Dünya

 Dünya'dan Başlıklar 

 Dünya > Dünya'dan Başlıklar > Kırım'da işgal, Ukrayna'da teyakkuz

Kırım'da işgal, Ukrayna'da teyakkuz
Yüzlerce asker, zırhlı araçlarla Kırım Yarımadası'nda bulunan Ukrayna askeri üslerini ablukaya aldı. Ukrayna, Rusya'nın hamlesi üzerine silahlı kuvvetlerini teyakkuza geçirdi.

Perevalne kasabasında gelişmeleri izleyen AP haber ajansı muhabiri, askerî üssü çevreleyen askeri konvoyun, her biri 30 asker taşıyan 13 kamyon ve 4 zırhlı araçtan oluştuğunu duyurdu. Askerlerin üniformalarında herhangi bir işaret olmamasına karşın zırhlı araçların Rus plakası taşıdığı belirtiliyor. Ablukaya alınan üslerdeki Ukrayna askerlerine silah bırakma çağrısı yapıldı ancak bu sırada silahlı bir çatışma meydana gelmedi.

Kırım'daki havalimanları ve önemli geçiş yollarının kontrolü de bu birliklerin eline geçti. Cumartesi günü uluslararası Simferepol Havalimanı yetkilileri, hava sahasının kapatıldığını açıkladı. Rusya'nın Ukrayna sınırına da 150 bin askerlik yığınak yaptığı ancak bu askerlerin sınırı geçmediği belirtiliyor.

Askerî harekat izni

Rusya Federasyonu Konseyi Cumartesi günü, Rus Ordusu'nun Ukrayna'da yapacağı bir askerî harekâta onay verdi. Ukrayna geçici Devlet Başkanı Turçinov da bu karar üzerine askeri birliklerini alarma geçirdiğini duyurdu: “Sevgili yurttaşlar, Rusya Federasyonu Konseyi, Devlet Başkanı Putin'in Rus birliklerinin Ukrayna topraklarına girişi için istediği izne onay verdi. Bu tarz bir saldırganlığın hiçbir dayanağı yoktur. Rus yönetimi tarafından Ukrayna'daki Rus ya da Rusça konuşan vatandaşların tehdit altında olduğuna dair yapılan tüm açıklamalar kurmaca ve gerçek dışıdır. Ukrayna devleti hangi bölgede yaşıyor, hangi dili konuşuyor, hangi kiliseye gidiyor olursa olsun tüm Ukrayna vatandaşlarını korumaktadır. Muhtemel bir saldırganlığı dikkate alarak Ukrayna silahlı güçlerine alarma geçme talimatı verdim.”

Ukrayna geçiş dönemi Başbakanı Arseni Yatsenyuk da Moskova'dan yapılan açıklamalarla ilgili “Bu bir tehdit değil savaş ilanıdır” diye konuştu.

Almanya'dan toprak bütünlüğü vurgusu

Kırım'daki gelişmelerle ilgili Almanya ve Avrupa'dan açıklamalar yapıldı. Almanya Başbakanı Angela Merkel cumartesi günü Berlin'de Ukrayna'nın toprak bütünlüğünün korunması için her şeyin yapılması gerektiğini söyledi. Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz ise Ukrayna'nın toprak bütünlüğünün müzakere konusu edilemeyeceğini ve bu konuda gerekli diplomatik girişimlerin başlatılacağını duyurdu.

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Rusya'nın saldırganlığını kınadığını açıkladı. Kerry Rusya'nın ekonomik açıdan tecrit edileceğini ve G8 üyeliğini kaybedebileceğini ifade etti. Haziranda Soçi'de yapılacak G8 zirvesine Rusya'nın ev sahipliği yapması bekleniyordu. Ancak şimdiye kadar Fransa, İngiltere ve ABD, önümüzdeki hafta zirveye hazırlık toplantılarına katılmayacaklarını duyurdu.

NATO'dan askerî yanıt gelecek mi?

NATO büyükelçileri de Kırım ile ilgili acil olarak toplandı. NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen Rusya'nın attığı adımların Avrupa'da barış ve güvenliği tehdit ettiğini söyleyerek Moskova'ya askerî faaliyetlerine son verme çağrısında bulundu.

Kırım'daki Rus işgaline ABD ya da NATO'nun askerî bir yanıt verip veremeyeceği merak konusu. Siyaset bilimci Felix Schimansky-Geier bu tarz bir karşılık verilmeyeceği öngörüsünde bulunuyor: “Hiçbir Amerikan ya da İngiliz askeri Ukrayna'nın Kırım yarımadası için ölmeyecektir. Batı ülkelerinin Ukrayna'ya askeri destek verdiğini açıklaması Rusya'da aşırı bir tepkiyle karşılaşacaktır.”

