Dünya

 Dünya'dan Başlıklar 

 Dünya > Dünya'dan Başlıklar > Suriye: Cenevre öncesi Putin'den ABD'ye 'diplomasi çağrısı'

Suriye: Cenevre öncesi Putin'den ABD'ye 'diplomasi çağrısı'
Rusya ve ABD, Suriye'ye ilişkin meseleleri masaya yatırmak üzere bugün Cenevre'de bir araya geliyor.

Görüşme öncesi, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin New York Times gazetesi için kaleme aldığı yazıda Washington’a ‘güç kullanımı yerine diplomasinin tercih edilmesi’ çağrısı yaptı.

Putin, Suriye'ye yönelik bir saldırının "yeni bir terör dalgası yaratabileceği" konusunda uyardı.

Putin’in imzasını taşıyan yazıda şu ifadeler yer aldı:

“Birçok ülkenin, önde gelen siyasi ve aralarında Papa’nın bulunduğu dini liderlerin karşı gelmesine rağmen ABD’nin Suriye’ye karşı olası bir saldırısı daha çok masumun kurban edilmesi, çatışmaların tırmanması ve Suriye sınırlarının dışına yayılmasıyla sonuçlanır.”

Putin yazısında, BM Güvenlik Konseyi’nin devreye girmesini “uluslararası ilişkilerin kaosa sürüklenmesine engel olmak için kullanılabilecek yollardan biri” olarak ifade ediyor.

Son dönemde yaşananların kendisini 'Amerikan halkı ve siyasi liderleriyle doğrudan konuşmaya ittiğini' belirten Putin, 'etkili ülkelerin Birleşmiş Milletleri baypas edip Güvenlik Konseyi onayı olmadan askeri müdahalede bulunması' durumunda BM'nin de İkinci Dünya Savaşı sonrası dağılan Milletler Cemiyeti ile aynı kaderi paylaşabileceği konusunda uyarıyor.

'ABD demokrasi modeli olarak görülmüyor'

Putin yorum yazısında, "Saldırı şiddeti arttırır ve yeni bir terör dalgasına neden olur. İran'ın nükleer programı ve İsrail Filistin sorununun çözümüne ilişkin çok taraflı çabaları gözardı eder ve Ortadoğu ile Kuzey Afrika'yı istikrârsızlığa sürükler. Tüm uluslararası hukuk sistemi ve düzenin dengesini bozar." dedi ve ABD'yi şu sözlerle eleştirdi:

“ABD için, yabancı ülkelerin iç çatışmalarına askeri müdahalesinin olağanlaşması endişe verici. Bu ABD’nin uzun dönem çıkarları dahilinde mi? Emin değilim. Dünyada milyonlarca kişi ABD'yi demokrasi modeli olarak değil ama giderek, yalnızca gaddarca güce istinat eden (bir ülke) olarak görüyor.”

Putin, Rusya'nın 'Suriye hükümetini değil uluslararası hukuku koruduğunu' ifade etti.

Rusya Devlet Başkanı Putin, Rusya'nın tutumunu tekrarlayıp Şam yakınlarında 21 Ağustos'ta düzenlenen kimyasal silah saldırısından büyük ihtimalle 'dış müdahaleyi tetiklemek amacındaki muhalif güçlerin' sorumlu olduğunu söyledi.

Putin, "Militanların, bu defa İsrail'e yönelik yeni bir saldırı hazırlığında olduğu haberleri gözardı edilmemeli" yorumunu yaptı.

Erdoğan: Şam zaman kazanıyor

Türkiye'de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da Suriye konusundaki son gelişmelerle ilgili açıklamalarda bulundu.

Şam yakınlarındaki kimyasal silahla düzenlenen saldırının ardından Suriye'ye yönelik uluslararası bir harekat yapılmasının beklendiğini söyleyen Erdoğan, Şam'ın kimyasal silahlarını uluslararası denetime açmayı kabul etmesinin ardından sürecin farklı bir boyut kazandığını belirtti.

Erdoğan, "Neticesi ölüm olan bir silah kullanımında kimyasal silah kullanıldığı zaman suç, kimyasal dışındaki silahlar kullanıldığı zaman suç değil mi? Böyle bir anlayış olabilir mi? Bombalarla öldürülenler paramparça oluyor. Kimyasal silahlarla öldürülenlerde mermi izi, kanı görmüyorsunuz. Biz diyoruz ki ölüm ölümdür." diye konuştu.

Suriye'de kimyasal silahla düzenlenen saldırıda 1700 kişinin, diğer saldırılarda ise 106 bin kişinin öldüğünü söyleyen Erdoğan, "Suriye rejiminin bunun hesabını vermesi gerektiğini" belirtti.

Başbakan Erdoğan, Şam'ın zaman kazanmaya çalıştığını ve Esad rejimine güvenmediğini de söyledi.

