Dünya

 Dünya'dan Başlıklar 

 Dünya > Dünya'dan Başlıklar > ‘Suriye için son şans’

‘Suriye için son şans’
BM ve Arap Birliği'nin Suriye Özel Temsilcisi Annan, planının Suriye’de iç savaşı önlemek için son şans olduğunu kaydetti. Ülkede şu ana dek 12 bin kişinin öldüğü belirtiliyor.

Salı günü İsviçre'nin Cenevre kentinden video konferans yoluyla BM Güvenlik Konseyi'ne bilgi veren Kofi Annan, Suriye'deki önceliğin ölümlerin durdurulması olduğunu söyledi. Annan, işkence, toplu gözaltılar ve insan hakları ihlallerinin yoğunlaşmasından duyduğu endişeyi de dile getirdi.

BM yetkilileri, Annan'ın, Esad rejiminin 12 Nisan'da uygulamaya konan Annan Planı'na karşın halka karşı baskı uygulamaya devam ettiğini ancak BM gözlemcilerinin varlığı nedeniyle bunun ihtiyatlı bir şekilde yapıldığını aktardığını kaydetti. Annan, hükümete bağlı askerî birliklerin kentlerin içinde ve çevresindeki varlığını sürdürdüğüne işaret etti.

‘Buna izin veremeyiz'

Cenevre'de basına da açıklama yapan Annan, altı maddelik planının ülkeyi istikrara kavuşturmak için kalan tek şans olduğunu söyledi.

Dünyanın Suriye'nin iç savaşa doğru sürüklenmesinden büyük endişe duyduğunu belirten Annan, olası bir iç savaşın tüm bölgede korkutucu etkilere neden olacağını ve buna izin veremeyeceklerini söyledi.

Annan, 6 maddelik barış planının Esad için ucu açık bir fırsat olmadığına da vurgu yaptı. Annan'ın sözcüsü, Kofi Annan'nın önümüzdeki haftalarda yeniden Şam'a gitmeyi planladığını kaydetti.

Washington'un hedefi

 

ABD'nin BM nezdindeki büyükelçisi Susan Rice ise Washington'un hedefinin hâlâ Esad'ın iktidardan indirilmesi olduğunu belirtti.

Rice, “Suriye'deki durum özellikle günlük saldırılara maruz kalan ve acil insani yardıma ihtiyaç duyan milyonlarca insan çok kötü durumda” ifadelerini kullandı.

Suriye İnsan Hakları Gözlem Örgütü'nün verilerine göre, 2011 yılının mart ayında başlayan çatışmalardan bu yana çoğu sivil 12 bin kişi hayatını kaybetti. İngiltere merkezli örgüt, bunun 800'ünün ise Annan Planı'nın devreye girmesinden sonra öldüğünü bildirdi.

dw.de, 09.05.2012


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.