Dünya

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı UNESCO eğitimin taşıdığı önemi vurgulamak ve dünyanın eğitim konusunda gittiği yönü saptamak amacıyla hazırladığı "Dünya Eğitim Raporu"na göre dünya çapında hâlâ 61 milyondan fazla çocuk okula gidemiyor. 2000 yılında Senegal'in başkenti Dakar'da düzenlenen Dünya Eğitim Formu'nda uluslararası toplum, dünya üzerinde okuryazarlığın 2015 yılına kadar bir sorun olmaktan çıkarılmasını kendine hedef olarak belirlemişti.

Ancak 2012 Dünya Eğitim Raporu’nu hazırlayan ekibin başında bulunan Pauline Rose’ye göre bu hedefe ulaşılması için daha kat edilmesi gereken çok uzun bir mesafe bulunuyor.

Rapor genel anlamda kaydedilen ilerlemelerin hızında, deyim yerindeyse bir "duraklamayı" gözler önüne seriyor. Rose rakamlarla ilgili olarak şu açıklamayı yapıyor:

"Tüm eğitim dallarında ve genel anlamda tüm hedeflerde bir duraklama tespit ediyoruz. Bunların en belirgin olanı ise okula gitmeyen çocukların sayısı. Rakamlar son olarak verilerine sahip olduğumuz yıllara, yani 2009 ve 2010 yılına oranla önemli bir değişme kaydetmedi. Tüm dünyada hâlâ eğitim almayan 61 milyondan fazla çocuk var. Bizi en çok endişelendiren ise Afrika’da Sahra Çölü’nün güneyindeki okula gitmeyen çocukların sayısı. Rakamlar o kadar yükselmiş durumda ki hâlihazırda Afrika’nın Sahraaltı bölgesinde yaşayan çocukların yarısından fazlası okula gitmiyor."

Olumlu gelişmeler de var

Ancak Rose tablonun tamamıyla karanlık olmadığını, özellikle bazı ülkelerde önemli ilerlemeler kaydedildiğini de sözlerine ekliyor. Rose “Okula gitmeyen çocukların sayısında düşüş yaşanan başlıca ülkeler Hindistan ve Etiyopya. Etiyopya’da okula gitmeyen çocukların sayısı yaklaşık bir milyon azaldı. Hindistan’da bu sayı daha da büyük. Bu, bu ülkelerdeki gençlerin hayatında büyük bir değişiklik olacağı anlamına geliyor” açıklamasını yapıyor.

UNESCO'nun eğitim programı sadece okuryazarlık sorunu ile ilgilenmiyor. Asıl amaç okul öncesi eğitimden başlayarak meslek edinmeye kadar tüm adımların takip edilmesi. Bu noktaya dikkat çekmek üzere bu yılki raporun başlığı da "Gençlik ve Yetenek".

Alman Çocuklara Yardım Derneği eğitim uzmanı Dorothea Schönfeld yanlış uygulamalar sonucu çok büyük bir potansiyelin heba edildiği görüşünde. Schönfeld "Gençler meslek odaklı yeterli desteği bulamadıkları için her yıl dev bir potansiyel ziyan oluyor. Geride yoksul ve hayal kırıklığına uğramış gençler, yüksek işsizlik rakamları ve ekonomik anlamda zayıflamış devletler bırakarak..." açıklamasını yapıyor.

Eğitimde yaşanan eksiklikler

Özellikle hayal kırıklığı ve çaresizliğin Arap ülkelerinde yaşanan ayaklanmalardaki önemine dikkat çeken Pauline Rose'ye göre sorunun asıl kaynağı eğitimde yaşanan eksiklikler.

Rose "Gençler arasındaki yüksek işsizliğin nedenlerinden biri gençlerin çoğunda bulunan meslekî bilgi eksikliği. Bu konuda tek endişe verici durumda olanlar kalifiye meslek eğitimi alan kişiler de değil. Asıl sorun en temel bilgiler konusunda bile eksiklik yaşayan gençler. Örneğin Mısır'da genç kızların üçte biri maddi yetersizliklerden ötürü ancak iki yıldan da az bir süre okula devam edebiliyor" diyor.

Pauline Rose, okula gitmeyen ya da eğitimini çok erken yarıda bırakan çocukların çok büyük bir bölümünün yoksul ailelerden geldiğine ya da ücra kırsal kesimlerde yaşadıklarına dikkat çekiyor. Rose’ye göre bu çocuklara yardımcı olmak ve onlara kendi ayakları üzerinde durabilmeleri için bir fırsat yaratmak anlamında uluslararası topluma çok daha fazla iş düşüyor.