AB liderleri bizi kıskanıyor
Brüksel’de AB Ekonomi Bakanları zirvesine katılan Babacan, “Avrupalı bakanlar Türkiye’ye gıptayla bakıyor. Bu nasıl oldu? Avrupalıların yaptığının tersini yaptık bu noktaya geldik” dedi.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Brüksel’de AB Ekonomi ve Maliye Bakanlarının (ECOFIN) aday ülkelerle diyalog toplantısına katılarak Türk ekonomisini anlattı. Toplantı sonrası basına açıklamalarda bulunan Babacan, AB toplantılarında bugüne dek ‘sorunlu ülke olarak görülen’ Türkiye’nin, ekonomideki başarısıyla bugün ‘imrenme ve gıptayla’ bakılan bir ülke haline geldiğini söyledi.
AB sürecinin en başından itibaren Türkiye’nin “Yük olmaya değil yük almaya geliyorum” dediğini hatırlatan Babacan, “İlk başlarda belki bunu anlayamıyorlardı. İnşallah bir 5-10 yıl sonra işler çok daha farklılaşacak. AB bir bakıma yerinde sayarken biz çok daha ileri gitmiş olacağız. Türkiye’yi AB’ye güç katacak bir ülke olarak görecekler. Zaten şimdiden bir imrenme var. Bugün masa etrafındaki bakışları görseydiniz, gerçekten bir gıpta ve imrenmeyle bakıyorlardı. Kolay değil, onlar (yüzde sıfır mı bir mi büyüyeceğiz?) derken, ‘piyasa tahminlerine göre biz yüzde 4 ile 7 arasında büyüyeceğiz’ dediğimizde tabii ki çok farklı bir durum” dedi.
AB’nin yaptığını yapmadık
Türkiye’nin, Avro Bölgesi içinde en ağır borç krizini yaşayan Yunanistan’la yakından ilgilenmesi ve dayanışma göstermesinin AB’li bakanlardan takdir gördüğünü anlatan Babacan, “İlgilenmemek, görmezden gelmek değil, tam tersine aktif şekilde müdahil olmak ve çözümün parçası olmaya gayret etmek Türkiye’nin profilini yükseltiyor” dedi.
Devlet Bakanı Ali Babacan, “AB’li bakanlar genel anlamda Türkiye ekonomisine son derece olumlu bakıyorlar. Bunlar kendiliğinden de olmadı. Geçen yıl Avrupa’da yapılanların tam tersi politikaları uyguladık. Geçen yıl tüm Avrupa genelinde harcamaları ve kamu açıklarını arttırarak ekonomik büyüme elde etme çabası vardı. Biz tam tersini yaptık, geçen yıl haziran ayından itibaren mali sıkılaştırmaya başladık” dedi.
Dokuz ay geriden geliyorlar
Yaptıkları çalışmaları AB’li bakanlara da aktardıklarını belirten Babacan, şöyle devam etti: “Eylül ayında üç yıllık programı açıkladık. Şu anda İspanya’nın ve Portekiz’in çalışmakta olduğu, bizim geçen yıl eylülde yaptığımız bir iş. Haziran ayında neticelendirecekler gibi görünüyor. Bizden dokuz ay sonra bunu gerçekleştirmiş oluyorlar. Yine biz geçen hafta açıkladığımız mali kuralla, AB’nin bir adım önündeyken beş adım önüne geçtik.
Hatta bugün AB Komisyonu, bizim mali kuralla ilgili çok olumlu değerlendirmede bulundu. Gerçekten Türkiye’nin uzun vadeli istikrarı ve öngörülebilirliği için mali kuralın çok önemli olduğunu herkes kabul ediyor.”
Kendi ayağımıza kurşun sıkmayız
2011’in seçim yılı olması nedeniyle mali disiplinden taviz verileceği iddiasını reddeden Devlet Bakanı Ali Babacan, AB Komisyonu’nun ekonomik ve parasal işlerden sorumlu Üyesi Olli Rehn’in de AB ekonomi ve maliye bakanları toplantısında, “Türkiye son sekiz yılda çok seçim geçirdi ve seçim döneminde mali disiplinin bozulmadığını gösterdi. Onun için 2011 seçim yılı olsa da problem yok” şeklinde konuştuğunu aktardı.
Babacan, dünyanın birçok ülkesinin istikrarsızlığa sürüklendiği ve piyasaların güvenini kaybettiği bir ortamda Türkiye’nin bugüne dek elde ettiği kazanımları silecek şekilde seçim ekonomisi uygulamasının hükümete bir faydası olmayacağı gibi “kendi ayağına kurşun sıkmak anlamına geleceğini” ifade etti.
Babacan, ayrıca AB’deki borç sorununun ve özellikle küresel finans merkezi Londra’nın bu konumunu yakından ilgilendiren İngiltere ekonomisindeki gelişmelerin İstanbul’un küresel finans merkezi haline gelmesi noktasında “fırsat penceresi açtığını” sözlerine ekledi.
Taraf, 19.05.2010
| 
