Dünya

 Dünya'dan Başlıklar 

 Dünya > Dünya'dan Başlıklar > Mısır'da bütün ipler Sisi'nin elinde mi?

Mısır'da bütün ipler Sisi'nin elinde mi?

Mısır'ın yeni Cumhurbaşkanı Abdülfettah Sisi, zafer kazanacağından şüphe edilmiyor olmasına rağmen, kampanya sırasında gayet ihtiraslı vaatlerde bulundu.

Şimdi iktidara geldi ancak bu vaatleri gerçeğe dönüştürmek için büyük miktarda paradan fazlası gerekiyor.

Sisi 26 yeni turizm bölgesi, 8 yeni havalimanı ve 22 sanayi bölgesi kurmanın yanı sıra; yüksek işsizlik, yakıt kıtlığı ve bütçeyi emen devlet yardımları gibi kronik sorunları çözmeye söz verdi.

Verdiği sözler arasında, su yetersizliği yaşayan ülkede 1,6 milyon hektarlık çölleşmiş toprağı işlemek de var.

Dünya Bankası'na göre Mısır'ın 2012'deki gayrisafi milli geliri 219 milyar dolarken, Sisi bu yatırımların maliyetinin 1 trilyon Mısır lirasının (yaklaşık 140 milyar dolar) üzerinde olacağını tahmin ediyor.

Tek zorluk bu planların devasa boyutu değil; yeni Cumhurbaşkanı, bunları gerçekleştirmek için genellikle yeteneksiz, felç derecesinde miskin ve yolsuzluğa batmış olarak tanımlanan bir bürokrasi ve idari sistem ile başa çıkmak zorunda.

Yolsuzlukla mücadele alanında faaliyet gösteren sivil toplum örgütü Transparency International'a göre Mısır, yolsuzluğun en çok olduğu ülkeler endeksinde 114. sırada. (Yolsuzluğun en az olduğu ülke 1.)

Pek çok ekonomist, Mısır'daki dillere destan olan verimsizliğin, az gelişmişliğin ve yoksulluğun ardındaki temel nedenin yolsuzluk olduğuna inanıyor.

Ancak hükümet ve kamu kurumlarının yeniden yapılandırılması için politikalarda, kadrolarda ve kanunlarda esaslı değişiklikler gerekiyor ki bu değişikliklere mevcut durumdan faydalananların şiddetle direnmesi kaçınılmaz gibi.

Sisi'nin yüksek verimliliğe, eğitime ve dürüstlüğe sahip ekiplere ihtiyacı var fakat Mısır'ın son 3 yılı gösteriyor ki böyle kişiler halihazırda mevcut değil.

İktidar gücü sınırlı

Eğer sözlerini tutmak istiyorsa, Sisi'nin idari sistemi sarsması ve seçkin bir kabineye dayanması gerekiyor. Peki bu mümkün mü?

Yeni Cumhurbaşkanı'nın yetkileri, önceki Mısır liderlerininkine göre epey sınırlı olacak. Ocak 2014'te kabul edilen yeni anayasa, Cumhurbaşkanı'na karşı eşi görülmemiş denetleme ve dengelemeler öngörüyor ve bunlar sözlerini yerine getirme kabiliyetini sınırlayabilir.

Cumhurbaşkanı, kampanya vaatlerini en iyi yerine getirebilecek bir kabine isteyecektir fakat bu atamaların parlamentonun onayından geçmesi gerekiyor.

Dahası; anayasaya göre, "Cumhurbaşkanı, Temsilciler Meclisi'nde çoğunluğa sahip parti veya koalisyon tarafından aday gösterilecek bir Başbakan atayacaktır."

Açık söylemek gerekirse; Cumhurbaşkanı, Mısır'daki çok yönlü krizlerle nasıl başa çıkılacağı konusunda farklı görüşlere sahip Başbakan ve kabine üyeleriyle çalışmak zorunda kalabilir.

Eğer görevlerini yapmazlarsa Sisi onları görevden alamayacak.

