Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Demokratik Açılım > 2. İddianame: Devrimci Karargâh taşeron örgüt

2. İddianame: Devrimci Karargâh taşeron örgüt

Devrimci Karargâh örgütü ile ilgili hazırlanan ikinci iddianame, mahkemece kabul edildi.

İstanbul 9. Ağır Ceza'da görülen ana dava ile birleştirilmesi talebiyle mahkemeye sunulan iddianamede, örgütün ülkede kaos ve kargaşa oluşturmak amacıyla karanlık kişiler tarafından oluşturulan taşeron bir yapılanma olduğu belirtiliyor. Ergenekon tarafından yönlendirildiği ifade edilen örgütün JİTEM'le bağlantıları da yer alıyor. Talimatların yurtdışından 'Serdar Kaya' isimli şahıstan geldiği vurgulanıyor.

Devrimci Karargah örgütüyle ilgili ilk iddianame geçtiğimiz yıl ekim ayında kabul edilmişti. İlk iddianamede, 16'sı tutuklu 17 sanık hakkında 7,5 yıl ile ağırlaştırılmış müebbet arasında değişen hapis cezaları talep ediliyordu. Örgütün Türkiye lideri olduğu ileri sürülen Ulaş Erdoğan'ın da aralarında bulunduğu 8 kişi tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Örgütle ilgili ikinci iddianame de mahkemeye sunuldu. İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi'ne, mahkemedeki diğer 'Devrimci Karargah' dosyasıyla birleştirilme talebiyle gönderilen iddianame, kabul edildi. İddianamede, sansasyonel eylem hazırlığında oldukları iddiasıyla 5 ilde yapılan operasyonlarda yakalanan 18 kişi sanık olarak yer alıyor.

talimatlar yurtdışından geliyor

İddianamede, Sabiha Gökçen Havali-manı'nda uçak temizleyicisi olarak da bir süre çalıştığını ifade eden Ulaş Erdoğan'ın, pasaport çıkarıp buradan Hırvatistan'a gittiğini, havaalanında kendisini alan Serdar Kaya'nın da aralarında bulunduğu üç kişiyle görüştüğünü, bir gün boyunca kendisine yeni oluşum olan 'Devrimci Karargah'tan bahsedildiğini söylediği belirtiliyor. Erdoğan'ın, Türkiye'ye döndükten sonra İzmir, Denizli ve Aydın'da devrimci görüşleri bulunan lise çevresinden gençlerle irtibata geçerek altışarlı gruplar halinde görüşerek, örgütten bahsettiği belirtilen iddianamede, 'kendisine e-mail yoluyla gelen talimat doğrultusunda, Kartal'da 70 yaşlarındaki bir adamla buluştuğunu, adamın hafıza kartını eline tutuşturduğunu, evde bu kartı incelediğinde, örgütün bazı eylemlerinin yer aldığını gördüğünü dile getirdiği' aktarılıyor. Erdoğan'ın geçen yıl çatışmada öldürülen Orhan Yılmazkaya'dan sonra yeni yapılanma için görevlendirildiği ifade ediliyor. 'Son Tezgah' isimli gizli tanığın iddianameye giren ifadesinde ise PKK, DHKP-C ve Hizbullah'ın Ergenekon'la bağlantısı çıkınca Devrimci Karargah örgütünün kurulduğu bilgisi yer alıyor. İddianamede 8'i tutuklu 18 sanık hakkında 7,5 ile 47,5 yıl arasında değişen hapis cezaları talep ediliyor.

Tersanelerde eylem yapılacak: Hedef 'demokratik açılım'

Özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Kadir Altınışık'ın hazırladığı ve İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen iddianame 59 sayfadan oluşuyor. İddianamede, Devrimci Karargah terör örgütünün faaliyetlerinin deşifre edilmesi amacıyla yapılan istihbari çalışmalar neticesinde, sanıklardan Ulaş Erdoğan, Cenk Büyükkahraman ve Zafer Kaygın'ın İstanbul Pendik'teki bir evi hücre evi olarak kullandıkları ve eylem hazırlığı içinde olduklarının anlaşıldığı ifade ediliyor. Ulaş Erdoğan'ın 29 Eylül 2009'da üzerinde sahte nüfus cüzdanı ve pasaportla yakalandığı ifade ediliyor. Bomba yapımı ve eylemlerle ilgili belgelerin bulunduğu Ulaş Erdoğan'dan ele geçirilen hafıza kartında, örgütün, işçi ölümlerini bahane göstererek tersane sahiplerine yönelik eylemler yapılmasını, demokratik açılım konusuyla ilgili olarak Ege'de limanlarda bulunan yatların kundaklanarak yakılmasını planladığı aktarılıyor. Erdoğan'ın örgütle irtibatını, babasının arkadaşı olan ve yurtdışında bulunan Serdar Kaya vasıtasıyla sağladığı ve e-mail yoluyla görüştükleri belirtiliyor. 'Kendisine e-mail yoluyla gelen talimat doğrultusunda, Kartal'da 70 yaşlarında yaşlı bir adamla buluştuğunu, adamın hafıza kartını eline tutuşturduğunu, evde bu kartı incelediğinde örgütün bazı eylemlerinin kartta yer aldığını gördüğünü dile getirdiği' aktarılıyor.

'Örgüt, JİTEM'le bağlantılı' iddiası

Örgütün Türkiye lideri olduğu ileri sürülen Ulaş Erdoğan'ın Serdar Kaya'ya, 'istedikleri takdirde uzun namlulu silahla, uzun mesafeden eski Demokrat Parti Genel Başkanı Mehmet Ağar'ı vurabileceğini' söylediği belirtilen iddianamede, Kaya'nın bu teklifi kabul etmediği ve bunun yerine lüks araçların yakılmasını önerdiği ifade ediliyor.

'Söz konusu eylemlerin Kürt açılımı sürecinde yapılmasının istenmesi ve 'Devrimci Karargah örgütü' ile 'Ergenekon' arasında kurulan bağlantılarının basında devamlı yer almasının Erdoğan'da, çelişkilere sebep olduğu bilgisi veriliyor. Erdoğan'ın 'Serdar Kaya ile 1990'lı yıllardan beri derin ve karanlık bağlantılarının olduğu yönünde kuşkularının olduğu, Kaya'nın JİTEM yetkilileriyle görüşürken görüldüğünü babasından duyduğu, Sarp Kuray'ın Beşiktaş'ta MİT görevlileriyle birkaç kez görüşürken görünmesi ve bu görüşmelerden birinin video kaydının derin ilişkiler kanalıyla Serdar Kaya'ya ulaşması gibi konuları bildiğini' söylediği aktarılıyor. Erdoğan, birinci iddianameye de yansıyan ifadelerinde şöyle diyordu: "Son zamanlarda örgütün Ergenekon bağlantısı ve derin ilişkilerini gördükçe örgüte karşı şüpheli olmaya başladım. Yurtdışından gelen emirlerdeki çelişkiler beni büyük çelişkiye düşürdü. Özellikle Tuzla'daki tersaneye yönelik eylem emri beni çok düşündürdü."

Havalimanına saldırı planı

İddianamede, operasyon kapsamında sanıklardan ele geçirilen belgelerde, Sabiha Gökçen Havalimanı'nın krokileri, uçakların teknik özellikleri ve uçak bakımıyla ilgili çok sayıda içerik tespit edildiği anlatılıyor.'Devlet Sınıra 250' isimli 2 sayfadan oluşan bir belgede, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ne konuşlandırılan askerlerle ilgili içeriklerin bulunduğu da ifade ediliyor. Örgüte ilişkin daha önceki soruşturma kapsamında tanık olarak beyanda bulunan 'Son Tezgah' rumuzlu bir kişinin, Ergenekon örgütüne ilişkin beyanına yer veriliyor. Gizli tanık, PKK, DHKP-C ve Hizbullah gibi yasa dışı birçok örgütün Ergenekon terör örgütüyle ortak hareket ettiğini ve Ergenekon'un bu örgütleri kendi çıkarı doğrultusunda yönlendirdiğini anlatıyor. Ergenekon ile bağlantılarının açığa çıkmasının ardından bu örgütlerden kopmaların ve örgüt içi sorgulamaların başladığı, bunun sonucunda da yeni bir örgüt olarak Devrimci Karargah'ın kurulduğunu söylüyor.

Zaman, 12.02.2010


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.