Dünya

 Dünya'dan Başlıklar 

 Dünya > Dünya'dan Başlıklar > Mısır ordusunun iktisadi krallığı

Mısır ordusunun iktisadi krallığı
Mısır'da yönetime el koyan ordu aynı zamanda önemli bir iktisadi aktör. Mısır ordusunun 'finansal krallığı'nın kökenlerini ve mevcut durumunu stratejist Can Acun analiz etmişti.

Radikal.com.tr - Mısır’da ordunun iktisadi ağırlığını inceleyen Kahire’de yaşayan strateji uzmanı Can Acun, SETA için geçen Nisan ayında yaptığı çalışmada Mısır ordusunun ‘finansal krallığı’nı şöyle analiz etti: 

* 1952 Hür Subaylar Devrimi ile aslında tüm Mısır’ın sahibi haline gelen generaller, zaman içerisinde yarı liberal kapitalist yapının yeni şartlarına adapte olarak farklı bir ekonomik imtiyaz alanı oluşturdular. Görece düşük vergi ve ücretsiz istihdam kabiliyeti ile sahip oldukları şirketlere avantaj üretip, kapitalist sistem içerisinde yer aldılar.

* Emlak alım satımları başta olmak üzere (Mısır Toprak Planlama Otoritesi’ne göre, ülke topraklarının yüzde 87’lik kısmı üzerinde ordunun defacto kontolü var ve bu alanlarda tüm sivil projelerin yürütülmesi ulusal güvenlik çerçevesinde ordunun insiyatifinde) enerji, elektronik, temizlik, eğlence, gıda ve ağır sanayi sektöründe faaliyet gösteriyorlar. Bu anlamda, Mısır’da alelade bir alışveriş merkezinde askeri kıyafetli çalışanların temizlik malzemesi sattığını ya da bir bilardo salonunda fiş kestiğini görmek mümkün. Türkiye’deki karşılığı ile söyleyecek olursak, onlarca ‘OYAK’ ve ‘Ordu Pazarı’ Mısır’ı sarmış durumda.

* Mısır Ordusu’nun yönettiği ekonominin büyüklüğünü tam olarak bilmek mümkün değil. Uluslararası basın ve Mısır’daki yaygın söylemle, ordunun GSYH’nın yüzde 25-40’ını kontrol ettiği düşüncesi ancak bir efsane görüntüsü veriyor. Bu konuda şimdiye kadar açıklanmış ciddi bir araştırma yok. Mısır GSYH’sı 2012 itibariyle yaklaşık 255 milyar dolar. Bu anlamda ordunun 100 milyar doları her yıl yönetiyor olması gerekir ki, ciddi mübalağalı bir rakam. Daha rasyonel değerlendirmelerle bu oranın yüzde 10-15 bandında olabileceği öngörülebilir.

* Ayrıca Dünya Bankası verilerine göre, Mısır askeri harcamaları ciddi anlamda düşüş trendinde. 1998’de GSYH’ya oranı yüzde 6.5 olan rakam, 2010’da yüzde 2 ve 2011’de yüzde 1.8 gerilemiş durumda. Bu rakamlara ABD tarafından Camp David Antlaşması’nın teşfik primi niteliğinde her yıl Mısır Ordusu’na verilen 1.3 milyar dolar da dâhil.

* Nihayetinde, ideal açıdan Mısır’da hem askerin kendi aslî faaliyet alanında etkinliğini artırabilmek, hem de demokratik konsolidasyonun sağlanabilmesi için ordunun ticari faaliyetlerini hazineye devretmesi ve sivil siyasetçe belirlenen şeffaf hesap verilebilir bir bütçeye sahip olması gerektiği açık. Ancak Mısır’daki reel-politik bize şu anda başka şeyler söylüyor.

* Cumhurbaşkanı Mursi ve İhvan post-devrim sürecinde, oligarşik yargı ve liberal/seküler muhalefet ile boğuşurken, orduyu karşısına alacak bir hamle yapmak istemediğinden, siyasete müdahil olmaması karşılığında ordunun ekonomik imtiyazlarına dokunmama eğilimi gösterdi. Yeni Mısır Anayasası’nda ordu hâlâ kendi bütçesini belirleyip denetleyebiliyorken, ticari alanda yürüttüğü faaliyetlerle de ekonomik imtiyazlarını sürdürmeye devam ediyor.

* Bu bağlamda aslında ordunun ekonomik gücü onu rasyonelleştiren bir sonuç da üretiyor denilebilir. Mısır’da İlk Meclis Seçimleri’ni İhvan ve Selefi hareketlerin kazanmasından bu yana sistemli bir şekilde ordu siyasetin içine çekilmek istendi. Hatta El-Baraday gibi liberal siyaset ürettiğini iddia eden muhalif aktörler dahi orduya müdahale etme çağrısı yaptılar. Ancak generaller (diğer faktörlerin yanında) yönettikleri dev şirketlere zarar verebilecek bir askeri müdahale sürecine taraftar değillerdi. İhvan da askerin ekonomik gücüne dokunmayıp, biraz da bu kartı sahibinin aleyhine işlemesi için çalıştı.

Radikal, 04.07.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.