Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, OHAL’in 90 gün süreyle uzatıldığını duyurdu

OHAL 3 ay uzatıldı
Türkiye’de Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu'nun ardından yaptığı basın açıklamasında OHAL’in 90 gün süreyle uzatıldığını duyurdu.

Türkiye'de Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş düzenlenen basın toplantısında 21 Temmuz tarihinde yürürlüğe giren ve 19 Ekim'de sona erecek OHAL'in ikinci kere uzatılması ve 19 Ekim günü gece yarısı Türkiye saatiyle saat 01.00'de yenilenmesine karar verildiğini belirtti. Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu’nun OHAL’i 90 günlük süreyle uzatma kararı aldığını söyledi.

28 Eylül'de yapılan MGK toplantısının ardından yayımlanan MGK bildirisinde, "Demokrasimizin, hukuk devleti ilkesinin, vatandaşlarımızın hak ve özgürlüklerinin korunmasına yönelik tedbirlerin etkin bir şekilde uygulanmasının devamlılığını sağlamak amacıyla olağanüstü halin uzatılması tavsiyesinde bulunulması kararlaştırılmıştır" denilmişti.

KHK Komisyonu kurulacak

Kurtulmuş, olağanüstü hâl kuralları uyarınca çıkarılan 'Kanun Hükmünde Kararname'ler ile ilgili olarak Meclis'te bulunan dört partinin katılımıyla bir komisyon kurulacağını da açıkladı.

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, cezaevlerindeki durumun gözden geçirilmesi, darbecilerin yargılanması ve Fetullah Gülen'in Türkiye'ye iade edilmesiyle ilgili çalışmalar yapıldığını, bu konudaki dört dosyanın ABD'ye sunulduğunu söyledi.

30 belediyeye atanan kayyumlar

Kurtulmuş, basın toplantısında 30 belediyeye kayyum atanmasının gündeme getirilmesi üzerine, "FETÖ mensubu olduğu, özellikle PKK mensubu olduğu için yerlerine vekil atanan 30 belediye vardır. Bu belediyelerin her birisi ya teröre verdikleri destek dolayısıyla bir kısmı da FETÖ irtibatı dolayısıyla görevden alındılar. Eğer ihtiyaç duyulursa terör örgütleriyle irtibatlı olduğu ortaya konulan belediye başkanları hakkında da gerekli kararlar alınır. Türkiye’nin teröre karşı vermiş olduğu işin bir sonucudur. Bunu keyifle zevkle yapıyoruz demiyoruz. Hükümetimiz terörle mücadele bakımından tereddüt etmez” ifadelerini kullandı.

Rus görevlinin darbe uyarısında bulunduğu iddiası

Basın toplantısına katılan bir gazetecinin, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in bir özel temsilcisinin STK’nın davetlisi olarak Ankara’ya geldiği, 14 Temmuz'da darbe teşebbüsüyle ilgili 15 milletvekili ve Ankara Büyük Şehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ile görüştüğü ve yetkililere uyarıda bulunduğu yönündeki bir iddaya ilişkin haber yayınlandığını sorması üzerine Kurtulmuş, "15 Temmuz'dan sonra çok sayıda şehir efsanesi, sabık, başarısız darbe teşebbüsü öncesi ve sonrasıyla ilgili çok sayıda aslı esası olmayan şehir efsanesi üretildi. Herhalde bu söylediğiniz de onlardan birisidir” yanıtını verdi.

Almanya ile İncirlik krizi

Numan Kurtulmuş, 7 Alman milletvekilinin İncirlik’i ziyaretine izin verilmesine ilişkin bir soruya verdiği yanıtta ise “İncirlik milli bir askeri üstür. NATO kapsamı ve ilgili anlaşmalar çerçevesinde, bazı ülkeler Türkiye'nin verdiği izin ölçüsünde yararlanırlar. Alman askerleri de var İncirlik'te. İncirlik Üssü'nü denetliyor değiller, kendi askerleriyle ilgili denetlemedir. Türkiye de ikili anlaşmalar gereği buna müsaade etmiştir” görüşlerine yer verdi.

Musul'da operasyonlar ve Başika kampı

Musul'a ABD’nin hava harekatı başlattığı ve Türkiye’nin de bu yönde Başika kampına asker sevkiyatı yaptığı yönündeki haberlere ilişkin olarak da Kurtulmuş, “Musul operasyonu ile ilgili tavrımız açıktır. Türkiye’nin Başika’daki varlığının ise Musul operasyonu ile hiçbir ilgisi yoktur. Türkiye peşmergelerin ve özellikle Musul’un kurtarılmasıyla ilgili yerel güçlerin isteği doğrultunda oradadır ve hem peşmergelere hem yerel unsurlara askeri eğitim vermektedir. Dolayısıyla bunun Musul’daki operasyondan ayrı görülmesi gerekir. Türkiye, Musul’daki muhtemel operasyonlarında PYD-YPG unsurlarının DAEŞ’den buraları kurtarıyoruz diye kullanılmasına tamamen karşıdır” dedi.  

Musul ve Rakka operasyonlarında, mutlaka şehrin unsurlarından oluşan mukavemet birimlerinin sahada olması, uluslararası koalisyonun da bu yerli unsurlardan oluşan bu mukavemete destek vermesi gerektiğini vurgulayan Kurtulmuş, "Türkiye bu çerçevede, Rakka ve Musul operasyonları ve diğer operasyonların yürütülmesini düşünür ve bu çerçevede de oradan DAEŞ çıkartılırken, oraların başka bir terör örgütüne bırakılmasını da asla kabul etmez" ifadelerini kullandı.

'ABD ve Rusya tahtaravalli oyununu bıraksınlar'

Numan Kurtulmuş, "Münbiç cebinde önemli bir kısım terör örgütleri çekilmiştir ama buradaki YPG/PYD unsurlarının Fırat'ın doğusuna çekilmesini talep ediyoruz. Halep'in ÖSO unsurlarından temizlenmesine neden olan Esed güçleri bombalama eylemine devam etmektedir. Hastaneler yok ediliyor, çocuklar katlediliyor, insani yardım malzemelerini götüren konvoylar vuruluyor” diyerek,  bunun kabul edilmesinin mümkün olmadığını ve başta ABD ve Rusya olmak üzere ilgili ülkelerin aralarındaki tahtaravalli oyununu bırakmasını talep ettiklerini söyledi.

İsrail'in Türkiye'ye ödediği tazminat

İsrail’in Mavi Marmara saldırısında hayatını kaybedenler için Türkiye’ye 20 milyar dolarlık tazminatı yatırdığının anamsatılması ve bu süreçte bu paranın nasıl değerlendirileceği yönündeki soruya da Kurtulmuş, İsrail’in verdiği tazminatın Türk makamlarının resmi hesaplarına yatırıldığını söyledi. Kurtulmuş, bundan sonra bunun nasıl dağıtılacağı konusunun Türkiye’nin tasarrufu olduğunu, ailelerle yapılacak olan görüşmelerle ortaya konulacak olan bir tasarruf olduğunu belirtti. 

dw.de, 03.10.2016


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.