Dünya

 Dünya'dan Başlıklar 

 Dünya > Dünya'dan Başlıklar > Gazze Şeridi'nde yaşam

Gazze Şeridi'nde yaşam
1967'deki Arap-İsrail savaşında İsrail'in işgal ettiği Gazze, o tarihe kadar Mısır yönetimi altındaydı.

Hâlâ Gazze'nin güney sınırlarını Mısır kontrol ediyor.

2005 yılına gelindiğindeyse, İsrail bölgedeki askerlerini geri çekmiş ve Gazze'ye yerleştirilen yaklaşık 7 bin İsrailli de bölgeden ayrılmıştı.

Bir yıl sonra silahlı Hamas örgütü Filistin'deki seçimleri kazanarak Gazze'deki yönetimi devralmıştı.

Hamas, Filistin'deki siyasi rakibi el Fetih ile yolları ayırdıktan sonra 2007'den 2014'e kadar Gazze'yi yöneten taraf olmuştu.

Hamas'ın Gazze'de yönetimi devralmasının hemen ardından, İsrail bölgeyi hızla ablukaya aldı, malların ve kişilerin serbestçe dolaşımına kısıtlamalar getirdi.

Mısır ise, Gazze'nin güney sınırını kapattı.

SERBEST DOLAŞIM

2013'ün ortalarına gelindiğindeyse zaten sınırlı olan serbest dolaşım hakları iyice kısıtlandı. Bunun nedeni ise, Mısır'ın Refah sınır Kapısı'nda yeni önlemleri devreye sokması oldu. Aynı dönemde Mısır'dan Gazze'ye geçişi sağlayan kaçakçılık tünellerine karşı da yeni bir mücadele başlatılmıştı.

Kaçakçılık tünelleri Gazze ekonomisini ayakta tutan her türlü ürünün ithalatını sağlıyordu. Ayrıca Hamas'ın askeri kabiliyetini ayakta tutan silahlar da yine bu tüneller aracılığıyla Gazze'ye sokuluyordu

2013'ün ilk 6 ayında Refah kapısından geçenlerin sayısı ayda 40 bin iken, bu sayı yılın ikinci yarısında ayda 9 bin 550'ye kadar düştü.

İsrail'in kuzeydeki Erez sınır kapısında uyguladığı önlemler nedeniyle Refah, yıllar içerisinde Filistinlilerin kullandığı ana geçiş bölgesi haline gelmişti.

Ancak hem Refah Sınır Kapısı'ndaki önlemlerin sıkılaşması, hem de kaçakçılık tünellerinin kapatılması Gazze'nin tecritte kalmasına neden oldu.

Tüm bunların sonucunda da Gazze'de inşaat malezemesi ve yakıt sıkıntısı baş gösterdi ve gıda fiyatları da hızla yükseldi.

EKONOMİ

Şu anda ortalama bir Gazzelinin yaşam standardı 1990'lara göre daha kötü.

Gazze halkının yüzde 21'i aşırı yoksulluk içerisinde yaşıyor ve ayda 1832 şekel, yani yaklaşık 534 dolar ve daha azıyla geçiniyor.

Batı Şeria'da aşırı yoksulluk çekenlerin oranı ise yüzde 7,8.

Gazze Şeridi'ndeki işsizlik oranı da Batı Şeria'ya göre çok yüksek. Gazzelilerin yüzde 40,8'i işsiz. Genç nüfus arasındaki işsizlik ise yüzde 50'yi aşıyor.

Hamas'ın elindeki Ekonomi Bakanlığı, kaçakçılık tünellerinin kapatılmasıyla Gazze ekonomisinin 2013'te yaklaşık 460 milyon dolarlık bir darbe aldığını söylüyor.

Yaşanan ekonomik sıkıntılar vergi gelirlerinin de azalmasına neden oluyor.

