Belçikalılar, AB dönem başkanlığına yeni bir hükümet olmaksızın başladılar öyle de noktalıyor. Flaman ve Valonlar arasındaki anlaşmazlık nedeniyle, haziran ayındaki seçimlerden bu yana hükümet kurulamadı. Dolayısıyla seçim öncesi hükümet hâlâ işbaşında.
Belçika hükümetinin görevini yine de profesyonel bir biçimde yürüttüğü belirtiliyor. Ayrıca AB içindeki çalışmalarda yaptıkları arabuluculuğa da övgüde bulunuluyor. Belçika’nın dönem başkanlığı sürecinde, AB’de daha sıkı bir mali denetim ve euro için kalıcı bir kurtarma mekanizmasının temelleri atıldı. Ayrıca AB’nin dış politikada tek sesli olmasını hedefleyen Avrupa Dışişleri Servisi de göreve başladı.
Ancak Belçika Dışişleri Bakanı Steven Vanackere, halefine ve tüm AB’ye hâlâ halledilecek pek çok iş bıraktı. Vanackere, “AB'nin iki büyük zayıf yönü yani ekonomi yönetimi ve Avrupa Dışişleri Servisi ile ilgili konuları halletmemiz gerekiyor. Avrupa’nın bu konularda ne kadar iyileşme sağladığı sorusu, birlik ve üye ülkelerin geleceği için önemli" şeklinde konuştu.
Euro krizinin etkisi
Macaristan Dışişleri Bakanı Janos Martonyi de ülkesinin dönem başkanlığı sürecinde euro krizinin çalışma programlarında önemli bir rol oynayacağının bilincinde.
Martonyi, “Şu anda hiçbir şeyin piyasaları rahatlatmak ve krizi arkamızda bırakmaktan daha önemli olduğunu düşünmüyorum" diyor.
Macaristan, Euro Bölgesi'ne dâhil değil. Ülke, başta bütçe açığı olmak üzere çok sayıda mali ve ekonomik sorunla boğuşuyor. Macaristan’ın Avrupa İşleri Müsteşarı Enikö Györi, Macarların, AB’den uzaklaşmaya başladığını düşünüyor.
Gyön, "Anketler çok cesaret verici değil. Macaristan’daki insanlar, AB üyeliğinden bu yana AB konusundaki heyecanlarını yitirdiler. Tabii ki bunun değişeceği zamanlar da gelecektir. Macarların, dönem başkanlığıyla bir şeyler yapabileceklerini hissetmeleri gerekiyor“ diyor.
Macar hükümetinin öncelikleri
Macar hükümeti, euro krizi nedeniyle kendileri için önemli olan pek çok projenin arka planda kalacağını biliyor. Enerji güvenliği, Doğu ortaklığı, Balkanların yakınlaşması gibi konular Macarlar için önemli konuların başında geliyor. Fakat Macar Dışişleri Bakanı, hükümetinin özellikle bir konuyu, tüm Tuna bölgesi için bir kalkınma planını kesinlikle ön plana çıkaracağını söylüyor.
Martonyi, “Tuna stratejisi çok karmaşık. Çevre koruma, ulaşım, altyapı ve turizm konularını içeriyor ancak kültür, kültürel miras, kimlik ve orta Avrupa’nın kimliği ile tüm Avrupa’nın kimliği konularını da kapsıyor" ifadelerini kullanıyor.
Macaristan’ı son günlerde ülke içinde meşgul eden bir konu daha var. 1 Ocak’tan itibaren yürürlüğe girecek olan basın yasasına hem ülke içi ve hem de dışından yoğun eleştireler geldi. Yerli ve yabancı gözlemciler, yeni medya yasasının sansür aracı olarak kullanılabileceği gerekçesiyle sağ muhafazakâr iktidarı eleştiriyor.
Bundan böyle Macaristan’daki özel medya kuruluşları, yayınlarının son derece esnek tutulan kurallara aykırı bulunması durumunda yüksek para cezasına çarptırılabilecek. Ayrıca yeni kurulan basın yayın üst kurulu, özel televizyon ve radyolarla, gazeteleri ve internet sitelerini denetleyebilecek.
dw-world.de, 27.12.2010
