Almanya Başbakanı Angela Merkel’in, Kıbrıs ziyareti sırasında Rum lider Dimitris Hıristofyas’ı övmesi ve Türkiye’ye çözüm için çağrıda bulunması, Berlin ile Ankara arasında söz düellosuna yol açtı.
Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 2004 yılında Annan Planı’nı Rumların reddettiğine vurgu yaparak, “Sayın Merkel, Kıbrıs sorununu bilmiyor. Schröder ile de bir çay içsin“ sözlerine yanıt, Alman Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert'ten geldi.
Seibert, Berlin'deki haftalık basın toplantısında, "Almanya Başbakanı'nın, Annan Planı'nın Kıbrıslı Rumlar tarafından reddedildiğini bilmediği iddiası yanlış. Bunu çok iyi biliyor. Bunu Sayın Hristofyas ile de konuştu. Bu konuda tarih dersi almaya ihtiyacı yok" dedi.
Tartışma yaratan sözler
AB üyesi Kıbrıs Cumhuriyeti’ne resmi ziyaret düzenleyen ilk Almanya Başbakanı olan Merkel, salı günü Rum lider Hristofyas’la düzenlediği basın toplantısında, Kıbrıs Cumhurbaşkanı’nın çözüm konusundaki çabalarını övmüş, Türkiye'yi Kıbrıs ihtilafının çözümü için daha esnek olmaya davet etmişti.
Türkiye Başbakanı Erdoğan’ın bu sözlere gösterdiği tepkinin ardından, Türk Dışişleri Bakanlığı da yaptığı yazılı açıklama ile Merkel’in sözlerini eleştirdi.
“Merkel, Kıbrıs Türk tarafıyla da görüşmeliydi”
Bakanlık’tan yapılan açıklamada, Türk tarafının Kıbrıs’ta çözüm izin azami çaba gösterdiği belirtilerek, Merkel’in yanlış bilgilendirilmiş olabileceği kaydedildi. Açıklamada, “AB’ninin önde gelen bir ülkesi ve halihazırda BM Güvenlik Konseyi'ne geçici üye olan Almanya’nın Kıbrıs’taki kapsamlı müzakere süreci hakkında sadece Kıbrıs Rum tarafından bilgi alarak böyle bir açıklama yapmış olması düşündürücüdür. Şansölye Merkel’in açıklaması, Kıbrıs’taki her iki tarafla temas edilmesinin gerekliliği ve önemini bir kez daha ortaya koymuştur” denildi. Ankara, Merkel'in barış görüşmeleri hakkında BM’den bilgi almasını istedi.
Berlin: Çözüm sürecini destekliyoruz
Alman Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert, haftalık basın toplantısında, Türkiye’den gelen eleştirilere yanıt verirken, Başbakan Merkel’in Kıbrıs temasları sırasında çözüm için her iki tarafa da çağrıda bulunduğunu, Kıbrıs’ta bölünmüşlüğün ancak “iki tarafın da yaratıcı cesaret göstermeleri, çözüm için tavizde bulunmalarıyla” aşılabileceğini söylediğini vurguladı. Sözcü, Türkiye Başbakanı Erdoğan’ın, Merkel’in açıklamaları hakkında yeterince doğru bilgilendirilmemiş olabileceğine işaret etti.
"Almanlar olarak bölünmüşlüğün aşılabileceğini bildiklerini, Merkel'in, Avrupa ve uluslararası alanda, sorunun çözülmesinin AB ve NATO ilişkileri açısından da önemli olduğunu dile getirdiğini" belirten Seibert, "Kıbrıs sorununun çözümünü istemek ve çözüm sürecini desteklemek için birçok neden bulunduğunu" söyledi.
"Merkel'in 1974 yılında Türk askerlerinin adanın kuzeyini işgal ettiğini ve Türkiye'den çok sayıda Türk vatandaşının da adaya gittiğini bildiğini" kaydeden Seibert, "Başbakan, Kıbrıs'taki durum ile yakından ilgileniyor. Uzun vadede Avrupa'da bölünmüş bir ülke bulunması kabul edilemez. Kıbrıslılar bu durumdan hoşnut olmadığını söylüyor. Özellikle de adanın kuzeyinde yaşayanlar bu durumdan olumsuz etkileniyor. Almanya, bu bölünmüşlüğün aşılabilmesi için her türlü çabayı harcayacaktır" dedi.
Almanya Başbakanı Merkel, pazartesi günü Malta’ya, ardından da salı günü Kıbrıs’a resmî bir ziyaret gerçekleştirmişti. 2004 yılında AB’ye katılan bu iki küçük üye ülkeye yapılan ziyaretler, basında Almanya’nın Birlik içerisinde tüm ortaklarıyla güçlü ilişkiler geliştirmeyi arzuladığı, küçük üyeleri dışlamadığının göstergesi olarak yorumlandı.
Merkel hükümeti, 2011 yılı içinde AB'de önemli kararları yaşama geçirmeyi hedefliyor. Küresel ekonomik kriz, Yunanistan ve İrlanda’daki mali krizler nedeniyle zor günler geçiren AB’de, kurucu antlaşmalarda değişiklik isteyen Berlin, tüm üye ülkelerin güçlü desteğine ihtiyaç duyuyor.
dw-world.de, 12.01.2011
