Dünya

 Dünya'dan Başlıklar 

 Dünya > Dünya'dan Başlıklar > İranlı işadamı Zencani gözaltında

İranlı işadamı Zencani gözaltında
Türkiye'deki yolsuzluk soruşturmasında gözaltına alınan Rıza Sarraf'ın ortağı olduğu söylenen İranlı milyarder işadamı Babek Zencani'nin İran'da gözaltına alındığı belirtiliyor.

Başsavcı Hüccet-ül İslam Gülamhüseyin Muhsin Ezhei Zencani'nin gözaltına alındığını duyurdu.

Tasnim adlı internet sitesinin haberine göre Ezhei, "Son haftalarda kendisine yöneltilen suçlamalar nedeniyle Babek Zancani Adlı kolluk güçleri tarafından gözaltına alındı" dedi.

ABD Hazinesi geçen Nisan ayında Zencani'nin hesaplarını dondurmuştu.

Avrupa Birliği de Zancani'nin "İran'ın petrol anlaşmalarında ve petrol parasının transfrerindeki başlıca isim" diye tanımladığı Zancani'yi kara listeye almıştı.

Daha önce 12 İranlı milletvekili, Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'ye bir mektup yollamış ve Babek Zencani’nin yolsuzluk yaptığına dair yeterli kanıtların bulunduğunu belirtmişti.

Zencani ise suçlamaları reddediyor.

BBCTurkish.com, 30.12.2013

İran, Reza Zarrab’ın rüşvet ağından kurtulmaya çalışıyor

Doç. Dr. Mehmet Akif Okur, Türkiye’yi sarsan üst düzey rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasının bir benzerinin İran’da devam ettiğini söyledi. Zaman’a konuşan Okur, iddiaların merkezindeki isim olan İran kökenli işadamı Reza Zarrab’ın, Tahran’ın kurtulmaya çalıştığı bir suç şebekesinin parçası olduğunu savundu. Buna göre şebeke Türkiye’yi üs edinmiş.

Rüşvet ve yolsuzluk operasyonundaki kilit isim işadamı Reza Zarrab’ın, İran ve Türkiye arasındaki rüşvet ağının taşeronu olduğu ileri sürülüyor. Uluslararası İlişkiler Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Akif Okur, İran Meclisi’nin yolsuzluk araştırmasında, Zarrab’ın patronu olduğu iddia edilen Babek Zencani’nin kamu ihalelerinde usulsüzlük yaptığının ortaya çıktığını belirtti. Zencani’nin, 100 şirketi usulsüzce aldığı dile getiriliyor.

Uluslararası İlişkiler Uzmanı Mehmet Akif Okur eski cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad döneminde, İran’a uygulanan ekonomik ambargonun delinmesi için İran’daki derin devlet yapılanmasının belirli işadamlarından oluşan bir gruba petrol satmaları için bir kısım ruhsatlar verildiğini belirtiyor. Okur’a göre, bu işadamlarının, satıştan elde edilecek geliri İran’a taşımaları planlanıyor. Bu noktada Zencani ve ekibi petrolü İran’dan alarak uzak bir limanda başka tankerlere aktarıyor. Petrol, İran mahreçli çıkıyor ama başka ülkenin mahreciyle satılıyor. Bu işlemden sonra, aklama sürecinde ise paranın başka bir kaynaktan kazanılmış gibi gösterilmesi için de Tacikistan gibi kara para aklamanın kolay olduğu ülkeler yer alıyor.

Ruhani göreve geldikten sonra İran Meclis Komisyonu’nu Zencani ve söz konusu yapılanma hakkında başlattığı soruşturmada çıkan sonuçlara göre, Zencani’nin özelleştirmelerde üzerine 100’den fazla şirketi usulsüz bir şekilde aldığı ve 39 milletvekiline de hediye verdiği ifade edilmiş durumda. Mehmet Akif Okur, İran’daki rüşvet ve yolsuzluk yapılanmasının uzantısının Türkiye’de başlatılan operasyonda görüldüğünün altını çiziyor. Okur, “Burada kaynağı bilinmeyen paranın aklanması için bu türden ağlar, önlerini açabilmek için rüşvete başvuruyorlar. Bu nokta Türkiye’de de ortaya atılan iddialarla beraber iş biraz bu yöne kayıyor.” ifadelerini kullanıyor. Okur, ayrıca yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun Türkiye’de mecrasından çıkarılmak istendiğini vurguluyor. Bazı medya organlarında operasyonun Halkbank’a yapıldığı algısının oluşturulmaya çalışıldığına dikkat çeken Okur, “Soruşturmanın doğrudan Halkbank’la bir ilgisi yok. Sadece bankanın başkanı alındı.” diyor. Okur, operasyonun arkasında İsrail’in olduğu iddialarının da gerçeklerle örtüşmediğini kaydediyor. İsrail ile ilişkilerin normalleşmeye başladığı bir dönemde İsrail’e karşı İran’ı koruyormuşuz gibi bir söylem üretilmesinin Ortadoğu’da olan bitenlerle çok örtüşmediğinin altını çiziyor.

Altınlar Türkiye üzerinden başka ülkelere gitti

Okur altın ticaretini ise şu sözleriyle açıkladı: “Altın meselesi yaptırımların delinmesi için kullanıldı. Sonradan bu fark edilince bir kısım kısıtlamalar getirildi. Bankalar İran’a para transferi yapamıyordu. Ancak petrol karşılığı altın olarak alınıyordu. Emtia satışı gibi gözüküyordu. Onu sınırladılar. Son geçici anlaşmada altın ticaretinin gevşetilmesiyle ilgili birtakım maddeler var. Bir ödeme aracı gibi kullandılar.” Doğrudan İran’a sokulamayan altın için Türkiye ve Dubai üzerinden dolaylı yolların kullanıldığını söyleyen Okur, sözlerini şöyle sürdürdü: “Zencani’nin bu ilişkileri bakımından Irak da gündemde. Çünkü İran petrolünün Irak’a kaçırıldığı, Irak üzerinden Irak petrolüymüş gibi satıldığı söyleniyor.”

Zaman, 29.12.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.