Avrupa Birliği > Bu fasıl başka fasıl

Bu fasıl başka fasıl
Olağanüstü bir hızla gündemi değişen dünyanın ender ülkelerinden biri olmalıyız. Şu son iki, üç günün haberleri bile nasıl bir ülkede olduğumuza dair fikir verebilir. Önce iç siyasete Ahmet Türk'e atılan yumruk damgasını vurdu. Neyse ki aslında bunun Türkiye'ye atılan, açıkça iç savaş tahriki yapan bir yumruk olduğunu hemen bütün siyasi partiler fark etti de tabandaki provokasyon yukarıya yansımadı. Yine de otobüs yakmalarla filan ortalığın karıştırılmaya çalışılması hayra alamet gelişmeler değil.
 
İçeride bunlar olurken dışarıda Erdoğan'ın Obama ile İran ve Ermenistan üzerine görüşmeleri gündemi işgal ediyordu. Erdoğan, İran'a yaptırım konusunda ABD ve Avrupa'yı karşısına alırken Fransa Devlet Başkanı Sarkozy-Rusya Devlet Başkanı Medyedev ile neredeyse yumruk yumruğa geliyor ve dünyayı kaosa sürükleyebilecek ama en çok da bizi etkileyecek muhtemel bir İsrail nükleer saldırısından söz ediyordu.
Ergenekon davasının üçüncü iddianamesi bir dönemin efsane belediye başkanı Dalan'ın bir numaralı sanık olarak ilan edilmesiyle yeni bir boyut kazanırken yeni anayasa tartışmalarında CHP Genel Başkanı AKP Genel Merkezi'ni ziyaret etmek isteğini duyurarak bir başka fasıl açıyordu. Tam 36 kişinin öldüğü 1977 1 Mayısı'nın 32 yıl sonra tekrar Taksim'de kutlanması izni ise sürpriz bir gelişmeydi. Üniversite sınavlarının kaldırılacağı açıklamaları bile milyonlarca kişi ve aileyi ilgilendirdiği için tek başına en az bir ay Türkiye'nin gündemini işgal edecek bir konu.
Bu toz duman arasında ekonomi ise neredeyse unutulmuş bir görünümdeydi. Halbuki ekonomik göstergelerde çok önemli gelişmeler vardı. Borsanın 60 bine dayanmasının filan ötesinde bütçe açığı ilk üç ayda yüzde 41 azalırken vergi gelirleri yüzde 26 artıyordu. Daha da ilginci devlet çok daha düşük faizden çok daha fazla borçlanabilir hale gelmişti. Bu, Türkiye için belki de bir ilk ve bir devrimdi.
Ve bütün bu hareketliliğin arasında bir süredir donup kalmış bir konu var: AB'ye tam üyelik konusu. Neyse ki Merkel Türkiye'ye geldi de konu kıyısından köşesinden konuşulur gibi oldu.
 