'BM sembolik, asıl Cenevre önemli'

Cenevre'de bugün Rusya ve ABD arasında ikili görüşmeler yapılacak.

BM Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyesi de, Rusya’nın Suriye’ye ‘kimyasal silahlarını uluslararası kontrole açması ve imha etmesine’ yönelik teklifini görüşmek üzere New York’taydı.

BBC’ye konuşan bir diplomat, BM heyetlerinin görüşmelerinin daha ziyade ‘sembolik’ olduğunu ve asıl soruların Cenevre’de ele alınacağını söyledi.

Suriye, Rusya’nın kimyasal silahları uluslararası denetime açma önerine sıcak yaklaşması üzerine, ABD de diplomasiye devam edilmesi ve askeri müdahalenin rafa kaldırılması kararı aldı.

Rusya, daha önce yaptığı açıklamada Suriye’ye ilişkin planın detaylarını ABD ile paylaştığını duyurmuştu.

Rusya, Suriye hükümetini kimyasal silah kullanmakla suçlayan her türlü karara karşı çıkıyorve Fransa’nın hazırlığını yaptığı taslağın da kabul edilemez olduğunu belirtiyor.

Silah uzmanları da Cenevre'de

ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan üst düzey bir yetkili Çarşamba günü yaptığı açıklamada, “Kerry ve Lavrov bu sabah, yarınki Cenevre görüşmesi öncesi (telefonda) konuştu. Toplantının ana hatlarını görüştüler ve Esad’ın kimyasal silah stoklarının yeniden kullanılmaması ve nihai olarak imha edilmesinin teyit edilmesi, belirlenecek mekanizmalar konusunda esas görüşlerini paylaştılar” dedi.

Itar-Tass haber ajansına konuşan bir Rus kaynak, Cenevre’deki toplantının ikili gerçekleştirileceğini ve BM’nin dâhil edilmeyeceğini söyledi.

Rus kaynak, “Toplantı Perşembe günü başlayıp Cuma günü sona erecek gibi görünüyor. Ama Cumartesi gününe kadar sürebileceği de göz önünde bulunduruluyor” dedi.

ABD Dışişleri Bakanı sözcüsü Jen Psaki de Moskova’nın ‘uzun paketler’ yerine ‘fikirleri öne sürdüğünü’ ifade etti.

Psaki, ‘içeri konusunda üstünde çalışması gereken noktalar olduğunu’ da ekledi.

Bakanlık sözcüsü ayrıca John Kerry’nin Cenevre’de BM-Arap Birliği ortak temsilcisi Lakhdar Brahimi ile de görüşeceğini teyit etti.

Cenevre’deki görüşmelerde Kerry’ye ABD silah uzmanları da eşlik edecek.

Rusya'nın itibarını riske mi atıyor?

Beyaz Saray sözcüsü Jay Carney, kimyasal silahların güvence altına alınmasının uzun zaman alacağını belirtip “Rusya şimdi itibarını riske atıyor” dedi.

Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim, Salı günü yaptığı açıklamada Suriye’nin kimyasal silah stoklarına sahip olduğunu açıkla söyleyip Rusya’nın planına bağlı kalacaklarını belirtti.

Muallim, “Kimyasal silahların yeri hakkında bilgi vermeye, kimyasal silah üretimini durdurmaya ve bunları Rusya’dan, diğer ülkelerden ve Birleşmiş Milletlerden temsilcilere göstermeye hazırız” dedi.

ABD Başkanı Barack Obama hükümeti, Salı sabahına kadar Suriye’ye askeri müdahale için Kongre’nin desteğini alma çabasındaydı.

Ancak Obama, Beyaz Saray’dan yaptığı ulusa sesleniş konuşmasında Rusya’nın planına destek çıkıp Suriye rejiminin kimyasal silah sahibi olduğunu itiraf etmesinin ‘yüreklendirici işaretler’ olduğunu söylemişti.

Obama, “Rusya’nın planının başarılı olup olmayacağını söylemek için çok erken. Ancak her türlü anlaşma, Esad rejiminin sözlerine bağlı kalacağını güvence altına almalı” dedi.

Diplomasi trafiği yoğunlaşırken, Suriye’de Hristiyan kasabası Maalula’dan çatışma haberleri geliyor.

Maalula’dan bildiren BBC Ortadoğu editörü ve muhabiri Jeremy Bowen, hükümet birlikleri ve El Kaide bağlantılı El Nusra Cephesi savaşçıları arasında çatışmaların devam ettiğini söyledi.

BM insan hakları uzmanlarının yayımladığı son raporda da, Suriye’de işkence ve tecavüz olaylarının yaygın olduğu, ‘savaş suçlarından her iki tarafın da sorumlu olduğu’ ifade ediliyor.

BBCTurkish.com, 12.09.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.