Dünya

 Dünya'dan Başlıklar 

 Dünya > Dünya'dan Başlıklar > 'Türklerin yüzde 80'i sandığa gidecek'

'Türklerin yüzde 80'i sandığa gidecek'
Almanya'da 22 Eylül seçimleri öncesinde gözler Türk kökenli seçmende. Türklerin oy verme eğilimi ve tercihlerini uzmanlar değerlendirdi.

Göç ve göçmen olgusu Almanya'nın sosyal ve siyasi yaşamının göz ardı edilemez gerçeklerinden biri. Özellikle yoğun nüfusuyla Türk kökenli göçmenler, Almanya'da sosyo-politik bir güç olarak her geçen gün etkinlik alanlarını genişletiyorlar. Bu nedenle ülkede genel seçimlere yaklaşılırken, en fazla merak edilen konulardan biri de Türk kökenli Alman vatandaşlarının ne oranda seçimlere gittiği ve hangi siyasi partileri tercih ettikleri. Her seçim öncesi masaya yatırılan Türk kökenli seçmenlerin oy kullanma oranlari genelde çok düşük olarak zikredilir.

Duisburg Essen Üniversitesi'nden Dr. Ahmet Ünalan, Almanya'da örgütlenmiş ve politize bir topluluk olmasına rağmen Türklerin sorunlarının çözümü noktasında siyasete güvenmediklerini belirterek, oy kullanmaya gidenlerin sadece yüzde 30-40'larda kaldığını ifade ediyor.

Türk kökenli seçmenlerin 22 Eylül genel seçimlerindeki eğilimlerini araştıran Futureorg Enstitüsü Yöneticisi sosyolog Kamuran Sezer ise Türk kökenli seçmenlerin sandığa gitmediği kanısının yanlış ve dayanaksız olduğunu savunuyor. Kamuran Sezer bu konuda iddia edilen ve genel kanı haline gelen yüzde 30'luk katılım oranının kaynağının belirsiz olduğunu, bu yüzden ifade edilen rakam üzerinden bir analiz yapılamayacağını kaydediyor. Sezer oy kullanma hakkı olmayan Türklerin de oy kullanan bütün içinde sayılmış olabileceğini, bunun da katılım oranlarını aşağı çekmiş olabileceğini söylüyor. Sezer bu tespitten yola çıkarak Türklerin geniş bir katılımla seçimlerde sandık başına gideceğini savunuyor: “Bizim analizimize göre 2009'da Türklerin seçime katılım oranı yaklaşık yüzde 65'ti. 2013'te bu rakam yüzde 70'lere yüzde 80'lere kadar çıkacak. Bunun nedenlerinden biri opsiyon modeliyle çifte vatandaşlığa sahip olan gençlerin de seçime katılacak olmaları. Bir diğer neden ise 2009'da sandığa gitmeyen Türk seçmenlerin bu seçimlerde yer almak istemeleri; yani Türk toplumunun seçime katılım motivasyonu arttı.”

SPD Türkler için hâlâ birinci parti

Kamuran Sezer ayrıca, 22 Eylül'de oy kullanacak Türk seçmenin geçmişte olduğu gibi bugün de tercihinin yüzde 50 oranında Sosyal Demokrat Parti SPD'den yana olduğunu kaydederek, bunu şu sözlerle gerekçelendiriyor: “Sarrazin'den kaynaklı bir güven kaybı olduğunu görebiliyoruz ama SPD hâlâ en fazla tercih edilen parti olarak kalıyor. Bunun nedeni ise yaklaşık 30 yıldır Türk toplumu içinde kurduğu yapısal ağ. Almanya'daki Türk toplumu içinde sosyal demokrat dernekleri var. Pek çok Türk SPD'ye üye, üye olanların çoğu da çeşitli Türk derneklerinde yetkili konumunda, ayrıca Sosyal Demokratlar sendikalar üzerinden de ağ kurabiliyor. Tüm bunlar SPD'yi Türk toplumu içinde sağlam bir zemine oturtuyor.”

Siyaset bilimci Dr. Ahmet Ünalan 50 yıllık göç tarihi içerisinde Türk toplumunun değiştiğini, bir orta sınıfın oluştuğunu belirtiyor. Ünalan, tercihlerde hâlâ öncelikli partinin SPD olduğunu ancak Türk toplumunda eskiden olduğu gibi monolitik bir şekilde tek partiye oy verme eğiliminin de azaldığını dile getiriyor: “Türk toplumu içinde pekâlâ liberalleri seçen, Hıristiyan Demokratlarda kendini bulan veya Yeşillerde kendini bulan insanlar var. Genel olarak şunu tespit etmek gerekiyor; evet hâlâ Sosyal Demokratların bir ağırlığı var. Ama ilginç olan, Türkler nezdinde Yeşillerin Almanlardan oransal olarak daha fazla ilgi görmesi. Elbette bu bir çelişki değil, o partinin tercihleriyle ilgili. Yine bu bağlamda çifte vatandaşlık, Türkiye'nin AB üyeliği, uyumdaki temel çıkışlarıyla alakalı olarak Almanya’nın en köklü partisi olan CDU Türkler nezdinde çok popüler bir parti değil, yüzde 10'ların altında kalıyor.”

'İkinci sıraya Yeşiller yerine CDU aday'

Futureorg Enstitüsü Yöneticisi Kamuran Sezer ise Türkler nezdinde azalan güvenden dolayı SPD'nin kaybedeceği oylardan eskiden olduğu gibi Yeşillerin değil bu kez CDU'nun faydalanacağını ve Hrıstiyan Demokratların Yeşillerin yerine Türklerin en çok tercih ettiği ikinci parti olmaya aday olduğunu iddia ediyor. Sezer bu çerçevede CDU'nun Türk seçmenlerden yüzde 6 oranında daha fazla oy alacağını, Yeşiller ve Sol Parti'nin Türklerden aldığı oylar düşerken, Hür Demokrat Parti FDP'nin de oylarını yüzde 1 arttırabileceğini öngörüyor.

dw.de, 16.08.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.