CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu BBC Türkçe'ye verdiği mülakatta iktidar olmaları durumunda Türkiye ile AB arasında yeni ve güçlü bir başlangıç hedeflediklerini söyledi.
AB'ye tam üyeliğin öncelikli hedefleri arasında olduğunu kaydeden CHP lideri müzakere sürecinde yaşanan tıkanmadan AB'nin çifte standart uygulamalarını ve Türkiye'de hükümetin tutarsızlıklarını sorumlu tuttu.
Kemal Kılıçdaroğlu iktidara gelirse partisinin dış politikasının odağına Avrupa Birliği'ne tam üyelik müzakere sürecinin yerleşeceği mesajı verdi.
Bu hem CHP hem de Avrupa Birliği açısından önemli bir gelişme. Zira CHP uzun süredir Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye yaklaşımı konusunda eleştirel bir yaklaşım sergiliyor.
Avrupa Birliği'nde de Cumhuriyeti kuran partinin reform konusunda tutucu olduğu yönünde yaygın bir kanı var.
CHP lideri böyle bir kanı oluşmasında, partinin kendisini anlatamamış olmasının da payı olduğunu kabulleniyor. Kılıçdaroğlu, bunu gidermek için kapsamlı adımlar atacaklarını, yoğun bir çaba göstereceklerini söyledi.
''Ama ortada bir haksızlık da var'' diyen CHP lideri, partisinin bütün AB reformlarına parlamentoda destek verdiğini hatırlattı.
Kılıçdaroğlu, müzakerelerde kilit konunun Kıbrıs'ta yaşanan tıkanma olduğuna dikkat çekerken, bu konuda hem Avrupa Birliği'ni, hem de hükümeti eleştirdi.
'AB'nin çifte standart uyguladığını, sözünü tutmadığını, Ada'nın güneyini anlaşmalara aykırı şekilde birliğe aldığını, bu çifte standardın kabul edilemez olduğunu' savunan Kılıçdaroğlu, hükümeti de özellikle Kıbrıs konusunda yanlış adımlar atmakla suçladı.
Kıbrıs'a limanların ve hava sahasının açılmasına ilişkin ek protokolü imzalayan Türkiye, daha sonra çekincelerini içeren bir deklarasyon yayımlamıştı.
'Sorun imzalarda'
Kılıçdaroğlu, "Sorun imzaların atılmasında' görüşünü dile getirdi.
CHP lideri ''Ek koşulların altına imza atması AKP'yi AB'yle müzakere sürecinde bugünkü çıkmaza getirdi. Baştan açık ve net tavrını koymalıydı. Bir belgenin altına imza atıp, Ankara'ya geldikten sonra bu imzayı attım ama şöyle olaylar da var ben bunu kabul etmiyorum dediğiniz andan itibaren bu olmaz. Demek ki imzalanan belgeler sağlıklı gözden geçirilmiyor. O tutarsızlık bizi bu noktaya getirdi'' dedi.
Seçimleri kazanması durumunda bu belgelerin kendisinin önünde olacağının hatırlatılıp ''o belgelerin yarattığı süreci nasıl tersine çevireceksiniz'' sorusunun yöneltilmesi üzerine Kılıçdaroğlu, ''Batılı dostlarımızı ikna ederek, onlara giderek Türkiye'nin ne kadar önemli olduğunu anlatarak'' diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, ''Yeni bir başlangıç önerisiyle mi gideceksiniz'' sorusuna, ''Yeni ve güçlü bir başlangıç'' yanıtını verdi.
AB üyeliğini bir çağdaşlaşma projesi olarak gördüklerinin altını çizen CHP Genel Başkanı, ''Avrupalı dostlarımızdan bizim bu yaklaşımımıza samimi ve önyargısız bakmalarını isteyeceğiz. Çünkü biz müzakerelerde 'Türkiye bunları zamanında gerçekleştirir mi?' diye bir beklenti içine girmeyeceklerini taahhüt edeceğiz. Bizim AB standartları çerçevesinde yapmamız gerekeni başlık açıldı açılmadı demeksizin gerçekleştireceğiz. Bu kararlılıkla da belli ciddi gelişmeler ardarda olur'' dedi.
Kılıçdaroğlu, kendileri bu yaklaşımı gösterirken, Avrupa Birliği'nin de ikircikli bir davranış sergilemeden Ankara anlaşması da dahil olmak üzere, taahhütlerine bağlı kalmasını bekleyeceklerini vurguladı.
Kılıçdaroğlu geçtiğimiz günlerde biraraya geldiği Avrupalı diplomatlardan ''CHP'nin yeni ve güçlü başlangıç'' anlayışı konusunda ''İlk ilişkilerimizde son derece sıcak bir atmosferin gerçekleştiğini söyleyebilirim. Bu şu anlama geliyor bana göre. Siz samimi ve güçlü bir başlangıç yaparsanız bunun karşılığını görürsünüz'' dedi.
Kılıçdaroğlu. Türkiye'ye ilişkin eksen kayması tartışmalarına da değinirken hükümetin bazı uygulamalarının ülke içinde de rahatsızlık yarattığını ama Türkiye'nin ekseninin kolay kolay kaymayacağını belirterek ''Eğer bir eksen kayması tartışması varsa, AB'deki dostlarımızın, acaba AB üyesi ülkelerin bunda payı var mı, onu da düşünmesi gerekiyor'' dedi.
Seçim barajı için parlamentoda çalışma
Kürt sorununu CHP'nin çözeceği görüşünü tekrarlayan CHP genel başkanı, çözüm sürecinin, çözüm arayışlarından başlayarak kapsayıcı olması, atılacak adımların da toplumun bütün kesimleri ve ülkenin tamamının katılımıyla belirlenmesi gerektiğini söyledi.
Kılıçdaroğlu, partisinin seçim barajının düşürülmesi için parlamentoda bir çalışma başlattığını da vurguladı.
BBCTurkish.com, 02.07.2010
