Avrupa Birliği > AB, Türkiye’de kutuplaşmanın son bulmasını istiyor

AB, Türkiye’de kutuplaşmanın son bulmasını istiyor

Avrupa Parlamentosu raportörü Ria Oomen-Ruijten, Türkiye’de hükümet, muhalefet ve sivil toplumla bir araya gelerek, siyasi kutuplaşmanın son bulması, AB reformlarının hızlandırılması çağrısında bulunacak.

 

Avrupa Birliği, 2010 yılı İlerleme Raporu’nda Türkiye’ye yönelik hem övgüler, hem de eleştirilere yer verdi. AKP hükümetinin, Anayasa reformlarını ve Kürt açılımını öven Brüksel, özellikle basın özgürlüğü alanındaki sınırlamaları eleştirdi.

AB Komisyonu’nun İlerleme Raporu’nda kaygılarını ifade etmesinin ardından, Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye raportörü  Ria Oomen-Ruijten, üç gün süreyle Türkiye'de temaslarda bulunacak.

Perşembe günü başlayacak temasları öncesinde, Deutsche Welle Türkçe bölümünün sorularını yanıtlayan Ria Oomen-Ruijten, siyasi partilere ve sivil topluma çağrıda bulunarak, uzlaşma adımları atmalarını ve reform sürecinin canlandırılmasını istedi:

“Türkiye’de yalnızca siyasi partiler arasında değil, sivil toplumda da çatışma havası hâkim. Ama bunun değişeceğini düşünüyorum. Konsensüs için, uzlaşma için arayışların başlaması gerekiyor. Ancak bu şekilde reformlar ilerleyebilir, ancak böyle tüm halkın yaşam seviyesi iyileşebilir...Bundan sonra, tüm siyasi partilerin sürece dahil edilmesi gerekiyor. Tek bakış açısının hâkim olduğu bir süreç olmamalı. Modernleşmenin daha da ileriye taşınmasında tüm siyasi partiler birer aktör olmalı. Partiler yalnızca çatışmanın tarafları olarak kalmamalı.”

Ergenekon davası

Türkiye’de siyasi gerilimin artmasına neden olan tartışmaların başında, Ergenekon süreci, darbe soruşturmaları kapsamında yapılan bazı gözaltılar geliyor. Avrupa Birliği, Ergenekon soruşturmasına destek açıklarken, yargı sürecinin, demokratikleşmeye katkı sağlayacağı görüşünde. Avrupalı parlamenter Oomen-Ruijten, çok sayıda zanlının, uzun süren soruşturmalar boyunca tutuklu kalmasını eleştiriyor:

“Ergenekon davası, Türkiye’de derin devleti gün yüzüne çıkardı. Sürecin devam ediyor olması iyi bir şey. Beni endişelendiren şey, Ergenekon davasındaki zanlılar, aslında Türkiye’deki pek çok davada zanlılar, hâkim karşısına çıkana kadar, çok uzun süre tutuklu kalıyorlar. Bu diğer Avrupa ülkelerinde görülen bir durum değil. Bu beni kaygılandırıyor. Her şüpheli için temel savunma haklarının güvence altına alınması gerekiyor. Sadece Ergenekon için de değil, tüm yargılamalarda.  Türkiye’de cezaevlerinde tutulanların neredeyse yarısı, henüz haklarında yargı kararı verilmemiş olmasına karşın tutuklu. Bu hoş bir şey değil.”

Hollandalı Hrıstiyan Demokrat Parlamenter, Türkiye’de basın üzerindeki baskıların, gazetecilere yönelik davaların ve internet sitelerine yönelik yasakların, özgür ve çoğulcu bir toplumda “kabul edilemez” olduğunu vurgularken, bağımsız medya için yeni yasal düzenlemelerin yapılması gerektiğini söyledi.

Kıbrıs nedeniyle kriz kapıda

Avrupa Birliği, Türkiye’ye reform sürecinin yavaşladığı eleştirilerini yapsa da, sürecin darbe almasındaki nedenlerin başında Kıbrıs ve bazı AB üyelerinin isteksizliği geliyor. Kıbrıs sorunu ve Fransa’nın itirazları nedeniyle, Türkiye’nin AB müzakerelerindeki 35 başlıktan 18’i bloke olmuş durumda. Kıbrıs sorununa kısa sürede çözüm bulunamaması durumunda, süreç önümüzdeki 1,5 yıl içerisinde durma noktasına gelecek.

Hollandalı Hrıstiyan Demokrat Parlamenter Oomen-Ruijten, sürecin önünü açmanın Türkiye’nin elinde olduğunu, atılacak reform adımlarının Türkiye’ye yarar sağlayacağını vurguluyor. “Benim için en başta gelen Kopenhag kriterleri,” diyen parlamenter, sözlerini şöyle sürdürdü:

“ Bu da ülkenin modernleşmesi, demokratikleşmesi anlamına gelir. Bu da hukuk devleti, etkili, bağımsız ve tarafsız yargı, bireyler için haklar, kolektif insan hakları, din özgürlüğü. Bana göre Türkiye’nin modernleşmesi için en önemli noktalar bunlar. Ve tabii ki AB müktesebatı, fasılların müzakere edilmesi. Aslında doğru, Kıbrıs engeli nedeniyle birçok fasıl bloke olmuş durumda. Yeni raporumda da vurgulamak istediğim nokta şu, ileriye yönelik olumlu adımlar atılmalı ki, bazı önemli konuları engellerden kurtarabilelim. Örneğin enerji faslı. Bu hem Türkiye hem de AB için önem taşıyor.”

dw-world.de, 10.11.2010 

 

Konu ile ilgili sayfalar...
3/31/2017 - Avrupa Birliği Brexit stratejisini açıkladı...
3/28/2017 - Gürcüler vizesiz Avrupa'da ...
3/25/2017 - AB'nin 60'ıncı doğum günü ...
3/11/2017 - AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Hahn: Türkiye’ye bazı mali yardımlar durduruldu ...
3/1/2017 - Avrupa Konseyi: Türkiye otokrasiye sürükleniyor ...
Bütün başlıklar için tıklayınız