Dünya

 Dünya'dan Başlıklar 

 Dünya > Dünya'dan Başlıklar > 'Yemen'de Husiler ve hükümet arasında anlaşma sağlandı'

'Yemen'de Husiler ve hükümet arasında anlaşma sağlandı'
Yemen'in başkenti Sanaa'da kontrolü ele geçiren Şii Husi militanları ile Sünni Devlet Başkanı Abdrabbuh Mansur Hadi yönetimi arasında uzlaşma sağlandığı belirtiliyor.

Hadi'nin, Başkanlık Sarayı dahil başkentteki birçok kamu binasını ele geçiren Husilerin taleperini kabul ettiği ve Şii azınlığa ülke yönetiminde daha fazla yetki vereceği ifade ediliyor.

Açıklama hükümet yetkililerinden geldi.

Devlet Başkanı'nın tavizleri karşılığında Husilerin esir aldıkları Genelkurmay Başkanı'nı serbest bırakması bekleniyor.

Ancak Husi militanları şu ana kadar anlaşmaya varıldığını doğrulamadı.

Devlet Başkanı Hadi'nin ev hapsinde tutulduğu yönünde iddialar bulunuyordu.

TIKLAYIN: 5 soruda Yemen'de neler oluyor?

BBC Orta Doğu analisti Sebastian Usher, ülkede resmi iktidarın hala Abdrabbuh Mansur Hadi'nin elinde olduğunu söylese de fiili olarak kontrolün Husilerin eline geçtiğini ifade ediyor.

Yemen hükümeti Husileri darbe girişiminde bulunmakla suçlamış, amncak Husiler bu suçlamaları reddederek amaçlarının iktidarı devirmek değil sadece daha fazla söz hakkı elde etmek olduğunu söylemişti.

Dün ABD ve Birlşemiş Milletler'den yapılan açıklamada Husilerin başkenti ele geçirmesini kınamış ve şiddet olaylarının derhal sonbulması çağrıusını yaparak resmi muhattabın hâlâ Devlet Başkanı Hadi olduğunu söylemişti.

BBCTurkish.com, 22.01.2015

Yemen'de neler oluyor?

Şii Husilerle Yemen ordusu arasında gerilim sürerken, Al Jazeera çatışmalarda kimin, ne çıkarı olduğunu ve çatışmada kilit rol oynayan aktörleri mercek altına aldı.

Yemen'de dört aydır başkent Sana'yı elinde bulunduran Şii Husi isyancılar ile yönetim arasında anlaşmaya varıldı. Husilerin siyasi taleplerinin çoğu kabul edilmiş görünüyor.

Eylül ayında Sana'nın kontrolünü ele geçiren isyancı Husilerle Yemen silahlı güçleri arasında süren çatışmalar ülkeyi giderek derinleşen bir kaosa sürüklüyor.

Al Jazeera Yemen’deki son durumu ve aktörleri mercek altına aldı.

Ülkedeki son şiddet olaylarını ne tetikledi?

Husi militanlar Cumhurbaşkanlığı Ofis Müdürü Ahmet Avad Bin Mübarek'i kaçırınca Cumhurbaşkanı Abdurrabbu Mansur Hadi orduya başkentte güvenliği sağlamaları yönünde emir verdi. Bu Şii Husiler tarafından hükümetin Husi Halk Komitelerini yok etmeyi planladığı şeklinde yorumlandı.

Komiteler isyancılar tarafından geçen sene ele geçirilen şehirlerin caddelerinde konuşlanan Husi yanlısı militanlardan oluşuyor. Bu komiteler hükümet binalarının, havalimanının ve Başkanlık Sarayı'nın etrafında kontrol noktaları oluşturmuş durumdalar.

Husiler ilk başta bir hükümet kurulur kurulmaz güçlerini geri çekeceklerini açıkladılar. Daha sonra güçlerini başkentten çekmenin daha fazla istikrarsızlığa yol açacağını söyleyerek, bu kararlarından vazgeçtiler.

Sana'da şu anda kimler kilit rollerde?

2012 yılında seçimle işbaşına gelen Cumhurbaşkanı Mansur Hadi uluslararası kamuoyu tarafından büyük oranda destekleniyor. Sünni bir lider olan Hadi, Yemenli Sünnilerin desteğini almaya devam edecek. Ama genel olarak Hadi'nin zayıf ve etkisiz olduğu fikri hakim.

