Fransa, Almanya ve İtalya liderleri arasında Strasbourg’da gerçekleşen “Euro krizi zirvesi” iki vitesli Avrupa Birliği’ne (AB) ilk adım olarak tarihe geçebilir. Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, Almanya Başbakanı Angela Merkel ve İtalya Başbakanı Mario Monti arasında yapılan zirve, finans piyasaları açısından hayal kırıklığıyla sonuçlanırken, AB’nin siyasal ve kurumsal geleceği açısından önemli mesajlarla sona erdi.
Nicolas Sarkozy zirve sonunda düzenlenen ortak basın toplantısında, Euro krizinin aşılması ve bu tür krizlerin bir daha yaşanmaması amacıyla Fransa ile Almanya’nın AB antlaşmalarında değişiklik yapılması konusunda müşterek çalışma yürüttüklerini bildirdi. Sarkozy, iki ülkenin bu konuda 9 Aralık cuma günü Brüksel’de yapılacak AB liderler zirvesi öncesinde bir dizi öneride bulunacağını duyurdu. Sarkozy’nin bu duyurusu Angela Merkel tarafından da doğrulandı. Sarkozy'nin bu çerçevede 1 Aralık çarşamba günü Avrupa konusunda televizyondan Fransız halkına sesleneceği bildirildi.
Önerilerin içeriği açıklanmadı
Sarkozy-Merkel ikilisi, yapacakları önerilerin içeriği konusunda bilgi vermedi. Ancak kulislerde, bu önerilerin, Euro bölgesi ülkelerinin bütçe ve vergi politikalarında uyum, istikrar ve büyüme paktına uymayan ülkelerin cezalandırılması ve AB karar alma mekanizmasında değişiklik konuları üzerinde yoğunlaşacağı konuşuluyor. Alman-Fransız ikilisi yapılacak ortak önerilerin tamamı üzerinde henüz uzlaşıya varmış değiller. Örneğin; Almanya bütçe disiplinine uymayan Euro bölgesi devletlerinin Avrupa Adalet Divanı’na şikayet edilebilmesini isterken, Fransa bu öneriye karşı çıkıyor.
Alman-Fransız-İtalyan üçlüsü AB üyesi 27 ülkeden 17'sinin üyesi olduğu Euro bölgesinin toplam milli gelirinin yüzde 70’ini oluşturuyor. Bu nedenle, aralarında varılacak uzlaşı ya da anlaşmaların, AB’nin karar alma mekanizmasında değişikliğe gidilmesi halinde küçük çaplı Euro bölgesi ülkeleri için “felaket senaryosu” olacağı yorumları yapılıyor. Bu durumun da fiilen iki vitesli bir AB'nin doğmasına neden olacağı söyleniyor.
Euro tahvili tartışması
Öte yandan, Merkel, basın toplantısında yaptığı açıklamada, Avrupa Merkez Bankası’nın bağımsızlığına dokunulmayacağının altını çizdi. Avrupa Merkez Bankası’nın bağımsız olduğunu vurgulayan Merkel, Euro tahvilleri konusunda da umut vermedi. Berlin-Paris ekseninde bu konularda yaşanan tartışmala “sağırlar diyaloğu” olarak adlandırılıyor. Avrupa Merkez Bankası’nın Euro krizinin çözümünde oynayacağı olası rol Berlin ile Paris arasındaki en önemli görüş ayrılıklarından birini oluşturuyor. Paris, Merkez Bankası’na borç batağındaki ülkelere daha fazla yardım etme yetkisi tanınmasını istiyor. Almanya ise enflasyon endişesi ile bu fikre şiddetle karşı çıkıyor. Strasbourg zirvesinde Merkez Bankası’nın bağımsızlığının vurgulanmış olması, Almanya’nın bu konuda Fransa’ya karşı üstünlük sağladığı şeklinde yorumlanıyor.
Basın toplantısında Alman ve Fransız liderlere oranla daha sessiz kalan İtalya Başbakanı Monti ise ülkesinin 2013 yılı perspketifinde bütçe dengesini yakalamayı hedeflediğini aktardı. Merkel ve Sarkozy’yi yakın bir gelecekte yeni bir üçlü zirve için Roma’ya davet ettiğini söyleyen Monti, öncelikli hedefin Euro bölgesinin sağlığı olması gerektiğini savundu ve "Euro bölgesinde vergi birliği oluşturulmasından” yana tavır koydu.
dw-world.de, 24.11.2011
