece TOKİ aracılığıyla 500 bin konut yaptık. Türkiye'nin bu ekonomik başarısının arkasında ülkemizin yüz akı konumunda olan müteahhitlik sektörümüzün çok büyük bir payı ve emeği var. Bugün dünyanın en büyük 225 müteahhitlik firması arasında Türkiye, Çin'in ardından ikinci sırada yer alıyor. Yurt dışında bayrağımızı gururla dalgalandıran müteahhitlerimiz adeta dünyayı da yeniden barış temeli üzerinde inşa ediyorlar. Müteahhitlerimiz dünyanın dört bir yanında sadece modern binalar inşa etmiyorlar, sadece ülkelerin kalkınmasına yardımcı olmuyorlar, aynı zamanda her biri Türkiye'nin barış ve refah mesajının da yükselmesini sağlıyorlar. Müteahhitlerimizin yurt dışında üstlendikleri proje tutarı 2002 yılında sadece 2,4 milyar dolardı. 2007 ve 2008 yıllarında bu rakam 24'er milyar dolar olarak zirve yaptı. Küresel krizin etkisiyle tüm dünyada iş hacmi düşerken, bizim müteahhitlerimiz 2010 yılında da 14 milyar dolar seviyesini yakaladılar. 2002-2011 arasındaki 9 yılda üstlenilen iş hacmi ise, dikkatinizi çekiyorum, 153 milyar dolar. 30 yılda 44 milyar dolar, 9 yılda 153 milyar dolar. Yani 9 yılda, 33 yılda yapılanın 3.5 katı yapılmış." ifadelerini kullandı.
Zaman, 18.09.2012
