Dünya

 Dünya'dan Başlıklar 

 Dünya > Dünya'dan Başlıklar > Dünya hesap soruyor; Romanya'da başbakan, Hindistan'da eski başbakan mahkemelik

Dünya hesap soruyor; Romanya'da başbakan, Hindistan'da eski başbakan mahkemelik
Üç ayrı ülkeden dün gelen üç haber, hukukun üstünlüğü ile refah toplumu olabilme arasındaki ilişkiyi yeniden hatırlattı. Romanya Başbakanı Ponta mahkeme karşısına çıkarken Hindistan’da eski Başbakan Manmohan Singh ifade vermek üzere mahkemeye çağrıldı. Slovenya’da ise polis, eski Başbakan Bratusek’in evinde arama yaptı.

Türkiye’de hukukun üstünlüğü ve yolsuzlukla mücadelenin iktidar tarafından sistemli bir şekilde yıkıma uğratıldığı son dönemde, gün geçmiyor ki bir yabancı ülkeden daha en üst düzeydeki yetkililerin hukuk karşısında hesaba çekildiğine dair bir gelişme yaşanmasın. Dün de üç demokrasiden gelen üç haber, hukukun üstünlüğü ile refah toplumu olabilme arasındaki ilişkiyi yeniden hatırlattı. AB üyesi Romanya’da Başbakan Victor Ponta, 2012 yılında gerçekleştirilen referanduma hile karıştırıldığı iddialarıyla ilgili olarak Yüksek Temyiz ve Adalet Mahkemesi’nde ifade verdi. Bir diğer AB üyesi Slovenya’da ise polis, eski Başbakan Alenka Bratusek’in evinde ‘görevi suiistimal’ suçlamasıyla ilgili yürütülen bir soruşturma nedeniyle arama yaptı. Dünyanın en kalabalık demokrasisi Hindistan’da ise gündemde, bir yıl önce görevini devreden eski Başbakan Manmohan Singh vardı. Mahkeme, mütevazı yaşamıyla bilinen 82 yaşındaki eski başbakanın suç örgütü kurmak ve bir kömür madeni ihalesiyle ilgili bir yolsuzluk yapmak suçlamalarıyla yürütülen bir davanın 8 Nisan’daki duruşmasında hazır bulunmasını istedi.

Geçtiğimiz son birkaç yıl, dünyanın en gelişmiş ülkelerinde dahi yetkililerin yolsuzluk başta olmak üzere çeşitli suçlara adlarının karışabileceğine dair pek çok örnek sundu. Hukukun üstünlüğünün ve hesap verilebilirliğin, vatandaşların yaşam kalitesiyle doğrudan ilişkili olduğunu kanıksayan bu ülkelerde mahkemeler, kişilerin unvanlarına aldırış etmeden sorumluları yargıladı. Almanya’da eski Cumhurbaşkanı Christian Wulff, 740 Euro’luk konaklama ve yemek masrafını arkadaşına ödettiği iddiası nedeniyle görevinden ayrıldı. Hakkındaki suçlamalar nedeniyle 2012’de istifa eden Wulff, daha sonra yargı tarafından aklanarak ismini temize çıkardı. Fransa’da ise eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, geçen yıl hakkındaki yolsuzluk, nüfuzunu kötüye kullanma ve soruşturma gizliliğini ihlal suçlamalarıyla açılan soruşturma nedeniyle 15 saat gözaltında tutuldu. Bu flaş gelişme dünyaya Sarkozy’nin polis aracıyla götürülürken çekilen fotoğrafıyla servis edildi. İspanya’da ise Kral Juan Carlos’un kızı ve damadı da, haklarındaki yolsuzluk iddiaları nedeniyle aynı şekilde sorgulandı.

Afrika’dan Latin Amerika’ya pek çok ülke de üst düzey yetkililerine yargıda hesap sormaktan çekinmedi. Çin ve İran gibi ülkeler de ‘keyfiliğin’ ekonomik ve sosyolojik faturalarını daha fazla taşıyamayarak hesap verebilirlik adına güçlü adımlar attı. 2012 yılının Kasım ayında görevine başlarken rüşvet ve yolsuzlukla mücadeleyi vaatlerinin ilk sırasına yerleştiren Devlet Başkanı Şi Jinping’in liderliğindeki Çin, eski iç güvenlik şefi Zhou Yongkang ve eski politbüro üyelerini de içinde bulunduran her seviyede binlerce eski-yeni yetkiliyi yargı önüne çıkardı. İran makamları ise Türkiye’de 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonunun baş şüphelisi Reza Zarrab iktidar tarafından el üstünde tutulduğu aynı dönemde Zarrab’ın ortağı olarak bilinen Babek Zencani hakkında soruşturma başlattı ve soruşturma eski bakanlara kadar uzandı. İran’ın eski lideri Mahmud Ahmedinejad’ın yardımcısı Muhammed Reza Rahimi de yolsuzluktan suçlu bulunarak hapis ve para cezasına çarptırıldı.

Zaman, 12.03.2015


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.