AİHM > Türkiye, nüfustaki 'din' hanesine itiraz etmedi

Türkiye, nüfustaki 'din' hanesine itiraz etmedi

Türkiye'den, 'din' hanesine, kendi inancının yazılması yönündeki davayla ilgili AİHM tarafından verilen karara, yasal süre dolmasına rağmen itiraz gelmedi.

 

 

İZMİR- Türkiye Cumhuriyeti Devleti, İzmir'de yaşayan Sinan Işık'ın açtığı, nüfus cüzdanındaki ‘din’ hanesine, kendi inancının yazılması yönündeki davayla ilgili, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından verilen karara, yasal süre dolmasına rağmen itiraz etmedi. Dışişleri Bakanlığı, itiraza yönelik başvuru yapılmadığını bildirirken, uzmanlar, hükümetin en kısa sürede nüfus cüzdanlarındaki ‘din’ hanesiyle ilgili bölümde düzenleme yapması gerektiğini dile getirdi.

Belediye işçisi 48 yaşındaki Sinan Işık, 2004 yılında, İzmir'de açtığı davada, nüfus cüzdanındaki ‘din’ hanesine ‘İslam’ yerine kendi inancı ‘Alevi’ yazılmasını istemişti. Yargılamada, Aleviliğin tek başına bir din olmadığı kararı verilip, talep reddedildi. Türkiye'deki iç hukuk yollarından istediği sonucu elde edemeyen Işık da, 2005 yılında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde aynı gerekçeyle dava açtı, adil yargılanma ve ayrımcılığın yasaklanmasıyla ilgili maddelerin ihlal edildiğini gerekçe gösterdi. Işık'ın açtığı dava, geçen 2 Şubat'ta AİHM tarafından karara bağlandı. Karara göre, kimliklerde, din ibaresi bulunmasının, insan hakkı ihlali olduğu, devletin din konusunda tarafsız olması gerektiği dile getirilip bu ibarenin kaldırılmasına hükmedildi. Ayrıca, ‘din’ ibaresinin yer almasının, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin, din ve vicdan özgürlüğünü güvence altına alan 9'uncu maddesine aykırı olduğu belirtildi.

Mahkeme, din veya inancın, nüfus cüzdanında ifşa etme zorunluluğu olmasını, birey özgürlüğünün ihlali olarak değerlendirdi ve sorunun çözümünün, kimliklerdeki ‘din’ hanesinin tamamen kaldırılmasıyla mümkün olacağını kaydetti. Mahkeme kararında, ‘kişinin din ve inancıyla ilgili değerlendirmenin, devletin görevi olmadığı, bu durumun devletin tarafsızlık ve bağımsızlık ilkesine aykırı sonuçlar doğuracağı’ ifade edildi. Talep olmadığı için de tazminata hükmedilmedi.

2 MAYIS'TA SÜRE DOLDU
AİHM'in Türkiye Cumhuriyeti Devleti aleyhine olan kararıyla ilgili olarak, itiraz için üç ay süre verildi. Bu süre, 2 Mayıs 2010 tarihi itibariyle dolarken, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin, itiraz yönünde herhangi bir başvuruda bulunmadığı ortaya çıktı. Dışişleri Bakanlığı'nca, “Hükümetimiz aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne yapılan Sinan Işık başvurusuna ilişkin olarak AİHM tarafından verilen 2 Şubat 2010 tarihli karara karşı, AİHM Büyük Dairesi'ne başvuru yapılmamıştır” denildi.

AİHM'in kararını, beklediği şekilde bulan ve ‘Sessiz devrim’ olarak nitelendiren Sinan Işık, “Artık yolun sonu göründü. Üç aylık itiraz süresi de doldu ve herhangi bir başvuru da yapılmadı. Hükümetin, AİHM kararını en kısa sürede uygulamasını bekliyorum. Din hanesinin kaldırılmasıyla benim gibi birçok kişinin de mağduriyeti ortadan kalkacak” diye konuştu.

DÜZENLEME YAPILMALI
Uzmanlar, karara karşı itiraz edilmeyerek, hükümetin, kimliklerdeki din hanesine yönelik yeni bir uygulama yapacağının belli olduğunu dile getirdi. Avrupa Birliği üyeliği yolunda, AİHM kararına uyularak, kimliklerdeki din hanesinin en kısa sürede kaldırılmasıyla ilgili anayasa değişikliğinin yapılması gerektiği de ifade edildi.

Radikal, 09.05.2010

Konu ile ilgili sayfalar...
6/22/2017 - AİHM, Türkiye’yi ‘cemevlerine ayrımcılık’tan tazminata mahkum etti...
6/12/2017 - AİHM'den KHK kararı: OHAL Komisyonu'na başvurun ...
5/31/2017 - AİHM basın özgürlüğü ve gazetecilerle ilgili başvuruları öncelikli olarak işleme koyacak ...
4/6/2017 - AİHM, AKP iktidarı boyunca Türkiye'yi 270 milyon liralık tazminata mahkûm etti! ...
3/14/2017 - Tutuklu gazetecilerin umudu AİHM ...
Bütün başlıklar için tıklayınız