Dünya

 Dünya'dan Başlıklar 

 Dünya > Dünya'dan Başlıklar > Kuzey'de kutlama, Güney'de yas

Kuzey'de kutlama, Güney'de yas

Kıbrıs Harekatı’nın 40'ıncı yılında adanın güneyinde anma törenleri, kuzeyinde ise 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı kutlamaları yapılıyor.

Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kuzey Kıbrıs lideri Derviş Eroğlu ile 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı kutlamaları çerçevesinde Dr. Fazıl Küçük Bulvarı'nda düzenlenen törene katıldı.
Cumhurbaşkanı Gül, törende yaptığı konuşmada "Dile kolay yarım asır önce bu adada Kıbrıs Türkleri büyük bir sıkıntı içinde olduğu için BM Barış Gücü'nü göndermiştir ve 50 yıldır Barış Gücü bu adadadır. Bu gerçek bilinmeden, bu gerçek hatırlanmadan Kıbrıs meselesinin çözümü de zor olur. Kıbrıs sorunu, Rumlar'ın Kıbrıs Türkleri'ni, 1960'da kurulan ortaklık devletinden dışlama, Ada'da birlikte yaşama ve Ada'yı birlikte yönetme mutabakatını terk ederek, devleti gasp etmeye çalıştıkları 1963'ten bu yana uluslararası toplumun gündemindedir. 50 yıldır dünyada süre gelen ihtilafların sayısı yok denecek kadar azdır. Dolayısıyla bu işin çözülmesinin zamanı çoktan gelmiştir ve geçmektedir" ifadelerine yer verdi.

Kıbrıs Harekatı’nın 40'ıncı yılında Güney Kıbrıs'taki birçok kilisede harekat sırasında hayatını kaybedenler için anma törenleri yapıldı. Güney Kıbrıs lideri Nikos Anastasiadis dün yaptığı açıklamada "40 yıllık ayrılık çok uzun bir süre" şeklinde konuştu.
15 Temmuz 1974'te Atina’da yönetimi elinde bulunduran askeri cunta tarafından tertiplenen ve nihai amaç olarak Ada’nın Yunanistan’a bağlanmasının güdüldüğü bir darbe gerçekleştirilmiş, 20 Temmuz 1974'te ise Türk birlikleri adaya çıkarak, adanın yüzde 37'sini kontrolü altına almıştı.

dw.de, 20.07.2014

Gül: Kıbrıs sorununun çözüm zamanı geldi geçiyor

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kıbrıs'ta Kıbrıs Barış Harekatı'nın 40'ıncı yılı kutlamalarına katıldı. Kıbrıs sorununun, Rumlar'ın Kıbrıs Türkleri'ni, 1960'da kurulan ortaklık devletinden dışlama, Ada'da birlikte yaşama ve Ada'yı birlikte yönetme mutabakatını terk ederek, devleti gasp etmeye çalıştıkları 1963'ten bu yana uluslararası toplumun gündeminde olduğunu belirten Gül "50 yıldır dünyada süregelen ihtilafların sayısı yok denecek kadar azdır. Dolayısıyla bu işin çözülmesinin zamanı çoktan gelmiştir ve geçmektedir" dedi.

Cumhurbaşkanı Gül, KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı kutlamaları çerçevesinde Dr. Fazıl Küçük Bulvarı'nda düzenlenen törene katıldı.

Türkiye Cumhuriyeti'nin 11'inci cumhurbaşkanı olarak 2007'de ilk yurt dışı ziyareti için Lefkoşa'ya geldiğini anımsatan Gül, görev süresinin bitimine kısa süre kala son yurt dışı ziyaretini de KKTC'ye yapmaktan memnuniyet duyduğunu ifade etti.