Husiler hiç kuşkusuz kuzey Yemen'deki en güçlü ve organize olmuş politik ve askeri grup. Kuzey'deki Saada'dan başkent Sana'nın güneyine kadar uzanan geniş bir bölgeyi kontrolleri altında tutuyorlar.

2011'de bir halk isyanıyla devrilen eski cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih'in, Husilerin de üyesi olduğu kuzeydeki Zeydi aşiretler ve üst düzey ordu komutanları arasında hâlâ güçlü bir etkisi var. Bazı iyi donanımlı seçkin Cumhuriyet Muhafızları birlikleri hâlâ ona sadakatle bağlılar.

Cumhurbaşkanı Hadi kendisini meşru bir lider olarak görürken, destekçileri Salih’i kutsal bir zat olarak görüyor. Devrik cumhurbaşkanı kendisini ziyaret edenlere, Yemen'in kendi yönetimi altında daha güvenli ve yaşanılır bir ülke olduğunu söylüyor.

Husi isyancıların kazanması ülke için ne anlama gelir?

Husiler kendilerini en azından şimdilik kimsenin alt edemeyeceği bir güç olarak görüyor. İpler onların elinde. Cumhurbaşkanı onlara danışmadan karar alamıyor. Resmi olarak Husiler amaçlarının kendileri gibi ‘azınlıkların hükümette temsil edildiği gerçek bir demokrasi getirmek olduğunu’ iddia ediyor.

Ama Husi yanlılarıyla konuştuğunuzda liderlerinin Peygamber katından inmiş olma erdemiyle Yemen'in lideri olmayı hak ettiği konusunda son derece inançlılar. Ama Şii Husiler yayıldıkça, çoğunluğu oluşturan Sünniler kendilerini tehdit altında hissediyor.

Sünniler Husileri İran politikalarını uygulamakla suçluyor.  Bu durum zaten şiddet ve yoksullukla kuşatılmış ülkede mezhebe dayalı bölünme olasılığını arttırıyor.

Suudi Arabistan ve İran gibi bölgesel güçlerin Yemen’deki pozisyonu ne?

İran Şii Husilerin en büyük destekçisi. Geçmişte Yemen hükümeti, isyancılara İran tarafından gönderilen silahlara el koyduğunu açıklamıştı.

Son olarak İran'ın yoğun desteğini alan Husiler, Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile Hadi'nin Sittin Caddesi'ndeki konutuna saldırdı.

İran yönetimi Suriye, Irak ve Yemen'de kendisine yakın silahlı birliklerin olduğunu inkâr etmiyor.

İran'ın Yemen'deki etkisinden de bahseden İran Devrim Muhafızları Komutanı General Hüseyin Selami, Husi Ensar-ul Hizbullah'ın İslam Devrimi'nin temel prensipleriyle hareket ettiğini ifade etmişti.

Cumhurbaşkanı Hadi’yi güçlü biçimde destekleyen Suudiler Husilerin etkisinin artmasına net biçimde karşılar. 2009 yılında petrol zengini Suudi devleti Saada vilayetindeki Şii isyancılara karşı hava harekâtı düzenledi. Geçen sene de Husileri ‘terör örgütü’ ilan etti.

Riyad'lı yetkililer Husileri İran'ın bölgedeki temsilcisi olmakla suçluyor. Aşırı derecede varlıklı ve politik etkiye sahip olan Suudilerin Yemen'de kilit rol oynamayı sürdürmesi bekleniyor. Riyad daha önce İran’ı, ‘Yemen’den işgalci güçlerini çekmesi’ konusunda uyarmıştı.

Bölgenin güçlü Sünni devleti Suudi Arabistan ve güçlü Şii devleti İran arasında gergin olan ilişkiler, Yemen'in yıkıcı bir mezhep çatışmasına sürükleneceği kaygısına neden oluyor.

Son durum Yemen halkı için ne anlama geliyor?

Yemen'in yarısı yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Halk yıllarca savaşlara ve istikrarsızlığa göğüs germek zorunda kaldı. Ekonomi zayıflıyor ve gelecek belirsizliğini koruyor. Arap Yarımadası'nda faaliyet gösteren El Kaide güçleri Husi karşıtlığının yükselişte olduğu Sünni bölgelerinde yayılmak için bu durumu kullanabilir.

 aljazeera.com.tr, 22.01.2015


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.