Avrupa Birliği > TÜSİAD: AB İlerleme Raporu, Türkiye için yeni yol haritası

TÜSİAD: AB İlerleme Raporu, Türkiye için yeni yol haritası
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu, AB Komisyonu tarafından açıklanan Türkiye İlerleme Raporu'nun, Türkiye'nin AB standartlarında demokrasiye ve küresel çekim merkezi olan ekonomiye sahip olması için bir yol haritası ortaya koyduğunu belirterek, ''Özellikle demokratik reformların önümüzdeki dönemde yaşama geçirilmesi Türkiye açısından kritik bir öneme sahiptir'' dedi.

TÜSİAD Yönetim Kurulu, AB Komisyonu tarafından açıklanan Türkiye İlerleme Raporu kapsamında yaptığı yazılı açıklamada, AB Komisyonunun, AB'ye aday tüm ülkeler için 1998'den bu yana yıllık ilerleme raporları yayımladığına ve yıl içinde aday ülkelerin üyelik kriterleri yönünde kat ettiği mesafeyi vurguladığına, bu çerçevede, komisyonun Türkiye raporlarında, AB üyeliği sürecinin Türkiye'nin geleceğine olan katkısı, ekonomik büyüme, Türk halkının yaşam kalitesi ve demokrasi gibi farklı boyutlarının ele alındığına değinildi.

Bu yılki raporda, başta tutukluluk süreleri olmak üzere, yargının işleyişi, bireysel özgürlükler, medeni ve siyasal haklar, kadın hakları, ifade ve basın özgürlüğü, seçim sistemi, kamu ihaleleri, sosyal politikalar, düzenleyici kurumların bağımsızlığı ve devlet yardımları gibi çeşitli konularda önemli eksikliklere dikkatin çekildiği kaydedilen açıklamada, ''AB Komisyonunun İlerleme Raporu, Türkiye'nin AB standartlarında demokrasiye ve küresel çekim merkezi olan ekonomiye sahip olması için bir yol haritası ortaya koymaktadır'' denildi.

AB üyeliğinin, Türkiye'nin demokratik değerleri ve sürdürülebilir kalkınması açısından belirleyici stratejik öncelik olmaya devam ettiği ifade edilen açıklamada, şu değerlendirmelere yer verildi:

''Bu stratejik öncelik, Türkiye'nin G20 içindeki konumunu ve AB 2020 stratejisiyle örtüşen kalkınma perspektifini tamamlamaktadır. Euro krizi sonrasında Avrupa yeniden yapılanma sürecine girmektedir. AB 2020 Stratejisi, Türkiye'nin de geleceğini belirleyen dijital gündem, çevre, girişimcilik ve eğitim gibi temel alanları kapsamaktadır. Eş zamanlı olarak, G20'nin artan ağırlığı, Asya-Pasifik bölgesinin yükselişi, ABD-AB ekonomik ortaklığının devamı, doğal kaynaklar, yeni enerji teknolojileri, bilgi toplumu, çevre sorunları ve otoriter rejimler altında yaşayan halkların demokrasi talepleri gibi birçok etken Türkiye'nin yol haritasının önemli unsurları olacaktır.

Bu yönde AB Komisyonu Raporu'nda vurgulanan özellikle demokratik reformların önümüzdeki dönemde yaşama geçirilmesi Türkiye açısından kritik bir öneme sahiptir. Sivil inisiyatifle başlatılan ve saydam bir süreçle yürütülmesi gereken, toplumsal ve siyasal uzlaşmaya dayalı yeni anayasa girişimi bu açıdan belirleyicidir. Hukuk devletini, bireysel ve kültürel hak ve özgürlükleri, makul bir sürede sonuç veren bağımsız ve tarafsız bir yargı sistemini ve kadın haklarını güvence altına alan, yaratıcı, girişimci ve sosyal sorumluluk sahibi bir toplumsal kalkınma ortamını destekleyen yeni bir anayasal düzen, Türkiye için büyük bir fırsat olacaktır. Diğer yandan, sorun çözmeye odaklı dış politika perspektifi, AB üyelik süreci açısından önem taşıyan Kıbrıs sorununda da uygulanabilmelidir.''

-''Teknik uyum süreci hızlandırılmalı, kolaylıklar Türkiye için de uygulanmalı''-

AB ile mevzuat uyumu sürecinin, Türkiye'nin rekabetçi bir piyasa ekonomisi olmasını sağlayacak bir süreç olduğu dile getirilen açıklamada, şöyle denildi:

''Söz konusu uyum sürecinin Avrupa ekonomisinin yaşadığı zorluklardan ve küresel dalgalanmalardan bağımsız bir şekilde sahiplenilmesi ve takip edilmesi gerekmektedir. AB müktesebatı, düzenlenmiş rekabet ortamı kurallarından saydam bir kamu ihale düzenine, gıda güvenliğinden istihdama kadar geniş bir alanda toplumsal yaşam standartlarını yükseltmektedir. AB sürecinde daha somut ve daha hızlı atılımlar sayesinde, dış politikadan, küresel sermaye hareketlerine ve çağdaş bilgi toplumuna kadar her alanda Türkiye'nin önü açılacaktır.

Bu çerçevede başta müzakereye açılmaya hazır başlıklar olmak üzere teknik uyum sürecinin hızlandırılması gerekmektedir. Diğer yandan AB de üyelik sürecindeki diğer ülkelere vize gibi konularda sağladığı kolaylıkları Türkiye için de ayrımsız bir şekilde uygulamaya koymalı, Türkiye'nin AB'nin üçüncü ülkelerle yapmakta olduğu serbest ticaret anlaşmaları sürecinde masada olmamasından kaynaklanan mağduriyetini önleyici ya da giderici tedbirler almalıdır. TÜSİAD, AB üyelik sürecinin sürdürülmesi ve müzakerelerin önünün açılması yolunda kararlılıkla ilerlenmesi gerektiğine inanmaktadır.''

Zaman, 12.10.2011


 

Konu ile ilgili sayfalar...
3/31/2017 - Avrupa Birliği Brexit stratejisini açıkladı...
3/28/2017 - Gürcüler vizesiz Avrupa'da ...
3/25/2017 - AB'nin 60'ıncı doğum günü ...
3/11/2017 - AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Hahn: Türkiye’ye bazı mali yardımlar durduruldu ...
3/1/2017 - Avrupa Konseyi: Türkiye otokrasiye sürükleniyor ...
Bütün başlıklar için tıklayınız