Dünya

 Dünya'dan Başlıklar 

 Dünya > Dünya'dan Başlıklar > Kolombiya'nın 'kayıp yarım asrı'

Kolombiya'nın 'kayıp yarım asrı'
Kolombiya onlarca yıldır çatışmalarla iç içe yaşıyor ve uzun süredir dünyanın en büyük kokain üreticisi.

Eski Cumhurbaşkanı Alvaro Uribe, solcu gerillalara karşı sert bir duruş sergilemekle birlikte zaman zaman barış açılımları yaptı.

2010'da Uribe'den görevi devralan Juan Manuel Santos da ülkedeki çatışmaları durdurma sözü verdi.

Santos şimdi ülkenin en büyük isyancı grubu Farc ile barış görüşmelerine oturmayı planladığını açıkladı.

Kolombiya'da barış girişimleri neden başarısız oldu?

İlk olarak birçok Latin Amerika ülkesinde de olduğu gibi Kolombiya'da da sınıf ayrımı oldukça belirgin. Ülkede İspanyol kökenli aileler nesillerdir zenginlik içinde yaşarken büyük bir çoğunluğu melez olan Kolombiyalılar oldukça fakir.

Solcu gerilalar yoksullar arasında kolayca destek bulabiliyor. Ülkede etkili olan iki ana solcu örgüt var: Kolombiya Devrimci Silahlı Kuvvetleri (Farc) ve Ulusal Özgürlük Ordusu (ELN).

Ancak ülkede sağ görüşlü örgütler de etkili. Bu gruplar yıllar önce arazilerini isyancılardan korumak isteyen toprak ağaları tarafından kurulmuş.

Ülkedeki en etkin sağcı gurup Kolombiya Birleşik Savunma Gücü. Bu grup resmi olarak değılmış durumda olsa da hala ülkede etkisini göstermeye devam ediyor.

Devletin gücünün her zaman az olduğu böyle bir ülkede çatışmalar da kaçınılmaz hale gelmiş.

Sivil halk, gerilla savaşlarının arasında sıkışmış hatta çoğu zaman o ya da bu tarafa destek verdiği gerekçesiyle bilinçli olarak hedef alınmış.

İnsan hakları örgütleri gerillaları katliamlarla, işkenceyle ve insanları göçe zorlamakla suçluyor.

İsyancı gruplar insan kaçırıyor, suikastlar düzenliyor ve halktan haraç topluyor.

Bugün durum ne?

Her ne kadar geçmişe kıyasla oldukça güç kaybetmiş olsalar da isyancılar Kolombiya'da oldukça etkili.

Bugün isyancıların yanı sıra Bacrims olarak bilinen uyuşturucu çeteleri de ülkede korku salıyor.

Bu uyuşturucu çeteleri 2006 yılında Kolombiya Birleşik Savunma Gücü'nün resmi olarak dağılmasının ardından daha etkili hale geldi.

Ülkedeki silahlı çatışmaların sürekli olmasının ana nedeni kokain ticareti. Bir çok silahlı örgüt kokain üreterek kendini finanse ediyor.

Peki bu çatışmalardan etkilenen kimler?

Kolombiya'daki şiddeti istatistiklere yansıtmak kolay değil. Ancak ülkede çok büyük bir kesimin şiddet mağduru olduğunu söylemek mümkün.

Özellikle toplumda öne çıkan kişiler sürekli risk altında. Siyasi eylemciler, insan hakları savunucuları, sosyal örgüt liderleri, sendikacılar sürekli ölümle burun buruna yaşıyor.

Ancak son yıllarda cinayet ve kaçırma olaylarında bir düşüş görülmüş.

2008 yılının Mayıs ayında hükümet adam kaçırma vakalarının son 20 yıldaki en düşük seviyeye indiğini duyurdu.

2000 yılında ülkede 3500'den fazla kişi kaçırılmıştı. 2007'de bu rakam 400'e düştü.

Kaçırılan bu 400 kişiden sadece 179'u sağ olarak evine döndü.