20 Temmuz Barış Harekatı'nın bu tarihi yıl dönümünde ana vatan Türkiye olarak Kıbrıslı Türkler'in sevinç ve coşkusunun gönülden paylaşıldığını vurgulayan Gül, harekatın Kıbrıs tarihinde dönüm noktası olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Gül, "Kurucusu ve ortağı olduğu devletten dışlanan Kıbrıslı Türkü hedef alan baskı, terör ve insanlık dışı sindirme harekatlarına son veren Barış Harekatı, Kıbrıs Türk halkını zulümden kurtararak özgürlük ve refaha kavuşturmuş, geleceğe güvenle bakmasını sağlamıştır. 20 Temmuz tarihi, Kıbrıs Türk halkının barış ve güvenlik ideali doğrultusunda eşit statü, hak ve hukukun korunması ve kollanması yönünde gösterilen kararlılığın hatırlanması için bir vesiledir. 20 Temmuz 1974'te Girne kıyılarında tutuşan meşale, Kıbrıs Türk halkının yolunu aydınlatmış, geleceğe güvenle bakmasını sağlamıştır" diye konuştu.

Ada'da, 40 yıldır barış ve huzurun hakim olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Gül, "Özellikle Ortadoğu ve Akdeniz'in şiddet, terör ve sıcak çatışmalara sahne olduğu günümüzde bunun değerinin herkes tarafından bilinmesi gerekir" dedi.

Türkiye'nin, garantör olarak o gün dünyaya Kıbrıs Türkü'nün yalnız olmadığını ve yalnız bırakılmayacağını gösterdiğine işaret eden Gül, Türkiye Cumhuriyeti'nin harekat kararını alan devlet büyüklerine, komutanlarına şükranlarını sundu, hayatta olmayanlara rahmet diledi.

Uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan hak ve yükümlülükler uyarınca gerçekleştirilen Barış Harekatı'nın, Türkiye'nin Kıbrıs Türkü'nü her koşulda, her zeminde koruma yönündeki azim ve kararlılığını gösterdiğine, aynı zamanda derin acıların tekrarlanmasına izin verilmeyeceğinin de taahhüdü olduğuna dikkati çeken Gül, sözlerine şöyle devam etti:

Eşitlik ve özgürlük mücadelesinin devam ettiği tüm bu süreçte Türkiye ve KKTC, Kıbrıs meselesinin adil ve kalıcı bir çözüme kavuşturulması için samimiyetle çaba sarf etmiş, üzerlerine düşen her türlü fedakarlığı yapmışlardır. Türk tarafı olarak bugüne kadar ortak milli davamızı azim ve inançla belli bir noktaya getirmiş bulunuyoruz. Kıbrıs Türkleri'nin bundan geri adım atmasını, Ada'nın ortak sahibi olmaktan vazgeçmesini ve bir Rum devletinde azınlık olarak yaşamayı kabul etmesini kimse beklememelidir."

-"BM Barış Gücü'nün 50 yıldır Ada'da olduğu hatırlanmalı"

Cumhurbaşkanı Gül, BM Barış Gücü'nün, Kıbrıs Türkleri'ni Rum saldırılarına karşı korumak amacıyla Ada'ya konuşlandırılmasının Mart ayında 50'nci yılı olacağını belirterek, şu ifadeleri kullandı:

"Dile kolay yarım asır önce bu adada Kıbrıs Türkleri büyük bir sıkıntı içinde olduğu için BM Barış Gücü'nü göndermiştir ve 50 yıldır Barış Gücü bu adadadır. Bu gerçek bilinmeden, bu gerçek hatırlanmadan Kıbrıs meselesinin çözümü de zor olur.

Kıbrıs sorunu, Rumlar'ın Kıbrıs Türkleri'ni, 1960'da kurulan ortaklık devletinden dışlama, Ada'da birlikte yaşama ve Ada'yı birlikte yönetme mutabakatını terk ederek, devleti gasp etmeye çalıştıkları 1963'ten bu yana uluslararası toplumun gündemindedir. 50 yıldır dünyada süre gelen ihtilafların sayısı yok denecek kadar azdır. Dolayısıyla bu işin çözülmesinin zamanı çoktan gelmiştir ve geçmektedir."

 

wsj.com, 20.07.2014


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.