Dünya

 Dünya'dan Başlıklar 

 Dünya > Dünya'dan Başlıklar > Rengârenk zafer

Rengârenk zafer

Siyahların, kadınların, Hispaniklerin, eşcinsellerin adayı Obama ikinci kez ABD başkanı: Gücümüz çeşitliliğimizdir
 

ABD Başkanı Barack Obama’yı ikinci kez Beyaz Ev’e çıkaran seçimlerde Amerikalılar “Amerika’yı yeniden keşfetti.” Nitekim ABD’nin ilk siyahi başkanı, her ne kadar beyazlardan sadece yüzde 40’ının oyunu alabilse de, sayımların sonunda net bir oy avantajıyla seçimden galip ayrıldı. The New Yorker dergisi yazarı John Cassidy, Obama’nın etrafında büyük bir oy potansiyeline sahip bir “koalisyon” topladığı görüşünde: Cassidy’ye göre bu koalisyon başta siyahiler ve Hispanikler olmak üzere kadınlar, genç seçmenler, gay ve lezbiyenlerle yüksek eğitim gören kitlelerden oluşuyor. New York Times ise başyazısında Obama’nın “yumuşak karnı” olarak görülen ekonomi politikasının aslında seçmenleri için bir koz olduğunu savunarak “Onun zaferi istihdam, vergi yükünü dağıtmak ve aldatma politikalarının reddidir” diye yazdı.

 

Rooseveltvari bir ekonomi

Bu yılki seçimlerle birlikte Franklin Roosevelt’ten bu yana ilk kez bir başkan yüzde 7.9 gibi ABD standartları için çok yüksek bir işsizlik oranıyla yeniden seçilebildi. Ancak tıpkı Roosevelt’in 1929 Buhranı’ndan çıkmak için geliştirdiği sol eğilimli ekonomi programı “Yeni Düzen” (New Deal) gibi, Obama da 2008’deki mali krize çözüm olarak neoliberalizm ve gelir eşitsizliğine karşı sosyal adalete ağırlık verdi.

New York Times, Obama’nın yeniden göreve gelmesini “İstihdam yaratma, sağlık sigortası reformu, vergilerin arttırılması ve mali açığın dengeli bir şekilde azaltılması politikalarına verilmiş güçlü bir destek” olarak niteledi. Gazete ayrıca beklendiği gibi seçimin kaderini belirleyen Ohio’da otomotiv sanayiinin gücüne değinerek, Obama’nın sektörü kurtarma paketine destek vermesinin, buna karşın rakibi Romney’nin ise karşı çıkmasının, eyaletteki seçmenlerin son kararında etkili olduğunu öne sürdü.

 

Siyahilerden yüzde 93 oy aldı

Seçimlerde ortaya çıkan yeni bir gerçek ise, beyaz Amerikalıların oylarının, adayları artık Beyaz Ev’e taşımaya yetmediği. Beyaz Amerikalılar halen seçmenin yüzde 72’siyle çoğunluğu temsil ediyor. Ancak Obama siyahi oyların yüzde 93’ünü ve Hispanik oyların yüzde 72’sini toplayarak, beyazlar dışındaki seçmenler arasında Cumhuriyetçi rakibine pek fazla şans tanımadı. Obama kadın oylarının da yüzde 55’ini topladı. Romney ise haftada en az bir kez kiliseye gidenlerin oylarının yüzde 59’unu aldı.

Kırsal kesimler ve büyük şehirlerin çevrelerindeki banliyölerde de Romney üstün geldi. Özetle, Romney kürtajın yasaklanmasını, göçmenlerin sınır dışı edilmesini ve eşcinsel evliliklere izin verilmemesini savunan zihniyetten rant yaptı.

Ancak ABD artık bu görüşlerin temsil ettiği ölçüde muhafazakâr bir toplum değil.

 

Seçimin maliyeti 1.75 milyar dolar

ABD’deki ekonomik krize rağmen, 2012 seçimleri 2008’in ardından tarihin en yüksek maliyetli ikinci seçimi oldu. Dört yıl önce ABD ekonomik krizle çalkalanırken seçim kampanyası için yaklaşık 1.32 milyar dolar harcayan Demokratlar ve Cumhuriyetçiler, bu kez daha az “müsrif” olacaklarını belirtmişti. Ancak yarışın kızışması tüm hesapları altüst etti. Seçimler için her iki aday toplam 1.2 milyar dolar toplarken bunun 1.05 milyar dolarını harcadılar. Ancak bu sayıya “Super PAC” adı verilen ve zengin işadamlarının oluşturduğu siyasi eylem komitelerinin harcamaları da eklendi. Super PAC’ler toplamda 545.8 milyon dolar harcadı. Bunun 290.6 milyon doları Obama karşıtı, 92 milyon doları ise Romney karşıtı reklam kampanyalarında kullanıldı. Super PAC’ler Obama’ya destek için 25 milyon, Romney’ye destek için ise 56 milyon dolar harcadı.

