Afrika Boynuzu’ndan geçen ticarî gemiler ya da uluslararası organizasyonların yardımlarını taşıyan gemiler sık sık Somalili korsanların hedefi oluyor. Genellikle kaptan ve mürettebatı rehin alıp fidye talep eden korsanlar, uluslararası deniz ulaşımı için büyük bir tehlike oluşturuyor.
Londra merkezli Uluslararası Denizcilik Bürosu’nun verilerine göre, geçtiğimiz yıl 237 gemi, korsanların hedefi oldu. Hâlihazırda 13 gemi ve 197 rehine korsanların elinde bulunuyor.
Parlamentoların onayı gerekiyor
Avrupa Birliği de bundan iki yıl önce, başta yardım gemilerinin güvenliğini sağlamak amacıyla "Atalanta" adlı bir misyon oluşturmuştu. Atalanta’nın görev süresini iki yıl daha uzatan Avrupa Birliği, ticarî gemilerin Aden Körfezi’nden geçen en önemli rotasını korumak için misyonun yetkilerini genişletmeyi de planlıyor.
Bölgedeki savaş gemisi sayısını artıran Birlik, misyona aynı zamanda karadaki korsanları hedef alabilmeleri yetkisi vermeyi de kararlaştırdı. Buna göre, Atalanta birlikleri havadan karada bulunan korsanları hedef alıp ateş açabilecekler.
Ancak can kaybını artıracağı gerekçesiyle tartışmalara yol açan bu planın hayata geçirebilmesi için Birlik ülkelerinin parlamentolarının onayını da alması gerekiyor. Almanya’da da iktidar ve muhalefet partileri bu konuda ikiye bölündü. Almanya Savunma Bakanı Thomas de Maiziere, bunun sorunu çözeceğine inanmadığını belirtirken, Yeşiller Partisi’nin savunma politikaları sözcüsü Omid Nouripour da tutumlarını şöyle dile getirdi: “Öncelikle planı gözden geçireceğiz ve daha sonra oyumuzu nasıl vereceğimizi kararlaştıracağız. Hemen bir karar söz konusu değil, zira elbette ki öncelikle ayrıntıları görmek istiyoruz. Ancak temelde, misyonun genişletilmesi planına oldukça eleştirel bakıyoruz. Açıklanan plan çok da mâkul görünmüyor.”
Ancak milletvekilleri, oylayacakları misyonla ilgili ayrıntıların tümünü büyük bir olasılıkla göremeyecekler. Zira Avrupa Birliği'nin askerî komitesi, planın ayrıntılarını gizli tutmak istiyor. Örneğin savaş helikopterlerinin korsanları vurmak için kara üzerinden ne kadar ilerleyebileceği bilinmiyor. Ayrıntıların gizli tutulmasından rahatsızlık duyan Alman politikacılardan biri de Rainer Arnold. Ana muhalefetteki Sosyal Demokrat Parti'nin savunma politikaları sözcüzü Arnold, şöyle konuşuyor: “Ben bu alanda uzman bir politikacı olarak meclisteki grubuma, söz konusu misyona onay vermemelerini tavsiye edeceğim. Çünkü bu planın hayata geçirildiğinde gerçekten etki göstererek çözüm sağlayacağını düşünmüyorum.”
Öte yandan Somali'ye kara birlikleri göndermeyi ise şu anda hiç kimse istemiyor. Ülkede devam eden iç savaş, açlık ve sefalet daha da körüklüyor. Sadece başkent Mogadişu'nun bir bölümünde iktidarını sağlayabilen hükümet ise radikal İslamcı El Şebab örgütüne karşı etkin olamıyor. Somali'nin geniş bir kesiminde kontrolü elinde bulunduran örgütle mücadele amacıyla ülkede Afrika Birliği'ne bağlı yaklaşık 18 bin asker görev yapıyor.
El Şebab faktörünün neden olduğu tehlikeye ve ülkedeki iktidar boşluğuna dikkat çeken Bonn Üniversitesi'nden Conrad Schetter'in değerlendirmesi şöyle: “Bana göre asıl sorun, on yıllardan bu yana uluslararası toplumun bu meseleye yeterli önemi vermemesi. Korsanlar bu işi zevk için yapmıyor ki! Bu kişilere, daha cazip bir sivil bir meslek sunulamuyor. Toplumsal sorunlar çok büyük ve yaşamlarını normal koşullarda sürdürme şansları ise bir o kadar az. Yani toplumsal ve siyasi sorunlar çözülmedikçe, korsanlığın önü de alınamayacaktır.”