AB müzakerelerinde 18 fasıl blokajda
Geçen hafta, Avrupa Birliği Genel Sekreterliği Tek Pazar ve Rekabet Dairesi Başkanvekili Erkan Çakıroğlu ile AB uzmanı Emre Gönen'in konuşmacı olduğu bir konferansa katılmasaydım benim de aklıma gelmeyecekti AB konusu. Son durumu şöyle özetleyebiliriz:
Malum, Türkiye 3 Ekim 2005'te AB'ye katılım müzakerelerine başladı. Katılım müzakereleri, Türkiye'nin AB müktesebatını ne kadar sürede kendi iç hukukuna aktarıp, yürürlüğe koyacağının ve etkili bir şekilde uygulayacağının belirlendiği süreç. AB müktesebatı, AB hukuk sistemine verilen ad. Yaklaşık 120 bin sayfadan oluşuyor. Katılım müzakerelerindeki fasılların sayısı ise 35. Müzakereler tarama toplantılarıyla başlıyor. İlk tarama toplantısı 20 Ekim 2005'te ‘Bilim ve Araştırma' faslı için, son tarama toplantısı da 13 Ekim 2006'da ‘Yargı ve Temel Haklar' faslı için yapılmış. 12 Haziran 2006'da ‘Bilim ve Araştırma' faslı için müzakereler açılmış. Bugüne kadar toplam 12 fasıl müzakerelere açılmış. Son olarak, ‘Çevre Faslı'nın açılış kriterleri karşılanmış ve 21 Aralık 2009 tarihindeki fasıl müzakerelere açılmış. ‘Eğitim ve Kültür' ve ‘Ekonomik ve Parasal Politika' fasılları teknik olarak açılmaya hazır olmalarına rağmen, bazı üye ülkeler tarafından AB mevzuatı ile ilgili olmayan nedenlerle bloke ediliyormuş.
AB uzmanlarının verdikleri bilgilere göre halen 18 fasıl blokajdaymış. Bu blokajlar; Kıbrıs blokajı, Sarkozy blokajı ve Alman-Avusturya blokajı olarak özetleniyor. Türkiye şu anda izlediği strateji gereği AB hukukuna uyum gösterecek bütün düzenlemeleri blokaj yokmuşçasına yapmaya devam ediyormuş. "Eskiden Sarkozy yoktu, yarın da olmayacak. Eskiden Merkel yoktu yarın da olmayacak" diyen uzmanlar "Biz bütün hazırlıklarımızı yapıp tamamlayalım. Zamanı geldiğinde mesela 2013'te işler normale dönerse hiç vakit kaybetmeden giriş yaparız" diyor. Aslında uzun bir yol alınmış. Mesela en zor konu olan tarım müzakereleri hijyen vs konusunda tek bir kanunun çıkmasıyla hemen başlayıp, bitirilebilecek durumdaymış.
 
Fasıllardaki son durum
AB ile görüşme faslımızda, fasıllarımızın son hali ise aşağıdaki gibi:
Askıya alınan 8 fasıl: Malların Serbest Dolaşımı, İş Kurma Hakkı ve Hizmet Sunumu Serbestisi, Mali Hizmetler, Tarım ve Kırsal Kalkınma, Balıkçılık, Taşımacılık Politikası, Gümrük Birliği, Dış İlişkiler
Müzakeresi açılan ve geçici olarak kapatılan fasıllar: Bilim ve Araştırma
Müzakereye açılan 12 fasıl: Sermayenin Serbest Dolaşımı, Şirketler Hukuku, Fikri Mülkiyet Hukuku, Bilgi Toplumu ve Medya, Vergilendirme, İstatistik, İşletme ve Sanayi Politikası, Trans-Avrupa Şebekeleri, Çevre, Tüketicinin ve Sağlığın Korunması, Mali Kontrol
Müzakere pozisyonunu vermeye davet edildiğimiz ve müzakere pozisyonlarını sunduğumuz fasıllar: Ekonomik ve Parasal Politika, Eğitim ve Kültür
AB Konseyi'nde onaylanıp açılış kriteri belirlenen fasıllar: Malların Serbest Dolaşımı, İş Kurma Hakkı ve Hizmet Sunumu Serbestisi, Kamu Alımları, Rekabet Politikası, Mali Hizmetler, Tarım ve Kırsal Kalkınma, Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı, Sosyal Politika ve İstihdam, Gümrük Birliği
AB Konseyi'nde görüşülmesi süren fasıllar: İşçilerin Serbest Dolaşımı, Balıkçılık, Taşımacılık Politikası, Enerji, Bölgesel Politika ve Yapısal Araçların Koordinasyonu, Yargı ve Temel Haklar, Adalet, Özgürlük ve Güvenlik, Dış İlişkiler, Mali ve Bütçesel Hükümler
Avrupa Komisyonu'nda görüşülmesi süren fasıllar: Dış, Güvenlik ve Savunma Politikaları
 
 
Referans, 16.04.2010
Konu ile ilgili sayfalar...
3/31/2017 - Avrupa Birliği Brexit stratejisini açıkladı...
3/28/2017 - Gürcüler vizesiz Avrupa'da ...
3/25/2017 - AB'nin 60'ıncı doğum günü ...
3/11/2017 - AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Hahn: Türkiye’ye bazı mali yardımlar durduruldu ...
3/1/2017 - Avrupa Konseyi: Türkiye otokrasiye sürükleniyor ...
Bütün başlıklar için tıklayınız