Dünya

 Dünya'dan Başlıklar 

 Dünya > Dünya'dan Başlıklar > Kıbrıslı Türk ve Rum liderler: ‘Geleceğimiz AB üyesi birleşik bir Kıbrıs’ta’

 Kıbrıslı Türk ve Rum liderler: ‘Geleceğimiz AB üyesi birleşik bir Kıbrıs’ta’
Kıbrıslı Türk ve Rum liderler, Kıbrıs sorununun çözümü konusunda olumlu mesajlar vermeye devam ediyor. KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı (sağda) ve Rum Yönetimi lideri Nikos Anastasiadis (ortada), dün Kıbrıs Türk Ticaret Odası ile Kıbrıs Rum Ticaret ve Sanayi Odası’nın Lefkoşa Ara Bölge’de Chateau Status’te düzenlediği ‘Çözüm sonrası Kıbrıs ekonomisi ile ilgili vizyonumuz’ temalı etkinliğe katılarak birer konuşma yaptı.

Anastasiadis, Kıbrıs’ta iki halkın geleceğinin, insan hakları ve temel haklar gibi konulara saygılı, Avrupa Birliği (AB) üyesi birleşik bir Kıbrıs’ta olduğunu belirtti.

Rum lider Anastasiadis, 11 Şubat’taki açıklamasında, “Statüko kabul edilebilir değildir ve bunun Kıbrıslı Rumlar ve Türkler için olumsuz sonuçları vardır” dediğini anımsatarak, bir anlaşmanın iki tarafa da sağlayacağı faydaları sıraladı. Anastasiadis, kabul edilemez statükonun, sadece bir toplumu değil her iki toplumu da olumsuz etkilediğini belirterek, vizyonunun Akıncı’nın vizyonuyla kesiştiğini, bunun da tüm Kıbrıslılar için daha iyi bir gelecek sağlayacak ümit ve beklentilerin hayata geçmesini mümkün kılacak bir vizyon olduğunu söyledi.

“TEK BİR VATANDAŞLIĞI, TEK BİR EGEMENLİĞİ OLAN…”

Nikos Anastasiadis, bu vizyonun kalıcı ve adil bir çözümü içerdiğini kaydettiği konuşmasında, bunun şu ana kadar üzerinde uzlaşılan temellerde; siyasi eşitliğe dayalı, iki bölgeli, iki toplumlu, tek bir uluslararası kimliği, tek bir vatandaşlığı ve tek egemenliği olan bir yapı olduğunu kaydetti. Anastasiadis, vizyonunun, “İki toplum arasındaki güveni sağlayacak, Kıbrıslı Rumların ve Türklerin dayanışma, işbirliği, uyum, karşılıklı saygı içinde yaşamasını sağlaması için gerekli refahı ve koşulları yaratacak, her vatandaşı için insan haklarını ve temel hakları güvence altına alacak, Kıbrıslıların kendilerinin ve devletlerinin geleceklerine ve kaderine özgürce karar verebilecekleri” bir anlaşmaya ulaşmak olduğunu ifade etti.

Rum lider, böyle bir anlaşmaya ulaşmanın Kıbrıs’ta büyük bir potansiyeli olan ekonomik refah ve büyümeye ulaşılmasını güvence altına alacağını; tüm Kıbrıslılar için kalkınma ve refah getireceğini; siyasi ve ekonomik güvenceyle istikrarı sağlayacağını söyledi. Anastasiadis, bir anlaşmayla birlikte, coğrafi konumunun da sağladığı rekabet edebilirlik avantajını da kullanarak Kıbrıs’ın yatırımlar, çok uluslu büyük şirketler için çekici bir uğrak yeri olabileceğini söyledi.

“DÜNYADA KEŞFEDİLMEMİŞ PAZARLARA ULAŞMA DAHA KOLAY OLACAK”

Anlaşmaya varılması halinde uluslararası finans kaynaklarına, dünyadaki keşfedilmemiş pazarlara ulaşmanın da kolaylaşacağını ifade eden Anastasiadis, şu an sorunlar yaşayan ekonomik sektörün yenilenme içine gireceğini ve bunun diğer sektörlere de yansıyacağını kaydetti. Maraş konusuna da değinen Anastasiadis, burada yaşanacak yeniden yapılanmanın istihdam ve iş alanları sağlayacağını; başta inşaat olmak üzere yatırım faaliyeti yapan sektörler için fırsatlar oluşturacağını söyledi.

Denizcilik konusuna da değinen Anastasiadis, bu konularda Euro Bölgesi’nde ortaya çıkacak imkanların yanı sıra, Akıncı’nın da dediği gibi, çözümden sonra Türk limanlarının da açılmasıyla Kıbrıs bayrağı taşıyan gemilerin yapacağı faaliyetlerin tüm adaya sağlayacağı yararları dikkate getirdi.

AKINCI: MÜZAKERE MASASINDA OTURANLAR DÜŞMANIMIZ DEĞİL, GELECEKTEKİ ORTAĞIMIZDIR

KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı da, empati yapmadan iki toplumu yeniden yakınlaştıracak bir ortak anlayış oluşturmanın mümkün olmadığını kaydetti. Akıncı, “Müzakere masasında oturanlar düşman değil, gelecekte ortak gelecek üreteceğimiz ortağımızdır” dedi.