Geçmişten farklı olarak, yeni Cumhurbaşkanı anayasal olarak, parlamentonun onayı olmadan kabineyi ve hatta bir bakanı görevden alma hakkına sahip değil.

Özellikle çalışanların kovulmasını çok zorlaştıran Mısır Çalışma Yasası nedeniyle Sisi için sivil devlet memurlarıyla muhatap olmak askeri personelle uğraşmaktan daha zor olacak.

Cumhurbaşkanı'nın böylesi yasaları çıkarması için parlamento desteğine ihtiyacı olacak.

Peki milletvekilleri uzlaşacak mı? Uzlaşırlarsa hangi şartlar altında yapacaklar bunu?

Milletvekilleri genellikle, kendileri ve seçmenleri için bir şeyler yapabilecek olan bakanlarla içli dışlıdır.

Bu bakımdan, Cumhurbaşkanı ile herhangi bir çatışma halinde milletvekillerinin bakanları desteklemesi beklenir. Milletvekilleri Cumhurbaşkanı'nın kabineyi feshetme veya parlamento rızası olmadan yasamada bulunma gücü olmadığından güvence duyarken, parlamento Cumhurbaşkanı'nın onayı olmadan kanun yapabilir.

Üstelik, parlamentonun Cumhurbaşkanı'nı azletme, onu yargılama ve referandum sonrasında güvenoyunu geri çekme gücü var. Cumhuraşkanı ise referandum olmaksızın parlamentoyu lağvedemiyor. Bu durum, Cumhurbaşkanı'nı parlamento karşısında zayıf bırakıyor.

Parlamento lobileri

Müslüman Kardeşler'in yasaklanmasına karşın, İslamcı muhalefet sahada varlığını sürdürüyor. Yapılacak parlamento seçimlerinde aday çıkarma araç ve tecrübelerine sahipler.

Parlamentoya girdikten sonra Sisi'ye kıyasıya muhalefet etmeleri ve "kendi" Cumhurbaşkanları Muhammed Mursi'nin indirilmesinin öcünü almak için ellerinden geleni yapmaları bekleniyor.

Hüsnü Mübarek döneminin hak sahiplerinin de çıkarlarını korumak ve kendilerini tehdit edecek kanun ve değişikliklere karşı çıkmak için parlamentoda lobi grupları kurmaları öngörülüyor.

Sonuç olarak, Sisi'nin ilan ettiği gibi ekonomide devlete daha çok rol vererek fiyat ve kârları düşürme niyeti parlamentoda çatışmalara sebep olabilir.

Sisi'nin seçenekleri

Yine de, yeni Cumhurbaşkanı'nın bazı kozları mevcut.

Parlamentoya kulak asmayıp otoriter bir yönetim sergileyebilir ki bu ülkesi ve kendisi için yeni sorunlar yaratacaktır.

Alternatif olarak milletvekilleriyle el ele verebilir; ancak bu pek mümkün değil çünkü çıkarlarının tehdit edildiğini hisseden kartellerin parlamentoda lobileri olması bekleniyor.

Cumhurbaşkanı, yetkilerini artırmak için anayasayı değiştirmeye yönelibilir fakat bu da parlamentonun kabul etmesine bağlı.

Sisi, en güvenli yol olarak, iktidarını kısıtlayan maddeleri değiştirmek için anayasal karar almayı tercih edebilir; yeni parlamento oluşana kadar bu anayasal hakka sahip.

Zaten Sisi, kanun çıkarmak için parlamentonun oluşmasını beklemeyeceğini duyurdu bile.

Öte yandan, yeni bir anayasal karar, Mursi'nin 2013'te aldığı ve ülkeyi kargaşaya sürükleyen kararı anımsatacaktır.

Bu adım, İslamcıların ve diğer muhalif grupların eleştirilerini yoğunlaştıracak ve Batı ülkelerinin Mısır'ın hangi yöne gittiği yönündeki kaygılarını artıracaktır.

Sade Mısırlıların nasıl tepki vereceğini öngörmek ise güç. Mısırlılar son 3 yılda dünyayı birden çok kere şaşırttı ve bunu tekrar edebilirler.

BBCTurkish.com, 04.06.2014


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.