Ayrıcalıklı ortaklık diye bir kavram yok
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, AB'ye üyelik konusunda 120 bin sayfalık müktesebatın hiçbir yerinde ayrıcalıklı ortaklık gibi bir alternatif bulunmadığını belirterek, ''Bugün bu aşamada Türkiye'ye ayrıcalıklı ortaklık gibi bir şeyi teklif etmek hakarettir. Biz de hiçbir şekilde bunu kabul etmeyiz'' dedi.
Bağış, Belçika Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Steven Vanackere ile Avrupa Birliği Genel Sekreterliğinin Ortaköy'deki ofisinde basına kapalı olarak bir saat görüştü.
Görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında bir gazetecinin ''Türkiye ayrıcalıklı ortaklığı kabul etti mi?'' sorusunu yanıtlayan Bağış, 1,5 yıldır bu görevde bulunduğunu belirterek, ''Bunu belki 100 kere söyledim, bir kere daha söyleyeyim. 120 bin sayfalık müktesebatın hiçbir yerinde ayrıcalıklı ortaklık gibi bir alternatif yoktur'' dedi.
AB'ye aday, müzakere eden ve üye ülkeler bulunduğunu ifade eden Bağış, AB'ye üyeliğin alternatiflerinin bulunmadığını vurguladı.
Türkiye'nin 1959'da aday ülke olmak için başvurduğunu, geçen yıllar içinde aday ülkeliğinin tescil edildiğini, 2004 yılından bu yana da müzakere eden ülke olduğunu, üyelik yolunda şu anda da 33 faslın 13'ünü açtığını, diğerlerinin açılışları için çaba içerisinde olduğunu kaydeden Bağış, şöyle konuştu:
''Eğer AB'nin kuralları değişir, farklı üyelik alternatifleri geliştirilir, bazı üye ülkeler de üyelik statüsünü değiştirmeye karar verirse bu teklif Türkiye'ye yapılabilir, ama bugün bu aşamada Türkiye'ye ayrıcalıklı ortaklık gibi bir şeyi teklif etmek hakarettir. Biz de hiçbir şekilde bunu kabul etmeyiz. Türkiye'ye bunu resmi platformlarda teklif eden ülke de yoktur. Son bir yıldır Türkiye ile ilgili tartışmalarda artık ayrıcalıklı ortaklık lafını kullanan lider de kalmamıştır. Türkiye-AB bütünleşmesi iki tarafın da çıkarınadır, ama bu bugünden yarına olacak bir süreç değildir.
Son olarak İzlanda müzakerelere başladı. İzlanda'nın müzakerelere başladığında aldığı deklarasyonda, aynı Türkiye'nin başladığı dönemde aldığı deklarasyonda olduğu gibi müzakerelerin ucunun açık olduğu ve tam üyelik garantisinin olmadığı vurgulanmaktadır, yani şartlar eşittir. ''
Bağış, Türkiye'nin bu müzakereleri tek bir amaç için yürüttüğünü, onun da tam üyelik olduğunu belirterek, ''Türkiye'nin bu hedefe varacağından hiç endişem yok. Avrupalı dostlarımızın da bu konuda herhangi bir endişesini bu ana kadar görmedim'' dedi.
-''TÜRKİYE STRATEJİK ORTAK''-
Belçika Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Steven Vanackere de aynı yöndeki soruyu yanıtlarken, Türkiye'yi AB'nin stratejik ortağı olarak gördüklerini ifade ederek, AB müktesebatında ayrıcalıklı ortaklık diye bir kavram bulunmadığını söyledi.
Aday ülkelerle müzakerelerin tam üyelik hedefiyle başladığını ve müzakerelerin ucunun açık olduğunun belirtildiğini anlatan Vanackere, ''Amaç üyeliktir. Aday ülke, üyeliğin gereklerini yaptıkça AB'ye üye olabilir. Biz de bunu destekliyoruz'' dedi.
Star, 11.08.2010
| 
