Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Başbakan Yıldırım: AP'nin kararının bizim için hiçbir önemi yok

 Başbakan Yıldırım: AP'nin kararının bizim için hiçbir önemi yok
Avrupa Parlamentosu (AP), Türkiye ile müzakerelerin geçici olarak askıya alınması çağrısı yapan tavsiye niteliğindeki karar tasarısını kabul etti. Başbakan Binali Yıldırım, kararın Türkiye için hiçbir önemi olmadığını söyledi.

AP bugünkü oturumunda, Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki üyelik müzakerelerinin geçici olarak dondurulması çağrısı yapan karar tasarısını 37'ye karşı 479 oyla kabul etti.
Bağlayıcı olmayan bu karar AB liderlerine tavsiye niteliğinde. Türkiye ile müzakerelerin dondurulması kararını sadece AB liderleri alabiliyor. AB liderlerinin Aralık ayındaki zirvesinden bu yönde bir karar çıkması ise şimdilik beklenmiyor.

Türkiye ise kabul ettiği karar tasarısı sonrası AB'ye sert tepki gösterdi.
Başbakan Binali Yıldırım gazetecilere yaptığı açıklamada, "Bu kararın bizim açımızdan hiçbir önemi yok. Avrupa Birliği ile ilişkiler, zaten de öyle aman aman, çok sıkı fıkı ilişkiler değil, ite kaka giden, kerhen yürüyen bir ilişkidir" dedi.
Yıldırım, Avrupa'nın gelecek vizyonunu Türkiye ile beraber mi, yoksa Türkiyesiz mi şekillendireceğine karar vermesi gerektinin altını çizdi.
Yıldırım, "bir yandan Türkiye'nin vazgeçilmez olduğunu söyleyip diğer yandan eften püften nedenlerle böyle kararlar alınmasının" çelişki olduğunu söyledi.

"Şangay İşbirliği Örgütü bir meydan okuma değil"
Başbakan Yıldırım akşam da TRT Haber'de soruları yanıtladı. Türkiye'nin üyeliğinin gündemde olduğu Şanghay İşbirliği Örgütü ile ilişkiler konusundaki bir soru üzerine "Bu bir tehdit değil, Avrupa'ya karşı bir meydan okuma da değil. Burada karşılıklı irade var. Uzakdoğu ülkeleri, Çin, Rusya, Orta Asya ülkeleri bunlar, ilişkilerimizi hem siyasi hem ekonomik olarak geliştirmek istiyorlar, biz de geliştirmek istiyoruz. Olay bundan ibaret" dedi.
Başbakan "Yoksa 'AB olmazsa Asya birliği olur' gibi bir zorunlu tercih peşinde değiliz, bunun böyle görülmesinde fayda var." şeklinde konuştu.

Çavuşoğlu: Halkın umrunda değil
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da AB'nin içine kapanmaya başladığını ve bunun da zaafiyet göstergesi olduğunu belirtti.
Anadolu Ajansı'na (AA) konuşan Çavuşoğlu, "Halkın yorumlarına baktık, hiç umrunda değil. Bizim başka adımlar atmamızı istiyor halkımız. Halkımız bu kararı tamamen reddediyor" dedi.

Çelik: Karar yok hükmünde
AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik de Adana'da gazetecilere yaptığı açıklamada, "Bu kararı yok hükmünde sayıyoruz. İçerdiği vizyonsuzluk, hedefleri ve dili itibariyle ciddiye alınacak bir karar değil" dedi.
Çelik ayrıca, bu kararın Türkiye ile AB ilişkilerinde bir kriz olmadığını, AB'nin içinde düştüğü değerler krizinin Türkiye'ye yansıması olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da bu hafta yaptığı açıklamada, AP'deki oylamanın "kıymeti harbiyesi" olmadığını ve AP'nin bu oylamayı yapmasının bile "terör örgütlerine kol kanat gerdiğinin, onların yanında saf tuttuğunun ifadesi" olduğunu söylemişti.

'OHAL uygulamaları endişe yaratıyor'
AP'nin bu hafta içinde Strasbourg'daki yaptığı oturumların gündeminde Türkiye ile AB ilişkileri vardı.

Genel Kurul'daki görüşmelerde, Türkiye'deki olağanüstü hal (OHAL) uygulaması ile demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü konularında geriye gidiş olduğu gerekçesiyle AB katılım müzakerelerinin askıya alınmasının önerilmesi eğilimi ortaya çıktı.
Hazırlanan taslak karar metninde, Avrupa Komisyonu ve üye ülkelere katılım müzakerelerini geçici olarak dondurma kararı alma çağrısı yapıldı.
Metinde, Müzakere Çerçeve Belgesi kapsamında, Avrupa Komisyonu'nun Türkiye'nin demokrasi, insan hakları, temel haklar ve hukukun üstünlüğü alanlarında ciddi ve süregelen ihlaller yapması halinde Komisyon'un kendi girişimiyle ya da üye sayısının üçte biriyle müzakerelerin askıya alınmasını tavsiye etme ve yeniden başlaması için gereken koşulları belirleme yetkisi olduğu hatırlatıldı.

AP'deki oturumlar sırasında söz alan AB Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, Birliğin mülteci krizi, Kıbrıs sorunu ve terörle mücadele alanlarında Türkiye ile birlikte çalışması gerektiğinin altını çizdi.
Ancak AP karar metninde, 15 Temmuz darbe girişimi bir kez daha kınanırken, sonrasındaki OHAL uygulamalarının endişe yarattığı vurgulandı.
Metinde, endişe yaratan uygulamalar arasında Halkların Demokratik Partisi'ne (HDP) mensup 10 milletvekilinin tutuklanması, binlerce kamu görevlinin görevden uzaklaştırılması ve Türkiye'nin tutuklu 150 gazeteci ile bu alanda dünyada en fazla gazeteciyi hapiste tutan ülke olması sıralandı.

'İdam cezası müktesabatın ihlali anlamına gelir'
Ayrıca, Türkiye'nin idam cezasını geri getirmesinin de AB müktesebatının en hayati noktalarından birinin reddedilmesi anlamına geleceği yinelendi.
Bu hafta içerisinde yapılan oturumlarda, gruplar adına yapılan konuşmalarda da, özellikle 15 Temmuz'daki darbe girişimi sonrası uygulamaya konan OHAL'in hukuk devleti ilkelerini ortadan kaldırdığına işaret edildi.

AB'nin OHAL kapsamındaki uygulamalar ve idam cezasının geri getirilmesiyle ilgili tartışmalara verdiği tepkiler Türkiye ile ilişkilerde ciddi bir krizin yaşanmasına neden oldu.
AP Başkanı Martin Schulz, Türkiye'ye ekonomik yaptırım uygulanabileceğini söylemiş ve bu açıklama Ankara'dan çok sert tepki almıştı.
Son olarak, AP Türkiye raportörü Kati Piri'nin yapmak istediği ziyaret Türk hükümeti tarafından reddedildi.
Başta Avusturya olmak üzere bazı üyeler, Türkiye ile katılım müzakerelerinin durdurulması gerektiğini öne sürerken; bu öneriye sıcak bakmayan Almanya, İngiltere ve Fransa gibi büyük devletler aksine diyalogun sürmesi gerektiğini savunuyor.

BBCTurkish.com, 24.11.2016


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.