Dünya

 Dünya'dan Başlıklar 

 Dünya > Dünya'dan Başlıklar > Mısır'a desteğin arka planı

Mısır'a desteğin arka planı

ABD'nin Mısır ordusuna mali yardımı tartışmalara neden oluyor. Siyasi gözlemciler, ABD-Mısır ilişkilerinin jeostratejik önemi dışında, başka bir konuya daha dikkat çekiyorlar: Amerikan silah endüstrisinin çıkarları...

Yılda 1,5 milyar ABD doları Mısır’a akıyor, bunun 1 milyar 300 milyon doları Mısır ordusuna kullandırılıyor. Temmuz ayında Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin askeri darbeyle devrilmesinden sonra yardımlar eleştirilere hedef oldu. Ancak Amerikan yönetimi mali desteği hâlâ sürdürüyor. Aksi halde ABD'nin bölgedeki askerî önceliklerini kaybedebileceği ve ABD'nin güvenlik çıkarlarının tehlikeye girebileceği kaydediliyor. ABD Başkanı Barack Obama, CNN televizyonuna verdiği mülakatta, Mısır-ABD ilişkilerinin revizyondan geçirildiğini söyledi: “Şu anda ABD-Mısır ilişkileri ile ilgili tam bir değerlendirme yapıyoruz. Ancak şu noktada, neyin Mısır ve Amerikan halklarının çıkarına olduğunu görmemiz gerektiğinden şüphe duyulmamalı.“
Obama'nın zaman içinde askerî yardıma ilişkin açıklamalarında önemli bir değişiklik olmadı. Söz konusu yardım programı siyasi açıdan önem arz etmekle birlikte, arkasında güçlü bir lobinin bulunduğu Amerikan silah endüstrisinin çıkarlarını da yakından ilgilendiriyor.

Para doğrudan verilmiyor
Askerî yardımı temel alan anlaşmaya göre, ABD bu parayı doğrudan Mısır'a vermiyor. Kongre'de ödeme onaylandıktan sonra, para Amerikan Merkez Bankası'nın New York'taki bir hesabına yatırılıyor. Banka bu parayı daha sonra devlet hazinesine ait bir fona aktarıyor. Para bu fondan anlaşmaya taraf olanlara, yani silah imalatçılarıyla tedarikçilere aktarılıyor.
Anlaşmaya taraf olan bütün şirketlerin merkezinin ABD'de olması şart koşuluyor. ABD'de şubesi bulunan uluslararası şirketler de kısmen dâhil ediliyor. Yeter ki yabancı ortaklı şirket personeli ABD'de çalışsın. Özetle, mali destek kapsamındaki paranın Mısır’a değil de istihdama destek olmak üzere ABD'nin eyaletlerine aktarıldığını söylemek mümkün. Amerika'nın askerî yardım programı, 1979 Mısır-İsrail barış anlaşmasını temel alıyor. En kalabalık nüfuslu bu Arap ülkesi, Arap dünyasıyla ilgili Amerikan dış politikasının en önemli ögelerinden birini oluşturuyor. George Washington Üniversitesi Ortadoğu Çalışmaları Merkezi'nden siyaset bilimci Shana Marshall, yardım programının yıllardır sürekli tartışmalara neden olduğunu kaydediyor: "Mısır'a yapılan askerî yardımlar her dönemde ABD Kongresi'nin gündemine gelir. Bildiğiniz gibi her yıl ya da birkaç yılda bir, birisi askerî yardım programına karşı çıkıyor. Bu durumda savunma sanayi, farklı kongre üyelerini askerî yardımın devam etmesi gerektiği hususunda ikna etmek için lobicilerini gönderiyor. Bu gerekçeler sadece söz konusu jeo-stratejik konuları temel almıyor. Askeri yardım devam etmediği takdirde üretim ve istihdamın da riske girebileceği öne sürülüyor.”

Uzmanlar şüpheli
Bu yıldan itibaren bütçe açığını azaltmak için yapılan kesintiler en çok ABD ordusunu etkiledi. Özellikle bazı savaş araçlarının üretiminde indirime gidilmesi planlanıyor. Bu da silah endüstrisini olumsuz etkiliyor. Bazı firmalar üretimdeki düşüş yüzünden yüksek nitelikli elemanların başka branşlara kaptırılmasını önlemek için yönetimden, dışarıdan alınan silah siparişlerinin yerine getirilmesini talep ediyor. Bu talebin ne kadar destek göreceği tartışmalı.
Teksas Üniversitesi'nden siyaset bilimci Jason Brownlee, özellikle Mısır ordusunun Amerikan yardımlarıyla satın aldığı her savaş aracına gerçekten ihtiyaç duyduğuna, bunların gerçekten kullanıldığının ise şüpheli olduğuna dikkat çekiyor.
Brownlee, “Şu anda Mısır'daki depolarda kullanılmadan duran tanklar var. Mısır'ın daha fazla tanka ihtiyacı var mı? Daha fazla tank kullanabileceklermiş gibi görünmüyor. Belki Mısır ordusun bunun için bir gerekçesi vardır. Bence, Mısır ordusuna daha fazla klasik donanım vermek için tatmin edici bir argüman bulunmuyor” diyor.

dw.de, 07.10.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.