2011'de AB ile tam gaz
Türkiye'nin bu yılki AB planını SABAH'a anlatan Başmüzakereci Bağış, "AB'nin yeni dönem başkanı Macaristan Cumhurbaşkanı'ndan, "arkanızdayız" sözünü aldık. Öncelikli projemiz, anayasa değişikliği. AB ile ilişkiler tam gaz sürecek. Diklenmeden dik durmaya devam edeceğiz" dedi
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, 1 Ocak'ta Avrupa Birliği'nin (AB)
dönem başkanlığını devralan Macaristan Cumhurbaşkanı'ndan bizzat, '
Türkiye'nin arkasındayız' sözünü aldığını belirterek, '2011'de AB ile tam gaz'
mesajını verdi. 9 Ocak tarihinde AB Başmüzakereciliği görevinin ikinci yılını dolduracak olan Bağış,
Türkiye'nin bu yılki AB planını, SABAH'a şu sözlerle anlattı: "Seçimlerden sonraki öncelikli projemiz, Anayasa değişikliği. Başkanlık seçimi de tartışmaya başlanmalı. Diklenmeden dik durmaya devam edeceğiz". Son altı aydır
Türkiye'nin AB ile tam üyelik müzakerelerinde açılamayan Rekabet faslına ilişkin Bağış "AB bu fasılda bizden
yeni bir şeyler koparma eğilimine girerse, tercihimizi faslı açmama yönünde
kullanabiliriz" dedi. Türk basketbol takımının geçtiğimiz günlerde Rum kesiminde saldırıya uğramasının ardından AB yetkililerini sorumluluğa çağıran bir de mektup yazan AB Başmüzakerecisi, Brüksel'den saldırının faillerinin bulunmasını da
talep ediyor. Bağış'ın SABAH'ın sorularına verdiği yanıtlar şöyle:
1 Ocak'da AB
dönem başkanlığını Macaristan devraldı. Macarlar önümüzdeki altı aylık sürede
Türkiye-AB ilişkilerini canlandırabilir mi?
- Macaristan'ı,
dönem başkanlığı öncesinde
ziyaret ettim. Macaristan Cumhurbaşkanı Pal Schmitt, eski bir olimpiyat sporcusu. Altın madalyalarının bir kısmını
Türkiye'de
düzenlenen müsabakalarda
kazanmış. Kendisi ile
görüşmem sırasında bana, "Ben dört buçuk aydır görevdeyim. Normalde, bakanları hiç bir şekilde kabul etmem. İlk kabul ettiğim bakan sizsiniz. Sizi kabul etmemin bir sebebi var. Sizin atalarınız bu toprakları yönetirken, bizim dinimize ve dilimize karışmadılar. Bize hoşgörüyle yaklaştılar. Böyle bir ulusun bakanını kabul etmem düşüncesiyle size randevu verdim. Şunu da bilmenizi istiyorum, siz nasıl Macaristan'ın NATO sürecine destek verdiyseniz, biz de
Türkiye'nin AB sürecine destek verecegiz" dedi.
BUDAPEŞTE'DEN İLK HAMLE
Müzakereler için Macaristan'dan nasıl bir destek gelecek?
- Macaristan
Türkiye'nin AB üyeliğini desteklemek için ilk hamleyi yaptı bile. 13 Ocak'da Macaristan'da AB Bakanları Zirvesi yapılacak.
Türkiye'nin de içinde bulunduğu aday ülkeler, 2005 yılından bu yana ilk kez Macarların sayesinde bir Zirve'ye davet edilecek. Bir yandan AB'nin dış politikasından sorumlu Catherine Ashton,
Türkiye ile stratejik diyaloğun öneminden bahsediyor. Sonra diyaloğun gerçekleşmesi gereken Zirve'ye
Türkiye'nin Başbakanı'nı, Cumhurbaşkanı'nı davet etmiyorlar. Orada bir tezat var. Macarların burada
kolaylaştırıcı etkisi olacak.
Son altı ayda, 'Rebaket' faslı açılamadı. Bu
Türkiye'den mi, AB'den mi kaynaklandı?
- Avrupa Komisyonu, Rekabet'in açılması için
yeni teknik
taleplerde bulununca, biz de kendi
ekonomik koordin a s - yon
kurulumuzda bazı konuları
yeniden
değerlendirmeye aldık. Faslın açılması için kurban bayramında da çalışmıştık. Ama Belçika
dönem başkanı ve Komisyon, faslın açılması
konusunda hem
fikir olmadılar. Fasıl açılmasıyla bizim boyumuz uzamıyor.
Bu fasıl Macarlar zamanında açılabilir mi?
Biz esasen genelde müzakarelerin en sonunda açılabilecek Rekabet faslını açmak için gerekli kritik eşiği aştık.
Türkiye'nin
ekonomik
canlılığı onların iştahını kabartıyor. Ama biz fasıl açmak uğruna ne sanayimizi ne ekonomimizi riske atamayız.
