Dünya

 Dünya'dan Başlıklar 

 Dünya > Dünya'dan Başlıklar > "Avrupa, sığınmacıları kapısına gelinceye kadar görmezden geldi"

 "Avrupa, sığınmacıları kapısına gelinceye kadar görmezden geldi"
Avrupa Birliği'nin (AB) sığınmacı krizine karşı geç cevap verdiğini ve en çok mülteci kabul eden ülkeleri uzun birsüre yalnız bıraktığını söyleyen Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Nils Muiznieks, "Avrupa sığınmacıları kendi kapısına gelinceye kadar görmezden geldi" dedi.

Nils Muiznieks, Avrupa'da son aylarda en kritik seviyesine ulaşan göç krizi ve bu hafta Brüksel'de AB ülkeleri liderleri düzeyinde tartışılması beklenen sığınmacı paylaşım mekanizması ile ilgili AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
AB'nin, sığınmacıların Avrupa'ya giriş noktaları olan İtalya ve Yunanistan gibi ülkelerde yıllarca zor koşullarda yaşadığının farkında olmasına rağmen sorunu çözmeyi ertelediğini if de eden Muiznieks, "Avrupa'nın göç ve
iltica politikalarında yıllardır eksik ve yetersiz noktalar vardı. Şimdi sığınmacılar göç için yeni kapılar buldukça kriz son haddine ulaştı" dedi. Sığınmacıların, şimdiye kadar AB sınırındaki ülkelerde kendi başlarına
bırakıldığına işaret eden Muiznieks, "Avrupa sığınmacıları kendi kapısına gelinceye kadar görmezden geldi" diye konuştu. Suriye krizinin kötüye gidişinin de sığınmacı akınını hızlandırdığına ve göç sorununu daha karmaşık hale getirdiğine dikkati çeken Muiznieks, "Suriyeliler, savaşın kısa zamanda bitmeyeceğini anladılar ve başka ülkelerde hayatlarını yeniden kurma yolları arıyorlar" dedi.

"Yeni bir kabul sistemine ihtiyacımız var"

Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker tarafından açıklanan ve bu hafta Brüksel'de görüşülecek 160 bin sığınmacıyı AB ülkeleri arasında paylaştırmayı öngören planla ilgili de yorumda bulunan Muiznieks, "Bu plan sadece bir başlangıç ve haziran ayında açıklanan 40 bin sığınmacı paylaşımı fikrine göre daha gerçekçi. Rakamlar zamanla artabilir" şeklinde konuştu. Yeni planın, sığınmacının AB'ye giriş yaptığı ülke tarafından iltica başvurusunun incelenmesini şart koşan Dublin Sözleşmesi'ne göre daha iyi olacağını savunan Muiznieks, "Bir önceki sistem, adil ve sürdürülebilir değildi" ifadesini kullandı.

Sığınmacı paylaşım mekanizmasının üye devletler arası dayanışma ilkesini temel alacak şekilde kurulması gerektiğini vurgulayan Muiznieks, "Avrupa'da göçe yönelik dayanışma mekanizması yok. İnsan haklarına saygıyı temel alacak ve kimseyi dininden ve kültüründen dolayı ayırmayacak bir kabul sistemine ihtiyacımız var" dedi. Bu bağlamda sığınmacıların istedikleri AB ülkesinde hayatlarını kurmaya müsaade edilmesi gerektiğini belirten Muiznieks, "Eğer Slovakya veya Macaristan'da yaşamaya karar verirlerse, şimdi Almanya ve İsveç gibi ülkelerde yapabildikleri gibi ayrımcılık görmeksizin ağırlanabilmeliler" değerlendirmesinde bulundu.

Muiznieks, aynı zamanda yeni göç mekanizmasının, sığınmacılara çalışma imkanı tanımasını ve dil eğitimi sağlamasını temenni ettiğini söyledi. Savaş ve çatışma ortamından kaçan sığınmacıların yanı sıra iş arayan
birçok göçmenin de Avrupa'ya geldiğini ve bu kişilerin de iltica başvurusunda bulunduklarını hatırlatan Muiznieks, "Avrupa'da çalışma izni almak için yasal yöntemler oldukça kısıtlı. Herkes iltica talebinde bulunuyor ve sistemi tıkıyor, göçmen işçiler için de ayrı bir formül bulmamız lazım" yorumunda bulundu.

"Sığınmacıların hayatlarını yeniden kurmalarına destek sağlamalıyız"

Sığınmacıların Avrupa'ya yerleşmesiyle entegrasyon sürecinde sıkıntı yaşanmasından endişe duyduğunu ifade eden Muiznieks, "Bir önceki kuşaklarda gelen göçmenlerin entegrasyonu konusunda ciddi sıkıntılar yaşandı. Bunlardan ders çıkarmalı, şimdi gelen sığınmacıların hayatlarını yeniden kurmalarına destek sağlamalıyız" dedi.

Avrupa'nın İkinci Dünya Savaşı sonrası mültecileri kabul etmekte daha hoşgörülü davrandığını fakat bu özelliğini zamanla kaybettiğini belirten Muiznieks, kendisinin de zamanında Letonya'yı terk etmiş ve sonrasında Almanya ve ABD'ye yerleşmiş mülteci bir ailenin çocuğu olduğunu söyledi. Muiznieks, "Benim ailem şanslıydı, o zaman çok daha iyi koşullarda ağırlanmıştık. Avrupa'nın geçmişteki gibi bugün de mültecileri iyi
karşılayabilmesini isterdim" diye konuştu.

cnnturk.com, 14.09.2015


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.