Akıncı, mevcut koşullarda her iki toplum üyelerinin bir araya gelmesine imkan sağlayan bir mekanda bulunmaktan mutluluk duyduğunu söyledi. Akıncı, her iki odaya da böylesi bir etkinlik düzenledikleri için teşekkür ettiğini, halkların hayatlarını etkileyen çeşitli etkinlikler düzenlemede öncülük görevi üstlenip mükemmel işbirliğinde bulunmalarının övgüye değer olduğunu belirtti.

“KENDİMİZİ SORUNU SONA ERDİRMEYE ADADIK”

Kıbrıs sorununun yarım yüzyıldır global ajandada olduğunu ve müzakerelerin başladığı 1968’den beri tarihin pek çok başarısız girişime, acı hayal kırıklıklarına tanık olduğunu kaydeden Akıncı, “Nikos ve ben, kendimizi somut sonuçlar üretmeye ve bu sorunu sona erdirmeye adadık” dedi.

İYİ BAŞLANGIÇ

Akıncı, iyi bir başlangıç yaptıklarını ve makul şekilde ilerlediklerini ancak sonuçta başarılı olup bir hayal kırıklığına neden olmamanın, iyi başlamaktan daha da önemli olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Akıncı, Kıbrıs sorununun farklı boyutları ve taraflarıyla uluslararası bir karakteri bulunduğunu, sorunun özünde iletişim kurmada başarısız olan Kıbrıslıların bulunduğunu, sorunu da BM ve uluslararası toplumun desteğiyle onların çözmesi gerektiğini kaydetti. Akıncı, “Empati olmadan, bizi yeniden yakınlaştıracak ve çalışabilir bir siyasi modele yönlendirecek olası bir ortak anlayışı yaratmak mümkün değildir” dedi.

“SORUNUN KURBANI OLDUK”

Kendi nesillerinin doğrudan veya dolaylı olarak sorunun kurbanı olduğun kaydeden Akıncı, çözümsüzlüğün birçok sosyal, ekonomik ve psikolojik eksikliğin kaynağı olduğunu ve ortak vatanın potansiyelinden tam anlamıyla yararlanmayı engellediğini kaydetti.

Akıncı, toplumları çözüme hazırlamanın liderlerin görevi olduğuna işaret ederek, “Müzakere masasında karşımızda oturanlar, düşman değil, gelecekte ortak gelecek üreteceğimiz ortağımızdır” dedi. Hayatı boyunca Kıbrıs sorununun çözümü ve toplumların yakınlaşması için çalıştığını kaydeden Akıncı, “Adadaki mevcut durumu kimse hak etmiyor ve bu durumu gelecek nesillere aktarmaya hakkımız yok” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Akıncı, “arkadaşı Nikos” ile oluşturdukları yeni momentumla, her iki toplumun barış, refah, eşit ve güven içinde yaşayacağı koşulları meydana getirebileceklerine inandığını söyledi.

“İKİ EKONOMİ ARASINDAKİ BOŞLUK DARALTILMALI”

Tüm gayretlerin iki ekonomi arasındaki boşluğun daraltılmasına yönelik olması gerektiğini kaydeden Akıncı, iki ekonominin yakınlaşmasının çözüme desteği artırmanın yanı sıra siyasi durumdan dolayı harcanan, olası potansiyelleri ortaya çıkarabilecek sinerjiyi gerçekleştirebileceğini söyledi. Cumhurbaşkanı Akıncı, Brüksel ziyareti sırasında temaslarda bulunduğu AB yetkililerinden Kıbrıslı Türkleri olası AB üyeliğine hazırlamaya yardımcı olmalarını istediklerini söyledi. Olası çözümün başarıyla uygulanması için maddi desteğe ihtiyaç olacağını kaydeden Akıncı, görüştüğü üst düzey AB yetkililerinin, devam eden bölünmüşlüğün bedelinin, çözümün faturasından daha yüksek olduğunu farkında olduğunu belirtti. Kıbrıslı Türklerin de ev ödevlerini yapması gerektiğinin bilincinde olduğunu kaydeden Akıncı, olası çözümün sadece AB değil, diğer uluslarası topluluklar tarafından da desteklenmesi gerektiğini ifade etti.

“HİDROKARBONUN FAYDASI HALA BİLİNMİYOR”

Akıncı, Kıbrıs’ın çevresindeki doğal kaynakların enerji sorununu çözme potansiyeline sahip olduğunu ancak hidrokarbonun nasıl ve ne zaman ekonomik fayda sağlayabilecek duruma geleceğinin bilinmediğini belirtti. Cumhurbaşkanı Akıncı, Kıbrıs’ın, yenilebilir enerji konusunda ideal coğrafyada bulunduğuna işaret etti. Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, hidrokarbonla ilgili tartışmalara da değinerek, Kıbrıs sorununun çözümünün, doğal kaynakların, bütün Kıbrıslıların yararına olacak şekilde çıkarılıp satılabilmesine imkan sağlayacak planlar geliştirip uygulanmasına da yardımcı olacağını söyledi. Akıncı, “Doğal kaynaklar tüm Kıbrıslılara aittir. Çatışmadan çok işbirliğine kaynak olmalı” dedi.

Taraf, 09.07.2015

 


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.