 

Obama, “kim olursan ol gel” dedi

ABD Başkanı Barack Obama seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından Chicago’daki Demokrat Parti karargâhında beş bin destekçisi ve binlerce gazeteci karşısında zafer konuşması yaptı. Obama, eşi Michelle’i anarak başladığı konuşmasında First Lady için, “20 yıl önce evlendiğim kadın olmasaydı, ben de bu kişi olmazdım. Amerika’nın geri kalanının sana âşık olmasını izlemekten daha gurur verici bir şey olamaz” dedi. Obama, seçmenlere de, “Oyunuzu kazandım ya da kazanamadım, sizi dinledim ve çok şey öğrendim. Beni daha iyi bir başkan yaptınız” diye teşekkür etti.

 

“Birlikte çalışalım”

Ülkesindeki “birliğe” dikkat çeken ABD Başkanı şöyle konuştu: “Kendimizi toparladık. Mücadelemizi yapıp geri geldik. En iyi günlerimiz henüz gelmedi. Bu gece, eski bir sömürgenin kendi kaderini belirleme hakkını kazanmasından 200 yılı aşkın bir süre sonra, birliğimizi mükemmelleştirme görevi ilerliyor. Bu ilerleme sizlerin sayesinde oluyor. İlerliyor, çünkü sizler, savaş ve kriz dönemlerinde galip gelmiş olan, ülkeyi çaresizliğin derinliklerinden umudun en tepelerine taşıyan o ruhu bir kez daha ortaya koydunuz. Her birey kendi düşlerinin peşinde giderken, biz tek bir Amerikan ailesiyiz ve tek bir ulus ve tek bir halk olarak birlikte yükseliyoruz, birlikte düşüyoruz.”

Mağlup rakibiyle sonuçların açıklanmasından sonra telefon görüşmesi yaptığını belirten Obama, Romney’ye “işbirliği” çağrısı yaptı. “Ülkeyi ileriye götürmek için uzlaşmanın şart olduğunu” vurgulayan Obama, seçim kampanyası sırasında kutuplaşmış olan topluma birleştirici mesajlar verdi. “Obama’yı ya da Romney’yi seçmiş olun, sesinizi duyurdunuz ve bir fark yarattınız. Az önce Vali Romney ile konuştum, onu ve Paul Ryan’ı bu zorlu kampanya dolayısıyla tebrik ettim” dedi.

Yaklaşık 20 dakika süren konuşmasında “Kıran kırana mücadele verdik ama, bu ülkeyi çok sevdiğimiz için bunu yaptık” diye konuşan Obama şöyle devam etti:

“300 milyonluk bir ülkede demokrasi gürültülü ve karışık olabilir. Zor zamanlardan geçiyoruz. Ülke olarak büyük kararlar aldığımızda haliyle karmaşa yaşanıyor. Bu, bu geceden sonra değişmeyecek ve değişmemeli de. Bu tartışmalar bizim bağımsızlığımızın nişanesidir. Biz burada konuşurken uzak ülkelerdeki insanlar kendileri için önemli konuları tartışabilmek, bizim yaptığımız gibi oy verme şansı elde edebilmek için hayatlarını tehlikeye atıyor.”

Beyaz Ev’e, yapılması gerekenler konusunda daha kararlı şekilde döndüğünü söyleyen Obama şöyle konuştu: “Bu ülkenin diğer tüm ülkelerden daha fazla serveti var, ama bizi zengin yapan bu değil. Tarihteki en kuvvetli orduya sahibiz, ama bizi kuvvetli yapan bu değil. Üniversitelerimize, kültürümüze tüm dünya imreniyor ama dünyanın bizim kıyılarımıza gelmeye devam etmesinin nedeni bu değil. Amerika’yı istisnai yapan, dünyadaki en fazla çeşitliliğe sahip milleti bir arada tutan bağlar.”

 

İster Hispanik ol ister gay...

Dünyanın en çeşitli ulusunu birarada tutan bağları nedeniyle ABD’nin istisnai olduğunu vurgulayan Başkan Obama, “Siyah ya da beyaz, Hispanik ya da Asyalı ya da Amerikan yerlisi, genç, yaşlı, zengin, fakir, engelli, engelsiz, heteroseksüel ya da eşcinsel, eğer istiyorsanız, Amerika’da başarabilirsiniz” dedi.
 

Taraf, 08.11.2012


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.