Kolombiya'da yaşanan çatışmalar nedeniyle üç milyon kişinin göç etmeye zorlandığı tahmin ediliyor.

Birleşmiş Milletler topraklarından sürülen bu insanların büyük şehirlerin varoşlarına kurdukları gece kondu mahallelelerinde yaşamaya çalıştıklarını, sağlık ve eğitim gibi hizmetlerden yararlanamadığını söylüyor.

Barış olasılığı nedir?

Şimdiye dek barışın sağlanması için birçok girişimde bulunulduysa da başarı sağlanamadı.

Son yıllarda Cumhurbaşkanları Uribe ve Santos tarafından uygulanan sıkı güvenlik tedbirleri isyancıların ülkedeki etkisini büyük oranda azalttı.

Birçok isyancı lider öldürüldü ve birçok gerilla lideri örgütü terk etti.

2008'de Kolombiya ordusunun ülkenin en önemli tutsağı kabul edilen Ingrid Betancourt ve diğer 14 kişiyi isyancıların elinden kurtarmış olması örgütü sarstı.

Ancak isyancı gruplar hala devlet otoritesinin ulaşamadığı taşra bölgelerinde yönetimi ellerinde bulunduruyor.

Milis güçleri ne durumda?

2003 yılından bu yana 31 bin militan silah bıraktı.

2005 yılında oldukça tartışma yaratan bir adalet ve barış yasası kabul edildi ve militanların alacakları hapis cezaları düşürüldü. Bu yeni düzenlemeye göre silah bırakan ve suçlarını itiraf eden militanlar sekiz yıldan uzun süre hapiste kalamıyor.

Bu yasayı eleştirenler insan haklarına karşı suç işleyen militanların bir kaç yıl ceza ile kurtulmasını kabul edilemez buluyor.

Ancak hükümet ülkede şiddet oranının giderek düştüğünü bunun da yasanın işe yaradığının en açık göstergesi olduğunu söylüyor.

ABD neden Kolombiya ile bu kadar yakından ilgileniyor?

ABD sokaklarında satılan kokainin yüzde 90'ı Kolombiya'dan geliyor. Bu nedenle de ABD yönetimi ülkesindeki uyuşturucu sorununu kaynağında çözmek adına Kolombiya ile yakından ilgilendiğini söylüyor.

2000 yılından bu yana Washington Plan Kolombiya adını verdiği proje için 6 milyar dolar harcadı.

Bu plan dahilinde ABD uyuşturucu üretimini sona erdirmek için Kolombiya Güvenlik güçlerini eğitiyor ve istihbarat sağlıyor.

İlk başta ABD bu paranın sadece uyuşturucu baronlarıyla savaşta kullanılmasına izin veriyordu. Ancak 2002'den bu yana ABD paranın bir kısmının sol görüşlü isyancılarla savaşta kullanılmasına da izin veriyor.

İnsan hakları grupları Kolombiya'da uyuşturucuyla savaş ile isyancılar ile süren çatışmaları birbirinden ayırmanın mümkün olmadığını söylüyor.

Ancak insan hakları örgütleri ABD'den gelen paranın sol örgütlerle savaşta kullanılıp, sağ görüşlü paramiliter güçlere karşı kullanılmamasının büyük bir hata olduğunu düşünüyor.

Çünkü uyuşturucu ticaretinde milis gruplar daha çok söz sahibi.

2009 yılında ABD ve Kolombiye oldukça tartışma yaratan bir anlaşmaya imza attı ve Kolombiya Amerikan ordusunun topraklarındaki birkaç hava üssünü kullanmasına izin verdi.

İki ülke de bu hamlenin "uyuşturucu ve terörizmle savaş için gerekli olduğunu" iddia etti.

Ancak Kolombiya'nın komşuları bu düzenlemeyi ABD'nin Güney Amerika'daki elini güçlendirdiğini söyleyerek anlaşmayı protesto etti.

BBCTurkish.com, 28.08.2012


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.