Kürtçe ders isteyen öğrenciler haklı bulundu
AİHM, 2002'de Kürtçe seçmeli ders talep ettikleri için okuldan uzaklaştırılan öğrencilerin, eğitim hakkının ihlal edildiğine karar verdi. AİHM bugün, Bozcaada'daki bir Rum Ortodoks kilisesi vakfının mülkiyet davasında da Türkiye'yi haksız buldu.
STRASBOURG - Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Kürtçe'nin seçmeli ders olarak okutulması için öğrenim gördükleri üniversitelere dilekçe veren, ancak bu girişimlerinden ötürü okullarından uzaklaştırılan öğrencilerin eğitim haklarının ihlal edildiğine hükmetti.
Strasbourg Mahkemesi, bu konuda 2002 yılından bu yana gündemine taşınmış onlarca davadan ilkinde kararını bugün açıkladı. Mahkeme, Afyon Kocatepe Üniversitesi'nde 2002 yılında seçmeli Kürtçe dersi talebinde bulunan 18 öğrenci tarafından açılan davada, bu amaçla dilekçe verdikten sonra cezalandırılan öğrencilerin eğitim haklarının ihlal edildiği sonucuna vardı.
Gerekçeli kararda, dilekçeler nedeniyle öğrencilere verilen okuldan uzaklaştırma cezalarının "orantısız" olduğu belirtildi. Öğrencilerin ifade özgürlüklerini kullandıkları için okuldan uzaklaştırılmaları ise "akla uygun olmayan bir uygulama” şeklinde yorumlandı.
Mahkeme sonuç olarak, öğrencilere verilen cezalarla Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin eğitim hakkıyla ilgili maddesinin ihlal edildiğine hükmetti ve Ankara'yı davacı öğrencilerin her birine bin 500 (1500) Euro tazminat ödemekle cezalandırdı.
Mahkeme kaynakları, davanın Kürtçe dili öğrenimi penceresinden değil, sadece ve sadece öğrencilere verilen disiplin cezaları penceresinden ele alındığını ısrarla vurguluyorlar.
RUM VAKFININ MÜLKİYET HAKKI İHLAL EDİLDİ
Öte yandan, AİHM, Bozcaada Kimisis Teodoku Rum Ortodoks Kilisesi Vakfı'nın açtığı bir davada da Ankara'nın davacı vakfın mülkiyet hakkını ihlal ettiğine hükmetti.
Davacı vakfın miras yoluyla elde ettiği yaklaşık 8 bin metrekareyi bulan arazilere, 1991 yılında yapılan tapu kadastro ölçümlerinin ardından 2002 yılında Yargıtay'ın "vakıflar taşınmaz mal edinemezler" gerekçeli kararıyla el konulmuş ve arazi Hazine adına tapuya kaydedilmişti.
Ancak AİHM, daha önce diğer azınlık vakıfları tarafından açılmış benzer davalarda da olduğu gibi, araziyi aralıksız 20 yıldan fazla kullandığı kanıtlanan davacı vakfın mülkiyet hakkının ihlal edildiğine hükmetti. Ankara, dava kararı gereği, 3 ay içerisinde arazinin tapusunu davacının adına yeniden kaydetmek ve davacıya 100 bin Euro maddi tazminat, 5 bin Euro da mahkeme masrafı ödemekle cezalandırıldı.
ntvmsnbc.com, 03.03.09
| 
