Avrupa Birliği > Avrupa Konseyi bizden ‘gizli ajanda’ özrü diledi

Avrupa Konseyi bizden ‘gizli ajanda’ özrü diledi

AKPM Başkanı Çavuşoğlu, Konsey’de 5 Parti başkanının Türkiye’den özür dilediğini belirterek, “Onlara ‘AK Parti’nin gizli ajandası var’ denilmiş. Reformları kutladılar” dedi.

AVRUPA çapında insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğünü savunmak amacıyla 61 yıl önce kurulan Avrupa Konseyi, AK Parti Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu’nun, yaklaşık 2 yıldır sürdürdüğü Parlamenterler Meclisi Başkanlığı süresince adeta demokratik bir devrim geçirdi. Çavuşoğlu’nun göreve başladığı günden bugüne, Avrupa’daki Türkiye’ye dair önyargılarının nasıl yıkıldığını örnekleriyle anlattı. Strasbourg’daki görevi, Ocak 2012’de sona erecek olan Çavuşoğlu, Ankara’daki makamında STAR’ı konuk etti.  Görev yaptığı dönemde yaşadıklarını ve yaklaşımdaki değişim aktaran Çavuşoğlu, 2003 yılında Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi üyeliğinin, hangi aşamalardan geçerek, 2010 yılında ilk kez bir Türk’ün AKPM Başkanlığı ile taçlandığını ve kendi Başkanlığı döneminde gerçekleştirdiği devrim niteliğindeki icraatları şu sözlerle aktardı:
 

BAŞKANLIK HAYAL BİLE EDİLMEDİ
 

Türkiye, Avrupa Konseyi’ne(AK), 1949’da kurulduğundan bu yana üye bir ülke. Benden önce de başta Sayın Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül olmak üzere, Türkiye’de Başbakanlık, Dışişleri Bakanlığı yapmış çok önemli siyasetçilerimiz, Avrupa Konseyi’nde Türkiye’yi temsil ettiler. Ama o yıllarda Türkiye demokrasisinde, insan haklarında çok ciddi sorunlar vardı. Sürekli askeri darbelerle, muhtıralarla yaşayan, her şeyin sil baştan olduğu bir ülkeydi Türkiye. Üstelik, darbelerin etkisi de kolay kolay silinmiyor. Dolayısıyla, AK Parlamento Meclisi Başkanlığı için zemin müsait değildi. Hatta, Sayın Cumhurbaşkanımız ve görev yapan diğer arkadaşlarımızın tabiriyle söylüyorum; hiçbir arkadaşımız, büyüğümüz, o yıllarda değil başkanlığa aday gösterilmeyi, bunu hayal dahi edememişler.
 

5 PARTİ BAŞKANI ÖZÜR İÇİN SÖZ ALDI
 

Ardından AK Parti iktidarında, AB ve Avrupa Konseyi reformları süratle izlendi. Öyle ki 2004 yılında, Türkiye’nin AK’nin denetimden çıkmasına ilişkin rapor, Genel Kurul’a geldi. Türkiye Raporu açıklanırken, AK Parlamenterler Meclisi’ndeki 5 Parti’nin başkanı söz alarak, “Öncelikle özür diliyoruz. AK Parti iktidara geldiğinde bizler, size karşı önyargılıydık. Bize, ‘Bunlar, Türkiye’ye İslami Yönetimi getirecekler. Bakmayın böyle konuştuklarına, bunların gizli ajandası var’ dendi. Oysa, siz iktidardayken, Türkiye’deki demokratik reformları izlerken, başımız döndü” diyerek, övgülerini belirttiler. Sonuçta, malum 2-3 ülkenin olumsuz oyunu saymazsanız, Türkiye, AK’nin demokrasi denetiminden çıktı. İşte, ben de o gün sanki kollarımdaki kelepçelerden, ayağımdaki prangalardan kurtulup, rahatladım.

