Dünya

 Dünya'dan Başlıklar 

 Dünya > Dünya'dan Başlıklar > Ortadoğu'da tansiyon yükseliyor

Ortadoğu'da tansiyon yükseliyor

İsrail'in pazar günü Yahudi yerleşim yerlerindeki yeni konut inşasını onaylaması, büyük tepki çekti. Diğer yandan 26 Filistinli tutuklunun serbest bırakılmasına onay verilmesi ise iyi niyet göstergesi olarak algılandı.
Yeniden başlayan İsrail-Filistin barış görüşmelerinin çarşamba günü yapılması planlanan ikinci turu öncesi bölge hareketli. İsrail bir yandan pazar günü Doğu Kudüs ve Batı Şeria’daki Yahudi yerleşimlerinde bin 187 yeni konutun inşasına onay verirken, diğer yandan serbest bırakılacak ilk gruptaki Filistinli mahkûmların listesini açıkladı.


"Önemli bir başarı"
Listedeki 26 mahkûmdan 20’si cinayet, diğer 6’sı ise cinayete yardımdan hüküm giymişti. Filistin Özerk Yönetimi Esirler Bakanı İsa Karaki, bunun önemli bir adım olduğu açıklamasını yaptı. Karaki, "Bunun olumlu bir adım olduğunu düşünüyorum. Bizim için önemli bir şey. Serbest bırakılacak tutukluların çoğu, ki bunların büyük bir kısmı ömür boyu hapse mahkûm edilmişti, yirmi yılı aşkın bir süredir İsrail işgal hapishanelerindeler. Bu önemli bir başarı" diye konuştu.
Ancak İsrailli mağdur yakınları aynı fikirde değil. Saldırılarda ölenlerin yakınları karara itiraz dilekçelerini sundu. Kardeşi 20 yıl önce öldürülen Gila Molcho, serbest bırakılanların siyasî tutuklu değil, katil olduğu tepkisini verirken, İsrailli kurbanlara destek örgütü Almagor’un Başkanı Meir İndor şunları söyledi: "Katiller cezalandırılmıyor. Ölüm cezası almaları, ya da en azından ömür boyu hapis yatmaları gerekirdi. Yirmi yıl sonra zaferle dışarı çıkmaları değil. Kurban yakınları, aileleri ve İsrail toplumu için üzücü; terör örgütü, Filistinliler içinse mutlu bir gün."


İsrail'e tepkiler
Diğer yandan İsrail’in Yahudi yerleşim birimlerinde yeni konut inşasına onay vermesi, çarşamba günü başlayacak görüşmeleri gölgeledi. AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton, Batı Şeria'da Yahudi yerleşimlerinin uluslararası hukuk uyarınca yasal olmadığını yineleyerek, bu adımın iki devletli çözümü imkânsızlaştırma tehlikesi barındırdığını kaydetti.
Filistinliler de bu kararı bir kışkırtma olarak niteledi ve bu hamlenin, İsrail’in yeni başlayan barış görüşmelerini ciddiye almadığının bir kanıtı olduğunu kaydetti. İsrail’de muhalefetteki sol liberal siyasi kanat da bu adımı "hükümetin barış görüşmelerini imha için attığı bir bomba" olarak niteledi.
Görüşmeler öncesinde Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle de İsrail ve Filistin'de temaslarda bulundu. Westerwelle, Kudüs’te İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres ve İsrail’in başmüzakerecisi Adalet Bakanı Tzipi Livni ile bir araya geldi. Pazartesi günü Ramallah'ı ziyaret eden Westerwelle, Filistin Özerk Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas ve Başbakan Rami Hamdallah ile görüştü.
"Her iki tarafta da sürecin başarısını istemeyenler var"
Westerwelle her iki tarafta da görüşmelere gerçek bir şans tanıma isteği hissedildiğini, ancak sürecin başarısını istemeyenlerin de bulunduğunu kaydederek, o nedenle denge kurmaya ve iki taraf arasında bir köprü oluşturmaya çalışan kişilere destek olunması gerektiğini kaydetti. Westerwelle "Meydanı kesinlikle, müzakerelerin başarısını istemeyenlere bırakmamalıyız. Bizler İsrailliler ve Filistinliler arasında doğrudan müzakere ve görüşmelerin artık yapılmasını istiyoruz" diye konuştu.
İsrail’in Doğu Kudüs ve Batı Şeria'da yeni konut inşasına onay vermesini, Westerwelle de eleştirdi ancak inşaatların durdurulmasının barış müzakerelerinin ön koşulu olmadığını da sözlerine ekledi. Zira Filistin Özerk Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas, görüşmelere başlamak için uzun süre inşaatların durması koşulunda ısrar etmiş, ancak İsrail’in 104 Filistinli tutukluyu serbest bırakması karşılığı bu koşuldan vazgeçmişti.

dw.de, 13.08.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.