1994 yılında imzalanan anlaşma

Ulusal Kiev-Mohyla Akademisi'nde öğretim görevlisi olarak çalışan Schimansky-Geier, Batı'nın yapacağı bir askeri müdahalenin sonuçlarının öngörülemez olduğunu belirtiyor. Alman siyaset bilimci, ABD ve İngiltere'nin Ukrayna konusunda özel bir sorumluluğa sahip olduğuna da dikkat çekiyor. İki ülke 1994 yılında Rusya ile bir memoranduma imza atarak, Ukrayna'nın bağımsızlığı ve mevcut sınırlarının güvence altına alınması konusunda sorumluluk üstlenmişti. Bunun karşılığında da Ukrayna, Sovyetler Birliği'nden kalan nükleer silahlardan feragat etmişti. Schimansky-Geier “Sorun şu ki, söz konusu Budapeşte Anlaşması bir niyet açıklamasından ibaret. Rus güçlerinin Ukrayna'yı işgal etmesi durumunda bir askeri himaye içermiyor” diyor.

Ekonomik yaptırımlar gündeme gelebilir'

Doğu Avrupa Fikir Tarihi ve Modern Tarihi dergisi yayıncısı Andreas Umland da Batı'nın bir askeri müdahalede bulunmasını olası görmüyor. Sadece protesto notası verileceğini belirtiyor.

Siyaset bilimci Felix Schimansky-Geier Kırım'daki güç gösterisinin Rusya'nın iç politikasına yönelik olduğunu vurguluyor. Putin'in Rus toplumuna hızlı ve kararlı bir biçimde saldırıda bulunma gücü olduğunu göstermek istediğini belirtiyor.

İki siyaset bilimci de Avrupa'nın vereceği yanıtın, Ukrayna'ya ekonomik alanda destek vermek olacağını kaydediyor.

dw.de, 02.03.2014

Putin'i ikna çabaları
Batılı devletler, tek tek Rusya Devlet Başkanı Putin'i arayarak, Kırım'da olası bir askeri müdahaleyi önlemeye çalışıyor. ABD Başkanı Barack Obama ile Putin arasındaki 90 dakikalık konuşma da sonuç getirmedi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Batı'nın uyarılarına rağmen, Kırım'da askerlerini konuşlandırmaya devam ediyor. Putin, ABD Başkanı Barack Obama ile yaptığı telefon konuşmasında, ülkesinin Ukrayna'nın doğusunda ve Kırım'da devam edecek şiddet karşısında, çıkarlarını ve Kırım'daki Rusları korumaya hakkı olduğunu ifade etti.

Beyaz Saray, cumartesi akşam saatlerinde 90 dakika süren telefon görüşmesinde Obama'nın, Putin'e Ukrayna'nın egemenliğine dair endişelerini dile getirdiğini açıkladı. Açıklamaya göre Obama Putin'den Rus askerlerini geri çekmesini istedi. Rusya'nın uluslararası hukuka aykırı davrandığını ve bunun sonucunda Moskova'nın politik ve ekonomik bakımdan tecrit olacağını ifade etti.

Obama ile Putin arasındaki uzun telefon görüşmesinin ardından Beyaz Saray, Rusya'nın askeri adımlarına karşılık olarak, ABD'nin haziran ayında Soçi kentinde düzenlenmesi planlanan G8 Zirvesi hazırlık görüşmelerine katılmayacağı duyuruldu.

Rusya Devlet Başkanı Putin'in Obama, Kanada Başbakanı Stephen Harper, Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki Moon ile yaptığı görüşmelerde, Rus vatandaşlarına yönelik şiddete, seyirci kalamayacaklarını ifade ettiği belirtiliyor.

Ukrayna alarmda

Ukrayna'da geçici olarak devlet başkanı yetkilerini alan Aleksandr Turçinov cumartesi akşamı, savaş birliklerinin alarma geçirildiğini açıkladı. Turçinov, nükleer santraller, havalimanları gibi stratejik noktalara asker takviyesi yapıldığını ifade etti. Rusya'nın askeri eylemleri için bir dayanağı olmadığına dikkat çekerek, Rus vatandaşları ya da Rus kökenli Ukraynalılara yönelik Rusya'nın öne sürdüğü tehlikenin, tasarlanmış bir gerekçe olduğunu vurguladı.

BM'de özel oturum

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Rusya'nın Kırım'a asker çıkarıp, Karadeniz filosunu da devreye koymasının ardından özel bir oturum düzenledi. Özel oturum, beklendiği üzere sonuçsuz biterken, Ukrayna ile Rusya temsilcileri karşılıklı suçlamalarda bulundu. Ukrayna BM Daimi temsilcisi Yuri Sergeyev, Rus askerlerinin Ukrayna’ya girdiğine dikkat çekerek, dünyanın Moskova'yı durdurması gerektiğini ifade etti. Rusya BM Daimi temsilcisi Vitali Çurkin ise iddiaları geri çevirerek, bu krize gerek olmadığını ancak sorumluların Kiev'de olduğunu kaydetti.

Brüksel toplanıyor

Ukrayna'daki gelişmeleri görüşmek üzere Brüksel'de özel bir kriz zirvesi düzenlenecek. NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, Twitter üzerinden yazdığı mesajda, tüm NATO üyelerini özel bir oturum için Brüksel'e çağırdıklarını belirtti. Avrupa Birliği Dışişleri Bakanlarının da pazartesi günü Brüksel'de toplanacağı bildiriliyor.

dw.de, 02.03.2014


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.