Bu gidişle işler kopma noktasına gelmez mi?
Gelmez. Fasıllar bitince her iki taraf da süreci zorlayacaktır. AB'nin şımarık çocuğunun (Rumlar) şımarıklığı son bulursa, 14 fasıl birden açılmak üzere önümüze
gelir.
NOSTRADAMUSLAR...
Avusturya Dışişleri Bakanı Michael Spindelegger
Türkiye'nin AB'ye en erken giriş tarihi olarak 2024 yılını zikretti. Bu tarihi nasıl
değerlendiriyorsunuz?
Avrupa'nın
yeni Nostradamuslara değil,
vizyoner politikacılara
ihtiyacı var. Birileri işini gücünü bırakmış falcılık
oyunu oynuyor. Fal bakacaklarına biraz da dünyadaki gelişmelerle ilgili haberlere baksalar aslında gerçekleri görecekler.
Türkiye'nin 2011'de Avrupa Birliği planı ne olacak?
2011'de diklenmeden dik durmaya devam edeceğiz.
Türkiye'nin çıkarlarını, korumaya, reformları yapmaya devam edeceğiz. AB'de bazı
çevreler
Türkiye'yi kızdırmak için ne yaparsa yapsın, biz papaza kızıp oruç bozmayacağız. Seçimlerden sonraki öncelikli projemiz, Anayasa değişikliği olmalı. Başkanlık seçimi tartışmaya başlanmalı. Açılım devam ediyor.
Türkiye'de Kürtlerin de, Alevilerin de, Sünnilerin de, işçilerinin de, köylülerin de Ermeni kökenli vatandaşlarımızın da bir açılım
ihtiyacı var.
'İnşallah, AB politikaları ekonomideki gibi olmaz'
CHP'nin Avrupa Birliği politikasını nasıl buluyorsunuz?
CHP'nin AB politikasının oluşmasını bekliyorum. Dış politika konularına CHP'de artık Osman Korutürk bakacak. Emekli Büyükelçi'yi iyi tanırım.
Devlet umuru görmüş,
fikirlerine saygı duyduğum bir
insandır. Almanya, Fransa gibi çok
önemli ülkelerde Büyüelçilik yaptı, bizim iktidarımız sırasında Irak Özel Koordinatörlüğü görevini üstlendi. Emekli olduktan sonra CHP'de siyaset yapması, CHP için bir
avantaj. Ama göreceğiz. Ben Kemal beyi (Kılıçdaroğlu) 8 yıldır tanırım. İyi niyetli yaklaşımından endişem yok. Ama etrafı onu nasıl yönlendirecek? CHP içinde halen kaynayan bir
kazan var. İnşallah AB
konusundaki
fikirleri de
ekonomideki gibi olmaz.
Sarkozy'nin algısı değişecek...
Şubat ayı sonunda 18 yıldan beri ilk defa bir Fransız Cumhurbaşkanı
Türkiye'yi
ziyaret edecek.
Ziyaret ile, Nicolas Sarkozy'nin
Türkiye karşıtı görüşlerinde değişme bekliyor musunuz?
Ben Sarkozy'nin bu
ziyaretiyle
Türkiye'ye ilişkin önyargılarının değişeceğine inanıyorum. Çünkü ABD Başkanı Barack Obama, İstanbul'a Prag'dan gelmişti. Etrafındakilere, "Burası Prag'dan bile daha Avrupalı" dediğini söylerler. Sarkozy, 5 siyasi faslı seçimlere kadar bloke etmeye devam edebilir. Ama seçimlerden sonra daha
rahat davranacaktır.
Sık dişini Avrupa, Türkiye kurtarmaya geliyor
TÜRKİYE'NİN AB ORDUSU: AB Genel Sekreterliği (ABGS) Egemen Bağış'a bağlı. 80 olan
çalışan sayısı Bağış ile birlikte 200'e
çıktı. Hedef 350'e ulaşmak. 81 ilde ise AB'den sorumlu vali yardımcısı bulunuyor.
ENÇOK DESTEĞİ KİM VERİYOR: İsveç, İngiltere, İspanya ve İtalya
Türkiye'ye
geleneksel olarak en fazla destek veren ülkeler. Tüm AB ülkelerinde Sosyalistler, Yeşiller, Liberallerden tam destek var.
35 FASILDAN 13'Ü AÇILABİLDİ: 35 başlıktan beş yıl içinde 13'ü açıldı. 18 başlık Rum ve Fransız engeline takıldı.
Türkiye'nin açabileceği üç başlık ise şunlar: Rekabet,
Kamu alımları ve sosyal politikalar.
FASILLARI ASLINDA ANKARA KENDİSİ AÇIP KAPATIYOR: AB'de siyasi engeller olmasaydı
Türkiye, 35 fasıldan 25'ini açabilirdi. Ankara, aslında fasılları kendisi açıp kapatıyor.
Sabah, 02.01.2011
|