Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > ‘Bunların elebaşı sarayda’ diyen Demirtaş: Allah sizin belanızı versin be

‘Bunların elebaşı sarayda’ diyen Demirtaş: Allah sizin belanızı versin be
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanları Gülten Kışanak ve Fırat Anlı’nın tutuklanmasına ateş püskürdü: “Allah sizin belanızı versin be.”

Haftalık grup toplantısında konuşan Demirtaş, Kışanak ve Anlı’nın iftira kampanyasına maruz kaldığını; asıl amacın ‘belediyeyi ele geçirmek’olduğunu vurguladı: “Tayyip Erdoğan siyasete girdiği günden bu yana Diyarbakır’ın hayalini kurmuştur. Diyarbakır’da oy çoğunluğunun hayalini. Ama Diyarbakır ona hep kabus yaşatıyordu. Hangi yöntemle olursa olsun alınacak talimatını veriyor.”

Başbakan Binali Yıldırım’a, “Hiç mi utanmıyorsun, sıkılmıyorsun. Çık açıkça söyle, hırsızlıkla, alıştığımız yöntemle belediyelere el koyuyoruz de” sözleriyle yüklenen Demirtaş, kayyım atanması gereken belediye başkanlarının Kadir Topbaş ve Melih Gökçek olması gerektiğini vurguladı.

‘Keriz olduğunuz için sizi kandırmışlar’

Kışanak ve Anlı yerine Gökçek ve Topbaş’ın cezaevine gönderilmesi gerekliliğinden bahseden HDP eş genel başkanı, “Diyeceksiniz ki bunların elebaşı sarayda, doğru. ‘Ne istedilerse verdik’demedi mi? Fakat sihirli bir cümle bulmuş,‘Allah bizi affetsin.’ Allah sizin belanızı versin be” ifadelerini kullandı.

‘Ortada hükümet değil, çete var’

Ülkenin yarısını ‘doğrudan mağdur’ olarak tanımlayan Demirtaş, “Ortada bir çete var. Hükümet yok, çeteye bağlı faaliyetler var. Mafya raconu diye bir şey vardır. Bunlarda o da yok. Onun da alt seviyesindeler” diye konuştu.

‘Kayyım olarak ülkeyi yönetiyor’

Erdoğan’ın çevresindeki hiç kimseye güvenmediğini belirten Demirtaş sözlerini şöyle tamamladı: “Başbakana kayyım atadı, kayyım olarak ülkesini yönetiyor. Bakanlar Kurulu’nda damadın sözü geçiyor. En yakınında bulunan, ‘Danışmanım’ dediği insanlara artık güvenmiyor ve bu korkuyu yansıtarak, toplumun üzerinde baskıyı artırarak aşmaya çalışıyor. Bu bir patolojik vakadır aynı zamanda. Psikiyatrinin de konusu bu. Her doktor hastasıyla ilgili konuşmak istemeyebilir ama bu hasta bütün toplumu hasta etmişse söylemek lazım.” 

diken.com.tr, 01.11.2016


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.