Avrupa Birliği > Brüksel'de Türkiye-AB toplantısı

Brüksel'de Türkiye-AB toplantısı
Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki en yüksek karar organı olan Ortaklık Konseyi bugün toplanıyor.

Brüksel'deki toplantıya, Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Başmüzakereci Egemen Bağış birlikte katılacak.

Birkaç gün önce basına sızan, Ortaklık Konseyi için AB ortak tutum belgesi taslağına göre, birlik üyeleri Türkiye'de hükümetin anayasa değişikliği girişiminin memnuniyetle karşılandığını belirtiyor.

Belgede Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ise "yasalara aykırı şekilde siyaseti etkilemeyi sürdürdüğü" ifadesi yer alıyor.

Taslakta üst düzey komutanların hem iç hem de dış politika konularında yetkilerini aşan açıklamalar yaptıkları belirtiliyor.

Ayrıca savunma harcamalarının parlamento tarafından denetiminin kuvvetlendirilmesi gerektiğine dikkat çekiliyor.

Siyasi reformlar

2008 yılında siyasi reformlarda sağlanan ilerlemeyi yeterli bulmayan Avrupa Birliği, Türk hükümetinin bunlara hız verme vaadini ise memnunlukla karşıladığını dile getiriyor.

Bu kapsamda yeni bir tam zamanlı başmüzakereci atanmasından duyulan memnuniyet de metinde yer alıyor.

Anayasa değişiklikleri

AKP hükümetinin geçtiğimiz günlerde muhalefet partileriyle istişare yoluyla yeniden gündeme getirdiği anayasa değişiklikleri, partilerin kapatılmasını zorlaştırma ve Ombudsmanlık müessesesinin yerleştirilmesini öngörüyordu.

AB bu konuya da değiniyor ve hükümetin anayasa değişikliği çabalarından memnuniyetini ifade ediyor.

Metinde hükümete, ilgili anayasa maddelerini Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Venedik Komisyonu'nun görüşleri çerçevesinde değiştirme çağrısı yapılıyor.

Ombudsmanlık konusunda ise, ilgili düzenlemenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesinin not edildiği, ancak bu kurumun Türk yargı sistemine dahil edilmesi gerektiği belirtiliyor.

Dış politikaya övgü

Avrupa Birliği ortak pozisyon belgesi taslağında, AKP hükümetinin Güney Kafkasya ve Orta Doğu'da oynadığı etkin ve yapıcı rolden memnuniyet duyulduğunu ifade ediyor.

Benzer bir memnuniyet, söz konusu bölgesel konularda Avrupa Birliği ile Türkiye arasında yakın siyasi diyaloğun varlığı nedeniyle de dile getiriliyor.

Ayrıca AB'nin, Ermenistan ile ilişkilerini normalleştirme yönünde attığı adımlarda Türkiye'yi desteklediği ve iki ülkenin bu konuda 22 Nisan'da imzaladığı yol haritasını memnuniyetle karşıladığı bildiriliyor.

Din hürriyeti ve azınlık hakları

Taslakta dini azınlıkların ve Alevilerin, vakıf malları, üçüncü kişilere geçmiş malları ve gayrimenkulleri konusunda hukuki zorluklarla karşılaştığı hatırlatıyor. Ayrıca Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılması ve ekümeniklik tartışmasının da yakından takip edildiği ifade ediliyor.

Kürtlerin kültürel hakları çerçevesinde TRT Şeş'in ve Ermenice yayın yapan bir radyonun kurulmasını memnuniyetle karşılayan AB, Rum azınlığın eğitim ve mülkiyet sorunlarını gündeme getiriyor.

İfade hürriyeti

Türk Ceza Kanunu'nun 301'inci maddesindeki değişikliği olumlu olarak değerlendiren AB, kamu görevlilerini basın özgürlüğüne saygı gösteremeye çağırıyor.

Hürriyet gazetesine çıkarılan vergi borcu konusunun ise yakından takip edildiği belirtilyor. Ayrıca internet sitelerine yasak girişimlerinden rahatsızlık ifade ediliyor.

BBCTurkish.com, 19.05.09

Davutoğlu: AB yolundan çıkış yok

Dışişleri Bakanı Davutoğlu ve Başmüzakereci Bağış, Türkiye ve AB arasındaki en üst düzey karar organı olan Ortaklık Konseyi'ne katılmak için Brüksel'e gitti.

BRÜKSEL - Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Avrupa Birliği'nin Türkiye ile üyelik müzakerelerine başlama kararını Aralık 2004'te aldığını hatırlatarak, hala Türkiye'nin AB üyeliğini sorgulayanlara "AB süreci tek yönlü, ne geri dönüşü ne sağa ve sola çıkışı var" mesajını verdi.

Türkiye ve AB arasındaki en üst düzeydeki karar organı olan Ortaklık Konseyi'nin 47. toplantısına katılmak için Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'la Brüksel'e gelen Davutoğlu, basınla sohbet etti.

"Artık Türkiye'nin AB süreciyle ilgili mahiyet tartışmaları bir kenara bırakılmalıdır. Bunun sonunda ulaşılacak hedef konusundaki tartışmalar da bir kenara bırakılmalıdır. Bu mesele 2004 Aralıkta çetin müzakereler sonunda karara bağlanmıştır" diyen Davutoğlu, "Bu kararın tekrar tekrar tartışılması, yeni alternatifler gündeme getirilmesi hem ahde vefa ilkesine aykırıdır, hem de hiçbir faydası olmayan zihni bir egzersizden ibarettir. Kimse bizi bu zihni egzersizinin içine çekemeyecek. Bunun herkes tarafından bilinmesinde fayda var" diye konuştu.