BAŞBAKANIMIZ “YOLA DEVAM” DEDİ
 

Önce, AK içindeki Komisyon Başkanlıklarına aday olduk. Toplam 10 Komisyondan, 3’ünü kazandık. Siyasi Komisyon-Abdülkadir Ateş, Kadın - Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu- Gülsüm Bilgehan, Göç, Mülteciler ve Nüfus Komisyonu Başkanlığı’na da ben getirildim. Konsey’deki arkadaşlarımız bize takılmaya başladılar, “Aynı anda 3 Komisyon aldınız, başka istediğiniz var mı?” diye. Ben de içimde, “Evet, Başkanlık” diye cevaplasam da, susuyordum. Bu görüşümü Ankara’da önce, şakayla karışık, Murat Mercan, Egemen Bağış, Ömer Çelik, Mücahit Aslan gibi partimizin dış ilişkilerini yöneten arkadaşlarla konuştum. Ama 2009’da, Başbakanımıza, “Bu yola girelim mi?” dedik, Başbakanımız da “Girin” deyince, yapılan başarılı propagandalar ile seçimi kazandık.

Devrim gibi 10 icraat

1-MECLİS BAŞKANLIĞI KRİTERİ: Daha önce geleneksel olarak sadece Parti Başkanları’nın isimleri, AKPM Başkanı olarak önerilirdi. Bu değişim , Türkiye’nin Avrupa Konseyi’ne katkısıdır.

2-KOMŞULARLA DEMOKRASİ ORTAKLIĞI: AK’nin coğrafi olarak Avrupalı saymadığı komşu bölgelerdeki ülkeler için, yeni bir üyelik statüsü getirdik: Demokrasi için Ortaklık Statüsü. Fas üye oldu. Şimdi, Ekim ayında Filistin de bu statüyü kazanacak.

3-AB, AİHM’E ORTAK OLACAK: Aldığımız kararla, AB’yi, AİHM üyesi yapıyoruz. Dolayısıyla, AB’nin aldığı karar ve eylemlere karşı, AB ülkesindeki vatandaşları korumaya almış oluyoruz.

4-FARKLI DİNLERİN BULUŞMASI: İslamafobia, İsviçre’de minare yasağı, Fransa’da kılık kıyafet yasağı gibi olumsuz gelişmeler yaşandı dünyada. Dini liderle, hatta Papa  XVI. Benedict ile görüştüm. Nisan ayında, AK tarihinde ilk defa, farklı dinlerin 5 temsilcisi bir araya gelerek, barış mesajı verdi.

5-DAHA DİNAMİK BİR AKPM: Haziran ayında başta aşağı reform yaptık. Şimdi Ekim ayında iç tüzüğü değiştiriyoruz. Artık siyasi konulara odaklanmış, yepyeni bir yapılanma olacak.

6-AİHM’DE KALİTE YÜKSELDİ: AİHM’de yargıç kalitesinin arttırılması için çalışmalarımız var.

7-ÖNCELİK ARABULUCULUK VE UZLAŞI: Türk dış politikasının yeni vizyonuna has olan daha çok diyalog, müzakerelere arabuluculuk gibi konulara öncelik verdim. Mesela Rusya-Gürcistan diyalog Komisyonu, Karadağ Diyalog Komisyonu, benim başkanlığım sırasında kuruldu.

8-ON ÜLKENİN TEKELİ KIRILDI: Seçilmemle birlikte, sadece AK tarihinde ilk defa bir Türk Başkan olmadı;  Başkanlığı, 10 ülkenin dışına çıkardık.

9-İLK MÜSLÜMAN BAŞKAN: Benim seçilmemle ilk kez AK’de bir Müslüman başkan oldu. Benim seçilmemi, Obama’nın ABD Başkanı seçilmesiyle kıyaslayanlar bile oldu. Herkes hassasiyet gösterdi, hiçbir önyargı hissetmedim, hissettirmedim de.

10- ESKİ DÜŞMANLAR DOST OLDU: Parlamento’ya ilk girdiğinde, bana “Şu insanlar Türkiye’yi sevmez” dediler. Hollandalı parlamenter Eric Jurgens, Alman Parlamenter Rudolf Binding, İsviçre Milletvekili Andreas Gross gibi isimler. Türkiye’deki demokratik adımların atılmasıyla birlikte, hepsi Türkiye’yi desteklemeye, övmeye başladılar.

Star, 03.10.2011

Konu ile ilgili sayfalar...
3/31/2017 - Avrupa Birliği Brexit stratejisini açıkladı...
3/28/2017 - Gürcüler vizesiz Avrupa'da ...
3/25/2017 - AB'nin 60'ıncı doğum günü ...
3/11/2017 - AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Hahn: Türkiye’ye bazı mali yardımlar durduruldu ...
3/1/2017 - Avrupa Konseyi: Türkiye otokrasiye sürükleniyor ...
Bütün başlıklar için tıklayınız