Filistin hükümetinin gelir sıkıntısı nedeniyle 50 bin memurun maaş ödemesinde gecikmeler yaşandığını ifade ediyor.

Özellike inşaat malzemelerine erişimin azalmasının Gazze'de nüfusun yüzde 10'una istihdam sağlayan inşaat sektörünü önemli ölçüde yavaşlattığı da belirtiliyor.

Yakıt sıkıntısı ise, ulaştırma, balıkçılık ve tarım sektörlerinde çalışanların gelirlerini olumsuz etkilemiş durumda.

EĞİTİM

Gazze'de eğitim sistemi de baskı altında. Bölgede birçok okulun faaliyetinden sorumlu olan Birleşmiş Milletler (BM) 2020'ye kadar 440 yeni okulun yapılması gerektiğini söylüyor.

BM verilerine göre Gazze'de 463 bin 600 çocuk 694 okulda eğitim görüyor.

Okul sıkıntısını aşmaya çalışan yetkililer, çareyi çift vardiyayla çalışmakta bulmuş. BM okullarının yüzde 71, yerel yönetim okullarının ise yüzde 67'si çift vardiyayla çalışıyor.

Bunun sonucunda da çocukların okulda kalma süreleri kısalıyor ve orta okula devam eden öğrenci sayısı da azalıyor.

Ancak her şeye rağmen Gazze'de okur-yazarlık oranı yüksek. Erkeklerin yüzde 93'ü, kadınların ise yüzde 98'i okur-yazar.

NÜFUS

Gazze'nin nüfusunun 2020'ye gelindiğinde 2,13 milyon kişi artmış olacağı tahmin ediliyor.

Bunun sonucunda da zaten dünyanın en yüksek nüfus yoğunluğu olan bölgelerinden birisi olan Gazze'de yerleşim sorununun artacağından endişe ediliyor.

Gazze'de kilometre kare başına ortalama 4 bin 505 kişi düşüyor.

2020'de bu sayının 5 bin 835'e çıkması bekleniyor. BM'ye göre, Gazze'deki konut açığı yaklaşık 70 bin civarında ve bunun nedeni kısmen doğal nüfus artışı, kısmen de İsrail'in 2008 sonunda başlayan kara harekâtı.

İsrail'in harekâtından sonra yaklaşık 12 bin Gazzelinin evini terketmek zorunda kaldığı tahmin ediliyor.

Gazze'nin nüfus yapısında da dengesizlikler var.

15 ila 29 yaş arası nüfusun genel nüfusa oranı yüzde 53 ile çok yüksek düzeyde.

Ekonomi toparlanırsa çalışabilecek olan büyük bir genç nüfus var. Ancak BM'ye göre, gençler iş imkanı bulamadıklarında şiddete ve radikal yapılanmalara yönelebiliyor.

SAĞLIK

BM'ye göre, Gazze'deki sağlık koşulları orta ve yüksek gelirli ülkelere benzese de, sağlık hizmetinin kalitesinin artması gerekiyor.

Birçok sağlık merkezinin ve hastanenin gerekli bakımı sağlayamadığı ve geliştirilmesi gerektiği belirtiliyor.

BM, kamu sağlık hizmetlerinin ise 2013'ün ortalarından bu yana kötüye gittiğini ifade ediyor.

Refah Sınır Kapısı'nın kapanmasından bu yana tedavi görmek için Mısır'a giden Gazzelilerin sayısı ayda 4 bin civarında hastadan ayda 305'e düştü.

Mısırlı yetkililer artık sadece çok hasta olan ve istisnai durumları bulunan kişilerin Refah kapısından geçerek Mısır'da tedavi olmasına izin veriyor.

Gazze Sağlık Bakanlığı daha önce ilaçların yüzde 25'ini Mısır'dan alırken, hastaların yüzde 20'sini de Mısır'daki sağlık merkezlerine yönlendiriyordu.

Kaçakçılık tünellerinin kapanmasının da sağlık hizmetleri üzerinde olumsuz etkileri oldu.

