AİHM > AİHM’de biten işkence

AİHM’de biten işkence

1997’de “Hans”, “Rambo” ve “Karadayı” lakaplı polisler üç kişiye işkence yaptı. Adlî Tıp belgeledi. DGM’de başlayıp zamanaşımına uğrayan dava, 13 yıl sonra AİHM’de sona erdi.
 

Türkiye’nin insan hakları ihlalleri nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) nezdinde mahkûm olduğu yüzlerce davaya bir yenisi eklendi. Mahkeme’nin verdiği son kararla Türkiye, işkence ve kötü muamele gerekçesiyle üç kişiye 138 bin avro tazminat ödeyecek.

Gönül Karagöz, Haydar Ballıkaya ve Bekir Çadırcı, 1997’nin ekim ayında MLSPB üyeliği suçlamasıyla İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü görevlilerince gözaltına alındı. Yedi gün süren sorgunun ardından DGM Adlî Tabipliği’ne sevk edilen üç kişinin muayenesi sonunda, işkence sonucu vücutlarının çeşitli yerlerinde oluşan darp izleri resmî kayıtlara geçti.

 

Yedi günlük kabus

Mağdurlardan Bekir Çadırcı, Fatih Cumhuriyet Savcısı’na verdiği ifadede işkence gördüğünü söyledi. Emniyet’teki ifadesinin işkence altında alındığını ve imzalatıldığını söyleyen Çadırcı’nın yaşadıkları savcılıktaki ifade tutanaklarına şöyle geçti: “Gözaltına alındıktan sonra üç gün süre ile belli aralıklarla işkence gördüm. İşkence edenleri yüz olarak tam görmedim, gözlerim bağlıydı. Beni askıya aldılar, hayalarım sıkıldı, soğuk su sıktılar ve arkasından sıcak su ve kaba dayak ve devamlı psikolojik baskı uygulanmıştır...”

 

Savcı işkenceyi doğruladı

İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Savcısı, Adli Tabiplik tarafından düzenlenmiş rapora dikkat çekerek, Fatih Cumhuriyet Savcılığı’na 08.12.1997 tarihli bir dilekçeyle suç duyurusunda bulundu. Ardından Fatih Savcısı; mağdurların Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde kaldığı süre içerisinde ifade tutanaklarını tesbit eden polis memurları N. T., E.M., M..Ç ve S. A. hakkında soruşturma başlattı. Soruşturma sonucunda ise İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na fezleke yazarak bu sanıklar hakkında kamu davası açılmasını talep etti. Başsavcılık, bu talebe uyarak kamu davasını açtı.

 

Duruşmaya bir yıl sonra getirildiler

İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ilki 25 Haziran 1998’de yapılan dört duruşmaya Ümraniye Cezaevi’nde oldukları gerekçesiyle götürülmeyen mağdurlar, ancak 10 ay sonra gerçekleşen beşinci duruşmaya katılabildi.

Bu duruşmada gözaltında gördüğü işkenceyi ayrıntılarıyla anlatan Bekir Çadırcı, gözleri bağlı olduğu için teşhis edemediği işkencecilerin birbirlerine “Hans”, “Rambo” ve “Karadayı” lakaplarıyla hitap ettiğini söyledi.

 

Dokuzuncu duruşmada beraat

Mağdurlar beş yılda yapılan dokuz duruşmaya beşincide dahil olurken 20 Haziran 2003’te yapılan dokuzuncu duruşmada, iki sanık polis N.T. ve S.A. beraat ettirildi. Gerekçe ise mağdur Bekir Çadırcı’nın “kendisine işkence yapanları görmemesi ve kesin olarak teşhis edememesi” olarak gösterildi.

 

Devreye zamanaşımı girdi

Bu karar mağdur vekili tarafından temyiz edildi. Temyiz incelemesi Yargıtay 8. Ceza Dairesi tarafından yapıldı. Dairenin 29 Mart 2005’te verdiği kararla sanıklardan S.A. ve E.M. yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına, diğer sanıklar açısından bozulmasına karar verildi.

Bu karar yerel mahkemeye havale edilerek bozma yönünden yeni bir yargılama süreci başladı.

İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi ise 25-26 Kasım 1997 tarihi itibarıyla 7,5 yıllık “olağanüstü zamanaşımı süresi dolduğundan” davanın ortadan kaldırılmasına karar verdi.

 

AİHM’de mahkûm oldu

Türkiye’deki iç hukuk yollarını tüketen işkence mağdurları AİHM’e başvurdu. Davacıları haklı bulan mahkeme, Türkiye’nin mahkeme masrafları da dahil toplam 138 bin avro tazminat ödemesine karar verdi.

 

Karne hak ihlalleriyle dolu

AİHM’de 1959- 2009 yılları arasında Türkiye’yle ilgili 2295 yargılama yapıldı. Bunların 2017’sinde en az bir ihlal bulundu. Sadece 46’sında “ihlal yok” dendi. 50 yılda Türkiye’nin mahkûm edildiği davalar şöyle:

» Yaşama hakkı ihlali 76

» Etkin soruşturma yapılmaması 129

» İşkencenin önlenmemesi 24

» İnsanlık dışı onur zedeleyici muamele 175

» Etkin soruşturma olmaması 74

» Özgürlük ve güvenlik hakkı 436

» Adil yargılanma hakkı 657

» Yargılamanın uzunluğu 357

» Kanunsuz cezalandırma 4

» Özel ve aile yaşamına saygı hakkı 69

» Düşünce din ve vicdan özgürlüğü 1

» İfade özgürlüğüi ihlali 182

» Örgütlenme özgürlüğü 39

» Etkin muayene hakkı 209

» Ayrımcılığın yasaklanması 3

» Mülkün korunması 544

» Eğitim hakkı 4

» Özgür seçim hakkı 5

»Diğer 29

 

İşkence hâlâ bitmedi

Eski AİHM Yargıcı Rıza Türmen: Böyle kararların hâlâ ortaya çıkmasının nedeni Türkiye’de hâlâ işkence ve kötü muamelenin önlenememesi. 1990’larda Güneydoğu’dan korkunç davalar geldi. Faili meçhuller, köy yakmalar. 2000’e doğru bunlar bitmeye başladı. Fakat işkence ve kötü muamele bitmedi. O dönem de bunu yapan görevlileri koruma problemi çıktı ortaya. Ve bu hâlâ devam ediyor. İşkence yapan bulunamıyor, bulunursa yargı önüne çıkarılamıyor, çıkarılabilirse ceza verilmiyor, zamanaşımına uğruyor. Verildiğinde ise bu en hafif ceza oluyor. Mahkemelerin işkence yapan kişiye kol kanat germemesi lazım.

Taraf, 16.070.2010

Konu ile ilgili sayfalar...
6/22/2017 - AİHM, Türkiye’yi ‘cemevlerine ayrımcılık’tan tazminata mahkum etti...
6/12/2017 - AİHM'den KHK kararı: OHAL Komisyonu'na başvurun ...
5/31/2017 - AİHM basın özgürlüğü ve gazetecilerle ilgili başvuruları öncelikli olarak işleme koyacak ...
4/6/2017 - AİHM, AKP iktidarı boyunca Türkiye'yi 270 milyon liralık tazminata mahkûm etti! ...
3/14/2017 - Tutuklu gazetecilerin umudu AİHM ...
Bütün başlıklar için tıklayınız