Dünya

 Dünya'dan Başlıklar 

 Dünya > Dünya'dan Başlıklar > Esed’in önündeki iki muhtemel senaryo

Esed’in önündeki iki muhtemel senaryo

Davutoğlu, Esed’i bekleyen olumlu ve olumsuz iki seçeneği sıraladı: Seçime gitmek, ya da trajik son

Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu 71. Toplantısı’na katılan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, komisyon üyelerine Suriye konusunda yaptığı konuşmanın ardından parlamenterlerin sorularını yanıtladı.

Bosna’daki gibi seçim olur

Davutoğlu, Esed sonrası öngörüleriyle ilgili bir soru üzerine Suriye’de iki senaryo bulunduğunu söyledi. Davutoğlu, birinci senaryonun olumlu olduğunu, uluslararası toplum baskıyı artırırsa ve Esed, ‘’devlet yapısının bozulmamasını teminen eli kana bulaşmamış olanlarla muhalefetin birlikte oluşturacağı bir geçiş hükümetine yetkilerini devrederse’’ bir geçiş süreciyle çok emniyetli şekilde Suriye’de demokrasinin kökleşeceğine inandığını söyledi. Davutoğlu, bu kadar ölümden sonra ülkede Esed denetiminde bir seçim yapılmasının Miloseviç denetiminde Bosna’da seçim yapılması gibi olacağını söyledi.

Sığınan Suriyeli 182 bin

Davutoğlu, olumsuz senaryoyu ise şöyle anlattı: ‘’Nasıl bütün zalimler gittiyse Esed de gidecek. Ama bu gidiş bir geçiş süreci içinde nizamlı bir şekilde olmaz ve Esed son ana kadar katliamlarına devam edip, bombalamaya devam eder, bir yıkım şeklinde bir geçiş olursa birçok risk var. Bugün şöyle bir kanaat var, özellikle batıda Avrupa’da ve Amerika’da; ‘Nasıl olsa bu gidecek, biz risk almadan kendi başına gitsin.’ Rusya ve İran’da olan diğer kanaat ise ‘O kalsın, 2014 seçiminde gitsin.’ Bu sürede kaç yüz bin insanın daha öldürüleceğini merak eden bir tek Türkiye var.’’ Türkiye’nin tarihi mirasının dine, mezhebe, etnisiteye bakmadan yardım isteyene kucak açmak olduğunu vurgulayan Davutoğlu, Türkiye’ye sığınan ve kamplarda kalan Suriyeliler’in sayısının bu sabah itibariyle 182 bini bulduğunu söyledi. Davutoğlu, şehirlerde de 100 bin civarında Suriyeli bulunduğunu belirtti.

Kararı siz verdiniz sayın bayan

DAVUTOĞLU, Kıbrıs Rum kesiminden bir kadın parlamenterin sorusu üzerine, Kıbrıs’ta Rumlar’ın değil, Türkler’in haklarının ihlal edildiğini söyledi. Kıbrıslı Türkler’in resmi futbol maçı oynayamadığını, ticaret yapamadığını, dile getiren Davutoğlu, Rumlar’ın ise AB’nin tanıdığı ayrıcalıklı tavırla her türlü imkana sahip olduğunu söyledi. Davutoğlu, şöyle devam etti: “2004’te eğer Kıbrıs Barış planı kabul edilmiş olsaydı şu anda bizim orada Yunanistan ile birlikte çok sembolik bir birliğimiz olacaktı. Geri kalan bütün askerlerimiz çekilmiş olacaktı. Bu plana kim karşı çıktı? Kıbrıs Rumları mı karşı çıktı, Kıbrıs Türkleri mi? 2004’te kararı siz verdiniz sayın bayan.’’
 

Taraf, 16.02.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.