Yakıt sıkıntısı sağlık merkezlerinde elektrik kesintilerine yol açıyor. Sürekli yaşanan elektrik kesintileri tıbbi cihazların bozulmasına da neden oluyor.

 

GIDA

Gazze'de gıda güvensizliği 2012'de yüzde 44 seviyesindeyken 2013'te yüzde 57'ye yükseldi.

Gazze halkının yüzde 80 bir şekilde gıda yardımı almak zorunda kalıyor çünkü aylık gelirleri düzenli beslenmelerine yetmiyor.

İsrail'in tarıma ve balıkçılığa sınırlı ölçüde izin vermesi gıda sorununun artmasına neden oluyor.

Gazzelilerin, İsrail'in belirlediği 1,5 kilometrelik tampon bölgede tarım yapması da yasak. Ancak tampon bölge aynı zamanda Gazze'nin en verimli tarım toprağı olarak da görülüyor.

Tüm bu sorunların gıda üretiminde yıllık 75 bin tonluk düşüşe neden olduğu tahmin ediliyor.

2012'de Hamas ve İsrail arasında ilan edilen ateşkesin ardından Gazzeli balıkçıların açılabilecekleri alan 3 deniz milinden 6 deniz miline çıkarıldı. Ancak daha sonra bu sınır yine kademeli olarak 3 deniz miline kadar çekildi. Gerekçe, Hamas'ın Gazze'den İsrail topraklarına ateşlediği roketlerdi.

Belirlenen sınırlara yaklaşan Gazzeli balıkçı tekneleri sıklıkla İsrail güvenlik gemilerinin uyarı atışlarıyla karşılaşıyor.

BM, balıkçılık sınırlarının kaldırılması durumunda Gazze'de yeni istihdam imkanlarının oluşacağını ifade ediyor.

ENERJİ

Gazze'de elektrik kesintileri her gün yaşanan rutin bir olay. Elektriğin büyük kısmını İsrail tedarik ediyor. Kalan kısmını ise, Gazze'nin tek elektrik santrali üretiyor. Tüketilen elektriğin küçük bir bölümü ise Mısır'dan alınıyor.

Gazze'deki evlerin büyük kısmında jeneratör var ancak yakıt çok pahalı.

Yakıt sıkıntısı nedeniyle Gazze'deki elektrik santrali de üretim için Mısır'dan alınacak mazota bağımlı hale gelmiş durumda.

2013'te tüm rezervlerini tüketen santral 43 gün boyunca çalışamamıştı. Bunun sonucunda da her zamankinden daha uzun elektrik kesintileri yaşanmıştı.

Katar'dan gelen mali yardım sayesinde santral İsrail'den yakıt alabilmiş ve tekrar faaliyete dönmüştü.

BM, Gazze açıklarında denizde bulunan doğalgaz rezervinin işletilmesi halinde tüm Gazze'nin yakıt sorununun çözülebileceğini söylüyor.

SU

Gazze çok az yağmur alan bir bölge ve kayda değer yeraltı su kaynağı da yok. Deniz tuzu yeraltı kaynaklarını ya neredeyse tamamen kurutmuş durumda ya da suyu içilemeyecek kadar tuzlu hale getirmiş.

Gazze'de pompalanan suyun sadece yüzde 5,5'i Dünya Sağlık Örgütü'nün standartlarına uygun.

Su arıtımı konusu ise Gazze için bir başka sorun. Su arıtma tesisleri ya kapasiteleri üzerinde çalışıyor ya da kısmi arıtma sağlayabiliyor.

Bunun sonucunda da günde yaklaşık 90 milyon litre pis su Akdeniz'e pompalanıyor ve sağlık sorunları yaratıyor. Ayrıca balıkçılık sektörü de bu çevre kirliliğinden olumsuz etkileniyor.

BBCTurkish.com, 15.07.2014


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.