Bakan Davutoğlu, "Düşünce kuruluşları bunu konuşabilirler. Entelektüeller bunları tartışabilirler. Bu fikir özgürlüğüyle ilgili bir şeydir. Ama ciddiyetine inandığımız Avrupa'nın büyük devletlerinin zihni egzersiz gibi mütalaa edilmesi gereken konuları siyasi tartışma konuları haline getirmeyeceğini ümit ediyoruz" uyarısında bulundu.

"Hepimiz öncelikle şu konuda anlaşmış olmamız gerekir ki artık Türkiye'nin AB süreci, müzakerelerle birlikte yürüyen ve tek yönlü bir süreçtir. Ne geri dönüşü, ne sağa veya sola çıkışı vardır" diyen Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Bir bilim adamı olarak şunu söyleyeyim; istatistiksel veriler bizim için en önemli bilimsel dayanaklardır. Bir ülkenin kendi iradesiyle üyeliği kabul etmemesi dışında şu ana kadar (AB tarihinde) sağa sola çıkışı olmuş ya da geriye dönmüş süreçler yok. O ülke iradesini sürdürdükçe tam üyelik dışında herhangi bir alternatif düşünülmemiştir, geri dönüşü de söz konusu olmamıştır. Türkiye'nin de farklı bir seyir takip etmeyeceğine inancımız tamdır. Bunun için AB'den temel talebimiz taahhütlere sadakat ve Türkiye-AB ilişkilerinin iç siyasi tartışma konusu yapılmaması yönünde prensipte mutabakat. AB'nin bu iki unsuru gerçekleştirmesi durumunda biz de zaten bunlardan bağımsız olarak yürütmeye devam ettiğimiz AB sürecine ivme kazandırma çabalarımıza büyük bir hız vereceğiz."

YIL SONUNA KADAR SÜRECE İVME KAZANDIRACAĞIZ
Hükümetin AB reformları konusundaki iradesinden kimsenin şüphe duymamasını isteyen Davutoğlu, bunun tek başına yeterli olmadığını belirterek, sivil toplum örgütleri ve medya başta olmak üzere toplumsal motivasyonun gereğine işaret etti.

Davutoğlu, "Biz önümüzdeki dönemde Kıbrıs'la ilgili konuların getirebileceği muhtemel gelişmeleri de göz önünde bulundurarak yılın sonuna kadar mümkün olduğunca AB sürecine ivme katmaya kararlıyız. Bu yasama dönemi içinde bu konuda ciddi mesafeler alacağımızı ümit ediyoruz" dedi.

Bakan Davutoğlu, TBMM'deki siyasi partilerin liderleriyle ve temsilcileriyle cuma günü yapacağı görüşmelerde en önemli gündem maddesinin AB olacağını ve reformlarla ilgili yasama sürecinin hızlandırılmasını talep edeceğini bildirdi.

BAĞIŞ: İRADEMİZDE SIKINTI YOK
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ise "19 Mayıs sabahı Atatürk Samsun'a çıktığında bir gün bir cumhuriyet kuracağını ve kurduğu cumhuriyetin dünyanın 17. en büyük ekonomisi olacağını söyleseydi birçok kişi inanmakta zorlanırdı" dedi.

Türkiye'nin 1959'da başlayan inişli çıkışlı AB sürecinde de bir gün hak ettiği noktaya geleceğine inanarak azim ve kararlılıkla üyelik müzakerelerini sürdüreceklerini belirten Bağış, şunları kaydetti:

"Siyasi irade konusunda bir sıkıntı yok. Türkiye'de Cumhurbaşkanı'ndan mahalle muhtarına kadar herkes AB sürecinde Türkiye'nin daha çağdaş, daha demokratik, daha müreffeh bir ülke olacağı konusunda ortak kanaate sahip. Türkiye'de hangi kesimi ele alacaksak alalım, işçilerde de memurlarda da, Alevilerde de Sünnilerde de, asker kesiminde de sivil kesiminde de, doğulularda da batılılarda da, Müslümanlarda da gayri Müslimlerde de, hangi sektöre, hangi gruba hangi iş koluna bakarsak bakalım, AB konusunda bir heyecan görüyoruz."

Bu heyecanın canlı tutulmasının ve doğru yönetilmesinin herkesin ortak sorumluluğu olduğunu vurgulayan Bağış, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şu konuda sizlerin hassasiyetini istiyorum. Türkiye'nin müzakere fasıllarını açıp açmaması sadece kendisine bağlı bir konu değil. Hepinizin yakından takip ettiği gibi birçok siyasi faktör bunda rol oynuyor. O yüzden Türkiye'nin AB üyeliği yolundaki kararlılığının veya başarısının göstergesi açılan fasıl sayısı değil, Türkiye'nin yapmış olduğu reformlar olmalıdır."

Türkiye'nin AB sürecini sorgulayan Almanya ve Fransa'nın Brüksel'de aldıkları karara sahip çıkmalarını isteyen Bağış, Avrupa'da yaşayan Türklerin de Türkiye'nin fahri elçileri olarak vatandaşı oldukları ülkelerde edindikleri hakları iyi araştırarak kullanmalarını talep etti.

Bağış ve Davutoğlu, Ortaklık Konseyi toplantısından önce AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn'le görüştü.

ntvmsnbc.com, 19.05.09

Konu ile ilgili sayfalar...
3/31/2017 - Avrupa Birliği Brexit stratejisini açıkladı...
3/28/2017 - Gürcüler vizesiz Avrupa'da ...
3/25/2017 - AB'nin 60'ıncı doğum günü ...
3/11/2017 - AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Hahn: Türkiye’ye bazı mali yardımlar durduruldu ...
3/1/2017 - Avrupa Konseyi: Türkiye otokrasiye sürükleniyor ...
Bütün başlıklar için tıklayınız