Mevcut anayasanın toplumu yansıtmaktan ziyade halkı kontrol etmeye çalışan bir ruha sahip olduğuna işaret eden Markert, "En önemli beklentimiz yeni anayasanın toplumu yansıtan bir yapıya kavuşturulmasıdır." dedi. Strasbourg'da Zaman'ın sorularını cevaplayan Markert, anayasa için kurulan uzlaşma komisyonuna Meclis'te grubu olan tüm partilerin temsilci göndermesini "Umut verici bir başlangıç yaptılar." şeklinde yorumladı ve bunun ümitleri artırdığını vurguladı. İktidarın masaya bir taslak ile gelmemesinin bu işte kararlı olduğunu gösterdiğini belirten Venedik Komisyonu Genel Sekreteri, partilere şu tavsiyede bulundu: "Anayasa değişiklik çalışmalarına öncelikle genel konsensüs olduğu konularda başlanmalı."
'Anayasa'nın değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen maddeleri konusunda Venedik Komisyonu ne düşünüyor?' sorusuna Markert şu şekilde cevap verdi: "Prensip olarak biz bu maddelerin de tartışılmasından ve hatta değiştirilmesinden yanayız. Ama siyasi olarak bu konuda anlaşma sağlanması zor görünüyor. Belki de bunları olduğu gibi bırakmak yeni bir anayasa için gerekli olabilir. Asıl önemli olan bu maddelerin nasıl yorumlandığı. Eğer bu maddeler geniş değil de dar kapsamda yorumlanırsa daha da az problem olarak karşımıza çıkacak." Venedik Komisyonu'nun anayasa çalışmaları konusunda Türkiye'ye yardımcı olmak için istekli ve hazır olduğunu vurgulayan Markert, Avrupa Konseyi'nin diğer üyelerinde benzer çalışmalar yaptıklarını ve büyük bir tecrübe birikimlerine sahip olduklarını söyledi. "Başlangıç olarak Türkiye Meclisi'nin belirleyeceği uzmanlar ile Venedik Komisyonu uzmanları bir araya gelip görüş alışverişinde bulunabilirler." diyen Markert, Türkiye'nin modern bir anayasaya kavuşması için talep edilmesi halinde ellerinden gelen yardımı sağlayacaklarını söyledi. İktidarın masaya bir taslak ile gelmemesinin de önemli bir işaret olduğunu vurgulayan Venedik Komisyonu Genel Sekreteri'ne göre, eğer taslak ile ortaya çıksalardı bu, muhalefette güvensizlik oluşturabilirdi. "Partiler öncelikle genel konsensüs olduğu konularda anayasa değişiklik çalışmalarına başlamalı." önerisinde bulunan Markert, seçim döneminde herkesin anayasayı öncelikli konu yapmasının önemli olduğunun altını çizdi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın anayasa konusunda zaman koymasını ise "Bu konuda herhalde daha hızlı hareket edilmesi için tüm taraflar üzerinde baskı kurmaya çalışıyor." diye yorumlayan Markert, önemli olanın zaman değil, en iyi anayasaya sahip olma konusu olduğunu kaydetti. "Bu tarih aralığına uymak kolay olmayabilir." diye ekledi. Geçen yıl yapılan anayasa değişiklikleri sonrasında Türkiye ile çalışmaya devam ettiklerini belirten Venedik Komisyonu Genel Sekreteri, önümüzdeki hafta içinde Adalet Bakanlığı'ndan bir grup ile Anayasa Başkanı Haşim Kılıç'ın kendileriyle Anayasa Mahkemesi kanunu konusunu görüşmek için Avrupa'ya geleceklerini açıkladı. Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde en çok davası olan ikinci ülke olduğunu hatırlatan Markert, bireysel başvuru hakkının sağlanması sonrasında bu davaların azalacağı tahmininde bulundu. Markert, "Almanya'da bunun örneğini gördük. Bireysel başvuru sonrası davalar azaldı. Türkiye'de de benzer olacak. Ama bu hemen değil, zaman isteyen bir konu." dedi.
Zaman, 09.10.2011
